İmamoğlu’ndan İYİ Partili Suat Sarı’ya adaylık yanıtı

İmamoğlu, İYİ Parti Grup Sözcüsü Suat Sarı’nın aday adaylığını duyurmasını değerlendirdi. “Hayırlı olsun” diyen İBB Başkanı “İttifak meselesi bir kişinin kararıyla değil partilerle ilgili bir süreç” ifadesini kullandı ve ittifak çabalarının süreceği mesajını verdi.

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Meclisi İYİ Parti Grup Sözcüsü Suat Sarı’nın İBB başkanlığı için aday adaylığı açıklamasını ve ittifak ihtimalini değerlendirdi. İmamoğlu “Hayırlı olsun. Aday adayı olmak değerlidir, önemlidir. Suat Sarı da bizim değerli bir arkadaşımız. İttifak meselesi bir kişinin kararıyla değil partilerle ilgili bir süreçtir. Toplumsal ittifakı en güçlü şekilde kurmaya kararlıyız. Tabii ki bir kişi ‘aday adayıyım’ diyebilir. Ama en son karar verecek olan partilerdir. İttifak için bütün çabaları en üst seviyede vermeye devam edeceğiz” dedi.

İBB Başkanı İmamoğlu, metrobüs yolunda 1. ve 2. etap çalışması tamamlanan beyaz yol beton kaplama çalışmalarını yerinde inceledi. Beylikdüzü’nde gerçekleştirdiği inceleme sırasında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

“BANA YAKIŞAN BAŞARILAR DİLEMEK”

İmamoğlu’na İBB Meclisi İYİ Parti Grup Sözcüsü ve Ulaşım Komisyonu Üyesi Suat Sarı’nın partisinde İBB başkanlığı için aday adayı olduğunu açıklamasıyla ilgili değerlendirmesi soruldu. İmamoğlu “Hayırlı olsun. Aday adayı olmak değerlidir, önemlidir. Suat Sarı da bizim değerli ve geçmişten gelen deneyimleri üzerinden ulaşıma dair dönem dönem kıymetli tespitleri olan bir arkadaşımız. Kararında başarılar dileriz kendisine. Benim diyebilecek olduğum, bana yakışan sadece bu kadarıdır” dedi.

“TOPLUMSAL İTTİFAKI KURMAYA KARARLIYIZ”

İstanbul’da seçimlerde ittifak olup olamayacağına ilişkin soru üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:

– Ben hep söyledim. İttifak meselesi  bir kişinin kararıyla değil partilerle ilgili bir süreçtir. Biz her zaman en iddialı olduğumuz şeyi şöyle tarifledik; toplumsal ittifak olarak tarifledik. Toplumsal ittifakı en güçlü şekilde kurmaya kararlıyız. Elbette ki bunun siyasi olarak da görüşmesi mümkündür. Kurumsal olarak da görüşmesi mümkündür.

– Daha önce olduğu gibi ve başarıldığı gibi. Bu bakımdan da tabii ki bir kişi ‘aday adayıyım’ diyebilir. Ama en son karar verecek olan partilerdir. Biz hala daha önce ittifak kurduğumuz,  ittifak konusunu konuştuğumuz, toplumsal ittifakı oluşturduğumuz bütün çabaları en üst seviyede vermeye devam edeceğiz. Diğer hususlar elbette en üst seviyede konuşulacak meselelerdir. Önümüzde zaman ve gündem bu şekilde devam edecek.

“ADAYLAR ARALIK, OCAK AYINDA BELLİ OLUR”

CHP’nin yerel seçimlerde yarışacak belediye başkan adaylarının ne zaman belirleneceği sorusu üzerine İmamoğlu şunları söyledi:

– Çok hassas bir süreç. Burada en doğru kararı alma konusunda kararlı bir siyasi dönem başlamıştır. Biz belediye başkanları, ilçe belediye başkanlarımız, bizler var. Artı kazanmak istediğimiz ilçeler var. 39 ilçenin tamamına iddia koymak istiyoruz. Böylesi bir zaman diliminin çok hassas ölçülmeli, değerlendirilmeli ve ona göre kararlar alınmalı. Üzerine düşeni, yerel yöneticiler olarak bizler, siyasi olarak ilçe başkanlarından başlayacak şekilde il başkanlığına, ardından da genel merkezdeki değerlendirmeyi yapacak olan yöneticiler ve biz de biliyorsunuz arkadaşlarımızla birlikte yol yürüyeceğiz.

– Ama niyet koyup adaylaşamayan, ama mevcutta görevi olup adaylaşamayan ama İstanbul’da ama Türkiye’nin her yerinde büyük değişimi, büyük iktidar yürüyüşünü hep birlikte başarma adına kararlı bir şekilde omuz omuza yine amasız, fakatsız bir yol yürüyüşüne dönüştürmemiz şarttır. Bu gerçekten  çok büyük bir idealdir. Memleketimizin barış içinde, huzur içinde, kardeşçe, dayanışma içerisinde bütün insanlarını kucaklayan, bütün insanlarını kapsayan, itibarını kendi milletine yaşatan, şefkatini ve  yönetim anlayışını kendi milletine hissettiren, gösteren bir yönetim anlayışını aynı şekilde bütün uluslararası düzeyde de itibarlı bir ülke olma kabiliyetini gösteren önümüzdeki 20-25 yılın siyaset anlayışını, ritmini yenileyen çok olağanüstü bir dönem olarak görüyorum. Yolumuz açık olsun. Bu bağlamda adaylarımızı en iyi şekilde değerlendireceğiz. Aralık ve ocak ayında belli olur.”

“KÖTÜ DİLLERİNİ VE MUHALEFETLERİNİ SONA ERDİRSİNLER”

“Seçim yaklaştıkça metrobüs hatları, arızalar gündeme geliyor. Bu çalışma arızaların önüne geçecek mi?” sorusuna İmamoğlu şu yanıtı verdi:

Bu kazalar Ekrem İmamoğlu’nun döneminde olmuyor sadece. Bu kazalar hep vardı. Yine olacak. Yani sıfır kaza diye bir ortalama dünyada yok. Ama şunu biz iddialı bir şekilde söylüyoruz. Bizim dönemimizde kazalar azaldı. Bizim dönemimizde birçok sıkıntı da azaldı. Fakat daha öncesinde gerçekten bu kadar düşük seviyeli bir muhalefet dilini biz kullanmadık. Yani otobüs kazasını alıp başka bir trajik dile taşımadık. Ya da bir belediye başkanına hakaret dili kullanarak muhtelif basın kuruluşlarında bunu haber haline getirmedik.

– Ama şimdi bunu ısrarla bilinçli, siyasi tabanlı yani bu işin ben eminim ki bir yerde bir merkezi var. Bazen bakıyorum aynı dille aynı sıfatlarla yani Ekrem İmamoğlu’nun adı, soyadı var mesela. Yani sadece ismini yazarak, manşete taşıyarak, pespaye dili kullanarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin hizmetlerini küçültmeye çalışıyorlar. Bununla da yetinmiyorlar. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin İSKİ, İETT gibi kadim kurumları aşağılıyorlar. Yetinmiyorlar neredeyse hayatını, canını feda edercesine 100 yılları aşkın süredir hizmet eden itfaiyemizi bile küçülten haberler veya birtakım girişimleri yapıyorlar. Bu kötü dillerini ve  bu kötü muhalefetlerini sona erdirsinler. Yani hiç buradan kazançlı çıkmazlar.

“SEL GÖRÜNTÜLERİ YAŞANMADI”

İmamoğlu şöyle devam etti:

– İSKİ kurumu altyapıya büyük bir emek vermiştir. Aralıksız neredeyse iki gün yağmur yağmıştır. Yüzde 15’lere inmiş baraj seviyeleri bugün itibariyle neredeyse yüzde 23’e çıkmıştır. Yani 8  puan artan bir yağış almıştır 2 günde. İstanbul’da tek bir yerde, şehrin altyapısına dayalı su baskını, göllenmeler, trajik durumlar yaşanmamıştır. Sel görüntüleri yaşanmamıştır. Biz doğru işler yapıyoruz. Ben onlara da muhalefet olarak kötü dil kullanmamalarını, daha düzeyli, daha seviyeli bir dil kullanmalarını tavsiye ediyorum. Çünkü uzun yıllar muhalefet olarak bu ülkeye hizmet edecekler. Şehre hizmet edecekleri gibi. O muhalefet dilini  düzeltmezlerse muhalefet olarak bile meclislerde bulunamayacak hale ve duruma düşerler.

Exit mobile version