İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, “Yarışın olacağı bir kurultay. Divan Başkanlığı çok kutsal bir sorumluluk ve vazife. Her yönüyle; adil, eşitlikçi ve partimizin gelecek vizyonunu ortaya koyan çok özel bir divan yönetiminin olgunlaşması yönünde gereğini yerine getirecek bir biçimde hareket edeceğimizi ifade ederek karşılıklı olumlu bir görüş pozisyonuna geldik. Elbette ki bu düşünceyi üreten ve bu süreci bana tevdi eden Sayın Genel Başkan’ımıza teşekkür ederim” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, eşi Dilek Kaya İmamoğlu ile birlikte bugün ikincisi düzenlenen “Büyütülen Hayallerle Cumhuriyet ve Kadın” etkinliğine katıldı. İmamoğlu, programı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Dün, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Ankara’da görüşmesinin sorulması üzerine İmamoğlu, şunları söyledi:
“Aslında geçen hafta perşembe günü, bana ilk kez Sayın Gürsel Erol ziyarete gelerek, böyle bir düşüncelerinin oluştuğunu ve Sayın Genel Başkanımızın da bu konuda olumlu görüşüyle beraber bu teklifi iletmeye geldiğini ifade etmişti. O günden beri aslında müzakerelerimiz sürüyordu. Daha sonrasında olumlu düşüncemi kendilerine ifade ettim.
Dünkü, Genel Başkanımızla olan buluşmamızda da sürece dair değerlendirmelerimizi yaptık. Tabii Kurultay çok önemli bir Kurultay. Yarışın olacağı bir kurultay. Tabii ki Divan Başkanlığı çok kutsal bir sorumluluk ve vazife. Her yönüyle; adil, eşitlikçi ve partimizin gelecek vizyonunu ortaya koyan çok özel bir divan yönetiminin olgunlaşması yönünde gereğini yerine getirecek bir biçimde hareket edeceğimizi ifade ederek karşılıklı olumlu bir görüş pozisyonuna geldik. Elbette ki bu düşünceyi üreten ve bu süreci bana tevdi eden Sayın Genel Başkan’ımıza teşekkür ederim.
Yani bir makamla ilgili benim düşüncelerimin yan yana koyularak değişip değişemeyeceği şeklinde düşünenler ya beni tanımıyorlar ya da ideallerimi ve siyasete bakışımla ilgili hiçbir bilgiye sahip değiller. Ben, Sayın Genel Başkanımla da konuştuğum 4 Haziran tarihinde, ne ifade etmişsem bugün aynı kanaatlere sahip birisiyim. Bu konuda da Sayın Özgür Özel’le tariflediğimiz yol yürüyüş biçiminde de aynı noktadayım. Zaten Sayın Genel Başkanımızla da Genel Başkanımız adına gelen değerli Gürsel Erol Bey’le de konuşurken en öndeki mevzu; evet pozisyonumu biliyorlar ve buna göre zaten kabul ederek beni bu göreve davet ediyorlar idi.
Bu noktada zaten ne Sayın Genel Başkanımız, böyle bir davet yaparken bunun karşılığında bir şey ima bile etmeden bu süreci bana tevdi ettiler, ki bu başka bir davranışta zaten bulunmaz. Ben de zaten durumumu, pozisyonumu belli ederek ve sürecin buna göre de yine o koltuğa oturduğumuzda divanın gereken kurallarıyla en adil, en eşitlikçi şekilde yürütüleceği noktasında tavır ve davranışlarda olacağımı kendilerine ifade ederek süreci tarifledik. Dolayısıyla hiçbir sorun yok.
Bundan sonra Kurultay’ın en iyi ve güzel sonuçlar verecek şekilde tanzim edilmesi hususunda Sayın Gürsel Erol, yetkilendirildiğini biliyorsunuz kurultayla ilgili; uygun görülen arkadaşlarla hazırlıklarını birlikte yapacağız.”
İmamoğlu, CHP Grup Başkanı ve Genel Başkan Adayı Özgür Özel ile bir görüşmesinin olup olmadığı sorusuna ise şu yanıtı verdi:
“Daha önce de oldu. Hiçbir sorun yok. Daha önce de zaten görüşmüştük hani bu yönde bir hususu. Dün de sohbet ettik detaylarıyla. Çok mutlu olduğunu ifade etti. İstanbul’da daha önce buluşmaya karar vermiştik zaten. Hazır buradayken bir kahve içtik. Bunun üzerinde biraz sohbet ettik. Yani abartılacak hiçbir tarafı yok. Herkes olduğu yerde. Çok nizamlı, düzenli bir kurultay sürecinin olgunlaşmasında sorumluluk alan duruşumuzla yolumuza devam ediyoruz. Buna herkes dahil. Sayın Genel Başkanımız, adayımız Sayın Özgür Özel, ben ve bütün aktörler aynı sorumlulukla yollarına devam ediyorlar.
Elbette ki paylaştığım arkadaşlarım oldu, o süreç içerisinde. Elbette ki bu konuya karar verirken farklı fikirleri sordum, sorguladım. Etik olarak yanlış bir şey yapmayalım, eksik bir şey yapmayalım konusunda. Ama kararı kendim aldım.
Ben partiyle ilgili hiçbir mücadelemi sahada vermedim. Partiyle ilgili her mücadelemi partimin bireyleriyle birebir sohbetlerde ve kapalı ortamlarda verdim. Öyle vermeye de devam edeceğim. Biliyorsunuz 150 gündür partimle ilgili olsun, bu süreçle ilgili olsun; tek bir televizyon programına katılmadım, sizinle basın mensuplarının merak ettiği bazı sorulara da çok özenli parti içi meseleleri dışarıya vurmadan paylaştığım soru cevaplar şeklinde buluştum. Bu manada bundan sonraki benim görüşmelerim aynı edeple, aynı disiplinle, aynı bakışla devam edecek. Bunlar parti içi meselelerdir. Partide ilgili delege, il başkanı, ilçe başkanı, milletvekili, parti meclisi üyesi gibi dostlarımızla, yol arkadaşlarımızla görüştüğümüz münasebetler toplantılar şeklinde devam edecek.”