İYİ Parti Teşkilatlanmadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın üye katılım ve rozet takma töreni için Balıkesir’e geldi. İYİ Parti İl Başkanlığı’nın düzenlediği etkinlikte partiye yeni katılan 250’nin üzerindeki üyeye rozet takıldı.
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın, partinin kuruluş sürecinin iyi bilinmesi gerektiğini belirterek, yeni kurulmuş bir parti olarak genel ve yerel seçimlerde elde ettikleri büyük başarıda bunun etkisinin çok fazla olduğunu söyledi. Koray Aydın 2 yıllık süre içinde üye sayılarını 80 binden 213 bine çıkarttıklarını da söyleyerek güçlenmeye devam edeceklerini dile getirdi.
Karesi AVM’de gerçekleştirilen Üye Katılım ve Rozet Takma Törenine İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın’ın yanı sıra, çok sayıda üst düzey yönetici katıldı. İl Başkanı Nedim Tuna ve 20 ilçe başkanının da hazır bulunduğu etkinlikte İYİ Parti Balıkesir Milletvekili İsmail Ok yer almadı.
VATAN SEVGİSİ İMANDANDIR
İYİ Parti Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın partililere hitaben yaptığı konuşmada partinin kuruluş sürecinin iyi bilinmesi gerektiğine vurgu yaptı. Koray Aydın şunları söyledi:
Vatan sevgisi imandandır. İmanımızın gereği olarak bu ülkeye aşkla, büyük bir sevdayla bağlı olan insanlarız. Tarihsel süreç içerisinde yurt edinilimiş bu topraklarda; Selçuklu’dan Osmanlı’ya Kurtuluş Savaşı’nda verilen büyük bir mücadeleyle kurulmuş olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni, bu ülkenin sevdalıları olarak bize bırakılan bir emanet olarak kabul ediliyoruz. Çünkü vatanımıza karşı sorumluluklarımız var. Bu ülkede yaşayan insanlara karşı sorumluluklarımız var. Kazanılmış cumhuriyet değerlerini muhafaza etmek, onu gelecek nesillere ulaştırmak, bu ülkeyi çağ atlatarak, çağlar ötesi yeni ufuklara taşımak, bu ülkenin, bu vatanın sevdalısı olan herkesin büyük görevi olduğunu düşünüyoruz. Onun için İYİ Parti’nin kuruluşundaki düşünce sistematiğinin arkasında vatana ve millete bu bakış açısı, buna karşı duyulan büyük sorumluluk ve bu görevleri aşkla yerine getirme sevdasının olduğunu hiç kimse aklından çıkarmasın. Kısacası; bizler tesadüfen bir araya gelen insanlar değiliz. Küstük, darıldık, oyun bozuldu da bir araya gelmedik. Bizi biz yapan değerleri, bu millete ve ülkeye duyduğumuz o büyük aşkı, sevdayı örselemek isteyenlere, Türkiye’de kurulu bu demokratik düzeni, tek adam düzenine devirerek, tek kişiden emir alan, onun buyruğu altında boyun eğen, teslim olan bir anlayış ve düzene karşı dimdik durarak, kararlılıkla, kimseden çekinmeden, kimseden korkmadan, inisiyatif alarak bu partinin kuruluşunda emeği geçen bütün arkadaşlarımıza Türk milleti adına teşekkürlerimizi, şükranlarımızı, minnetlerimizi sunuyorum.
İYİ PARTİ’NİN 1 AY 5 GÜNLÜK KURULUŞ SÜRECİNİ HİÇ UNUTMAYIN
Her şey bu ülkede çabuk unutuluyor. Her şey unutulur ama bu partinin kuruluşundan bugüne kadar geçen süre içerisindeki o 1 ay 5 günü hiç unutmayın, aklınızdan çıkarmayın. Çünkü onun temelinde harç olan duyguyu, sevdayı, aşkı, muhabbeti hiç unutmayın. Araya sokulmak istenen nifaklara, yandan bakılan kem gözlere aldırmadan, yeni oyun kurup ne yapalım da bu milletin geleceğine el koyma iradesi gösteren bu insanları dağıtabiliriz düşüncesi olanlara karşı söyleyeceğimiz tek şey var: Biz bu vatana sevdalı insanlarız. Gözünü kırpmadan, ölümü bile göze alan nesilden gelen insanlarız. Asla ve asla şartlara boyun eğmeyiz, güce teslim olmayız, kimsenin önünde eğilmeyiz. Biz sadece inançlarımızın gereği olarak Allah’ın huzurunda eğiliriz. Bizden bu eğilmeyi başkaları için yapmayı kimse beklemesin. Hele hele zalime, eline geçirdiği devlet gücünü bir sopa gibi başımızda sallayarak, bu asil ve büyük milleti teslim alacağını düşünenler asla bizden böyle bir şey beklemesinler. Biz zorba düzene isyan eden insanlarız. Biz bu ülkenin geleceğini düşünerek, hangi siyasal görüşte olursa olsun, partilerimizi bırakarak, o büyük Türkiye gerçeğinde buluşmuş insanalar ne yaptığımızı da çok iyi bildiğimizi hiç kimse aklından çıkarmasın. Evet, geride kalan süreçte, bu partinin kuruluş hikayesini, onu da aklınızdan çıkarmayın. 25 Ekim günü Ankara’da, o kuruluş gününde bir araya gelen insanların, elbette geleceğe bir bakış açıları vardı. Yönetimler oluştu, bizler yetki verdik. Bizim verdiğimiz yetkilerle bu partinin il ve ilçe teşkilatlarını siz kurdunuz. Hatırlayın, çevrenizden size yönenen sesleri: ne yapıyorsunuz, niye bu işe bulaştınız, başınıza her türlü bela gelir, önünüze er türlü engellere çıkarılır, size yaşam hakkı tanımazlar korkutmasını hepiniz çevrenizden işitmediniz mi? Hepimizi caydırmak için hareket geçmiş, o korkuya teslim olmuş, yenilmiş, yenilgiyi hükmen kabul etmiş, hareket etme kabiliyeti kalmamış, bir zalimin kurduğu zulüm düzenine teslim olmuş o insanlara karşı ortaya konmuş feraset ve kararlılık bugün milletimizin geleceği için aydınlık bir güneşe dönmüştür. Bunu hep birlikte yapan biziz, hep birlikte başardık bunu.
İYİ PARTİ KURULURKEN ERKEN SEÇİM KARARI ALDILAR
Biz yetki verdik, siz 2-2,5 ayda teşkilatlandınız. Sonra baktık ki ülkeyi yönetenler panikte. Erken seçime gidebilirler. O yüzden kongre için 2-2,5 ayda 2 haftada ilçe, 2 hafta da il kongrelerini yaparak 1 Nisan gününe taşıdığımız o büyük kongre bu partinin tarihi sürecinde yaşadığımız en önemli anlardan birisidir. 1 Nisan o gün Ankara’ya akıp gelen o 100 bin insan, değil salonun içini doldurmak, salonun yanındaki Gençlik Parkının içini dolduran o inançlı, kararlı, kendi parasıyla tuttuğu otobüsle Ankara’ya gelmiş, sermayeye, haram paraya teslim olmayarak, kendi cep harçlıklarıyla o muhteşem eseri yaratan insanlar olarak bu partinin geldiği noktayı bugün itibariyle değerlendirip, geleceğe de yeni bir vizyonla akmak, bu partinin sahibi olan hepimiz için tarihi bir görevdir. 1 Nisan Türk siyasi tarihinde çok şeyleri değiştiren bir gündür. Hele bu zalim düzeni kurumsallaştırmaya çalışan bugünkü iktidarın ne oluyor, neyle karşı karşıyayım, bu kadar insan nereden bir araya geldi, bu kadar kısa sürede nasıl teşkilatlandılar, nasıl kongrelerini yapıp da Ankara’ya geldiler korkusunu duyanlar, çok geçmedi 15 gün sonra Türkiye’de erken seçim kararı aldılar. Bu erken seçim kararını korku salarak, zalimini karşısında dikilen o yiğit insanların, o Türkiye’nin hamurunu yoğurma iradesini görmeleri onların bu kararı almasında büyük rol oynadı. Seçim kararı aldılar ama erken seçim de değil, baskın seçim. 45 günlük bir seçim takvimiyle Türkiye’yi seçime götürdüler. Onun da bir nedeni var. Çünkü yeni kurulmuş, birbirini yeni tanıyan, yan yana yana yeni gelmiş, daha yönetimde olanların bile isimleriyle birbirine hitap edemediği bir yapının sahaya inmesini engelleyerek seçim kararı almaları, asalında büyük bir plan, büyük bir projedir. Onlar için bir projedir. Çünkü o projenin ana aksını oluşturan düşünce İYİ Parti’yi seçime sokmamaktır. İYİ Parti’yi seçime sokmamak ve baskın seçimle, kurduğu düzeni her zaman devam ettirme başarısını göstermiş siyasal iktidarın kurduğu bu yeni anlayışa karşı ‘biz şartlara teslim olmayız’, ’biz şartların esiri olmayız’, ‘kendi şartlarımızı oluşturacak kadar inançlı ve dik insanlarız’ diyerek bu partinin lideri Meral Akşener’in Fethiye’de yaptığı toplantıda, YSK’nın toplantısını dikkate alarak gece İstanbul’a gelip bir otelin lobisinde Kılıçdaroğlu’yla yaptığı görüşmede ‘senden 15 milletvekili istiyorum’ diyerek gösterdiği o dirayet, kararlılık, bu partinin kuruluşundaki temel harçlardan birini oluşturmuştur. Onun için bu feraseti göstererek; biri kadın ferasetiyle bu partiyi bu günlere getiren liderimize de hepiniz adına teşekkürlerimizi, şükranlarımızı sunuyorum.
5 MİLYON OY ALARAK 43 MİLLETVEKİLİ ÇIKARDIK
Seçimde 5 milyon oy aldık, 43 milletvekili çıkardık. Bu kadar kısa sürece bu başarıyı gösteren bir siyasal hareket Türkiye’de olmamıştır ve bir döneme imza atılmıştır. Bu imzanın altında İYİ’ler ve cesurlar hareketi yatıyor, siz yatıyorsunuz. O imza, sizin imzanız. Sizler olmasanız, Türkiye’nin o karanlık günlerine doğru evrildiği dönemde bu milletin başını ayağa diken ve bugün siyasal iktidara korku salan bir İYİ Parti ailesi varsa, emeğini ortaya koyarak, elini taşın altına koyan sizlerin de gayretlerini unutmamız mümkün değildir. Seçimin akabinde oluşan TBMM’deki grubumuz; bene 5 dönemdir milletvekili yapan bir arkadaşınızım. Ben hiçbir dönemde görmediğim bir muhalefet anlayışını bugün TBMM’de İYİ Parti Grubu yapıyor. Ben bunu 1991-1995 arasında o zamanki Refah Partisi’nin o zaman 40 kişiyle yaptığı muhalefet vardı, orada gördüm, bir de bunun içine katılmış zarafetle ezilen kesimlerin, hakkı gasp edilen insanların, her şeylerinden olarak yarın kaygısı taşıyan kitlelerin sözcüsü olan İYİ Parti grubunun bugün Türkiye’de yaktığı ışık, umudunu kaybetmiş milyonlarca insana yeni umut kapısı olmuştur. İYİ Parti şartlara teslim olan bir parti değil. İYİ Parti sadece bürolarda oturarak ahkam kesip konuşan, siyaseti bu anlayışla yapan insanlardan oluşan parti değil. Bu işin içinde emek, alın teri, gayret var. Kurulan, yapılan plan var.
YEREL SEÇİMDE CHP İLE ORTAKLIK YAPTIK
Seçimlerin hemen akabinde Sayın Genel Başkanımızın talimatıyla bu düzeni yıkmak, bu tek adam rejimini ortadan kaldırmak için, önümüzde var olan mahalli seçimleri dikkate aldık. Mahalli seçimler aslında seçimlerin en önemlisidir. Çünkü en alttaki muhtardan, en yukarıdaki büyükşehir belediye başkanına kadar her anında, here dakikasında insana dokunan bir siyasi alandır. Doğduğu günden, ölümüne kadar yaşadığı her anında karşısında belediyenin kurumsal kimliğini gören, ona dokunan, temas halinde olan bir etkileşim alanı, siyasetin geleceğini tayin eden çok önemli bir kurumdur. Onun için bu AK Parti’yi yıkmak için bu alandaki üstünlüğüne son vermenin zorunluluğunu gören genel başkanımızın talimatlarıyla oluşturduğumuz rapor bitince genel başkanımız Sayın Kılıçdaroğlu’nu aradı, görevli olarak beni gönderdi. Genel başkanımızın hazırladığı raporu kendisine ileterek sunum yaptım. Bu artık Türkiye’nin geleceğine el koyma iradesi olduğuna göre belediye seçimlerinde kimin başkan, kimin meclis üyesi olacağının zerre kadar önemi yok, yeter ki bu milletin başını ayağa kaldırıp, yenilgiyi etmiş, alışmış, zihniyete karşı İYİ Parti’nin uzattığı bu eli tutan Sayın Kılıçdaroğlu’nun pratik davranmasıyla da bir gün sonra tayin ettiği Bülent Tezcan ile 1 ay gizli görüşme yaparak bu işin alt yapısını oluşturduk. Daha sonra iş gündeme geldikten sonra Musavvat Dervişoğlu ve ben, CHP’den de Oğuz Kaan Salıcı ve Seyit Torun’la da bu işin hamurunu yoğurmaya çalıştık.
YEREL SEÇİMLERDEN SONRA AK PARTİ TOPAL ÖRDEK HALİNE GELDİ
Bu mahalli seçimler sonucunda bugün gelinen nokta itibariyle AK Parti bu seçimlerde bir ayağını kaybetmiştir. Benim tabirimle topal ördek haline gelmiştir. Onu topal bir ördek haline getiren İYİ Parti’nin feraseti, kararlılığı, oyun kurma kabiliyetidir. Bu partinin Türk milletine yaşattığı tarihi bir gün de Recep Tayyip Erdoğan’ın korkuyla herkesi teslim alıp, korkuyla herkesi pıstırıp, oturtup, onların hareket imkanını elinden alıp bu metoduyla herkesi susturduğu bir dönemde, aynı metodu deneyerek gelip miting alanında Sayın genel başkanımıza ‘seni hapise atacağım’ diyerek açıktan, hiç gizlemeden yaptığı tehdit çok şeyin kırılma noktası olmuştur. Çünkü muhatabının korkup, kenara çekileceğini düşünen, her zaman zalimlikle netice almış olan Recep Tayyip Erdoğan’a hemen birkaç gün sonra eline bavulunu alıp Manisa’da miting meydanına çıkıp, ‘bavulum hazır, hapise girmeye de hazırım, senden korkmuyorum, elinden geleni yap’ diyen bir lider profili Türk siyasi hayatında korku eşiğinin yıkıldığı gün olmuştur. Bu korku eşiği yıkılmadan, bu zalim düzen yıkılmaz diyordum. Bu korku eşiğinin aşılması lazım. O tarihi gün, bugün Türk siyasi hayatında bir yanda yenilgi tattırılmış, tek ayaklı topal bir ördek haline çevrilmiş siyasi iktidar ve ona bu topu atan İYİ Parti’nin varlığı. Bugünkü Türk siyasetinin gerçeği bunlardır. Çünkü bu girilen seçimlerde; bizim dışımızda yeni bir parti var mıydı? Yoktu. Yani denklemin içine giren sadece İYİ Parti’nin varlığıdır. Biz İYİ Parti ailesi olarak milletimize duyduğumuz o aşkın karşılığı olarak ferasetimizle, oyun kurma kabiliyetimizle bugün Türk siyasi hayatında oyun kuran, oyunun şartlarını oluşturan ve zalim iktidara da o iyilerin tokadını atan bir siyasal hareket olarak tarihe geçeceğiz.
İKİ AYDA 80 BİNDEN 213 BİN ÜYEYE ÇIKTIK
Üye kampanyası başladığından beri bizler de her hafta illeri geziyoruz. Arkadaşlar üye yapmak en ciddi parti faaliyetidir. Bir kişiyi ikna etmek için döktüğünüz dil, gösterdiğiniz çaba en ciddi parti faaliyetidir. İkna edip üye yaparsanız veri tabanınıza bir kişi daha katılır onu genişletirsiniz. Üye kaydedemezseniz hiç önemli değil, o insana döktüğünüz dil onun ve çevresinde farkındalık yaratır. İki aylık süreçte 80 bin üyeden 213 bin üyeye geldik ve üye çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Kabul edelim, teşkilatlanmayı bu ülkeden yapmış bir parti var AK Parti. Adamlar kılcal damarlarda geziyorlar, oraya inmeden iktidar olamayız. Önümüzde de bir iktidar fırsatı var. Yapılan bütün araştırmalar gösteriyor ki Türkiye’de yüzde 20’lik bir kitle AK Parti, MHP ve CHP’den kopmuş nötr duruma geçmiş, arayış içerisinde etrafına bakınıyor, elini uzatan ‘Ben varım’ diyene tutunacak yer arıyor. İYİ Parti yarattığı farkındalıkla bu yüzde 20’nin radarına girmiş vaziyette. Üye kampanyası ve mahalli teşkilatlanması bunun için gerekli ve zaruridir çünkü sahadan çıkmayacak bir İYİ Parti olacak. Biz şimdi yaptığımız gibi başkaları gibi büro siyaseti yapmıyoruz. İl il geziyoruz, bunu aşkla şevkle sonuna kadar götüreceğiz. İYİ Parti’yi iktidar yapana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Koray Aydın’ın konuşmasının ardından 20 ilçeden gelen 250’nin üstündeki yeni üyeye rozetleri takıldı.