Ş. TARIK SÜRMELİOĞLU
KORONA gündemi o kadar yoğun ki, biz haberci tayfası başımızı kaldırıp başka mevzulara bakamaz olduk nicedir.
Başka mevzu dediğimse siyaset elbet.
Yoksa taşrada ne konuşacağız başka? Sanat mı, sanatçı mı, sosyal kültürel işler mi?
Uzun süredir futbol falan da konuşamıyoruz.
Başka ne kalıyor geriye?
Bir korona.. Bir siyaset!
Korona, siyasete galebe çalıyor. “Ana gündem benim, bu uzun süre böyle devam edecek” diyor.
Ama bizim İsmail Ok araya kaynak yapıyor, ortamı hareketlendiriyor.
Ok’un tarzıdır zaten.. Hiç ortalarda görünmez, millet varlığını unutur.. Bir anda pat diye ortaya çıkıverir.
***
İSTİFADAN sonra biliyorsunuz ortalıkta görünmüyordu.
Balıkesir’e gelip gidiyor mu bilmiyoruz. Meclis’e pek takılmadığı kesin. Örneğin İnfaz Yasası oylanırken Meclis’te yoktu. ‘Katılmadı’ kaydı düşüldü.
Hoş, CHP Milletvekilleri de katılmadı.
İster ret ver, ister kabul.. İstersen çekimser kal. Ama katıl yani.
Çoğunluk olmasan da, sen tavrını ortaya koy.
Katılmayınca ne oluyor?
Seni seçenleri takmamış oluyorsun. Onların verdiği görevi, sorumluluğu iplememiş oluyorsun.
İsmail Ok nicedir oy verenleri pek iplemiyor zaten.
Ara sıra Cuma mesajları falan yollardı SMS’ten. En son Ocak’ta gelmiş bana meselâ.. “Hayırlı cumalar” diyor.
***
KIYMETLİ vekil, istifa ederken “bu son dönemim” dediydi.
Bir daha aday olmayacakmış.
Ama “dönem bitene kadar ortalığı karıştırmayacağımın garantisini veriyorum” demedi!
Hani, bir siyasi partinin omzuna binerek seçiliyorsun.. İşin bitince “bağımsız takılma, direkt istifa et” çağrılarını dikkate almak, gereğini yapmak lazım değil mi?
Yapıyor mu, yapmıyor.
MHP’den seçiliyor, sonra gemiyi terk ediyor.. İYİ Parti’den seçiliyor, sonra yine gemiyi terk ediyor.
Mebbusluğa devam ediyor.
Etik bulmadığımızı yazmıştık daha önce, uzun uzun mevzu etmek gereksiz. Nasıl olsa sonuç değişmiyor.
***
VE fakat seçilmiş sorumluluğunu yerine getirdiğine dair uzun süredir bir emare göremediğimiz İsmail Ok’un, ortalık bulandırmak maksatlı siyasi çıkışlarına dair iki kelam etmek lazım.
***
MERAL AKŞENER, “HDP, PKK’nın uzantısıdır” demiş. Bizimki yerinden zıplamış hemen: “CHP de HDP ile işbirliği yapıyor, neden CHP’ye laf etmiyorsun?”
Tamam, CHP içinde HDP formatlılar yok değil; ama bu bilinmeyen bir şey de değil yani. İsmail Ok da biliyor. HDP formatlılardan da oy almışlığı var sonuçta.
Nasıl var?
Şöyle ki.. İsmail Ok’a göre CHP ve HDP sürekli işbirliği içinde. Yani, otomatikman CHP’lilerin tamamı HDP işbirlikçisi olmuş oluyor!..
31 Mart seçimi için sokak sokak dolaştı CHP’lilerle. Ahmet Akın’ın başını yedi, Millet İttifakı’nın Büyükşehir Adayı olmayı başardı. Akşener’i ikna etti, Kılıçdaroğlu’na geri adım attırdı.
Bu noktada hakkını vermek lazım, akıllı ve derin siyaset yapıyor kendisi…
***
İSMAİL OK’a cümle CHP’li oy verdi Balıkesir’de.
Bir kere değil, 2009’da da verdi.. 2014’te de verdi.
Oy lazım olunca CHP’lilerin kapısından ayrılmayan İsmail Ok, işi bitince “CHP terör örgütleriyle beraber” muhabbeti yapıyor.
2009’da O’nu Belediye Başkanı yapan oylar, CHP seçmeninin oyları.
2014’de de kendi adayına “sağcı” deyip oy vermeyen hayli kalabalık bir seçmen kitlesi, CHP yerine İsmail Ok’a oy verdi. Bu oylar, Edip Uğur’u alt etmesine yetmedi ama, sonuçta CHP’lilerin desteğini aldı yani.
Ama her seferinde CHP’lileri pişman etti.
CHP İl Başkanı Serkan Sarı da zaten öyle demiş: “Oy verdiğimize pişman ettin hepimizi…”
E o zaman siz de azıcık fazla asılsaydınız, Ahmet Akın’ın adaylıktan el çektirildiği o kaotik süreçte daha çok bağırıp çağırsaydınız.. Neyse.
***
CHP İl Başkanı Serkan Sarı şöyle diyor: “İsmail Ok, en son siyaset yaptığı partisini ve partililerini de yarı yolda bırakarak ona destek olan herkesin güvenini boşa çıkarmıştır. Balıkesir’li hemşerilerimizin desteğine hiçbir zaman sahip çıkmamış ve aldığı sorumluluğu yerine getirmek yerine hep polemik ve tartışmalar ile gündemde kalmaya çalışmıştır.”
Doğru, herkesin güvenini boşa çıkardı. Arkasında duran ittifak seçmenine sahip çıkmadı.
Partisini yarı yolda bıraktığı da doğru; daha önce de yaptı…
***
PEKİ bunu niye yapıyor?
O’na sorarsanız, vatan, millet, bayrak, ezan diye başlayıp ‘Çırpınırdı Karadeniz’den çıkar.
Yani bu ülkede ortalama herkes yaşadığı ülkeyi seviyor. Milletine, birliğine, bayrağına, değerlerine bağlı insanlarız hepimiz.
Ama olmaz, hiç kimse İsmail Ok’tan daha fazla bu ülkeyi, bu milleti sevemez!..
***
O HALDE şu çağrıyı yapalım kendisine:
Bir daha 2009 ve sonrasındaki oy desteğini bulamayacağın ortada. Sana güvenenler yarı yolda kaldı. Harbiden pişmanlık yaşıyorlar oy verdikleri için. Yani dahası olmayacak. Şu dönemde de ortalık karıştırmanın, gündem yaratmanın ötesinde siyasi bir icraatın vaki değil. Yani vatan millet adına bir işlev göremiyoruz sonuçta.
Omzuna binip yürüdüğün partiler ve partilileri de tükettin. İttifak zorunluluğundan oy verenleri de.
Özetle başarılı bir belediye başkanlığı ve milletvekilliği sergilediğine pek inanmıyor bu şehrin insanları.
Hele de oy verenleri HDP işbirlikçisi gibi gördüğünde.. Doğal olarak “peki sen kime, nereye hizmet diyorsun” diye soruyor sokaktaki adam.
Yani, dönem sonunu bekleme.
Siyaset sahnesinden üç yıl sonra değil, şimdi çekil.
Hayırlı ramazanlar…