CHP’de kurultay zamanı. Aylardır kurultay süreciyle boğuşan CHP’de bundan sonraki süreçte değişim mi olacak, yoksa aynı tas aynı hamam yola devam mı edilecek; bunu sandıktan çıkacak sonuca bakarak birlikte öğreneceğiz.
CHP’deki kurultay sürecinin Balıkesir ayağı ilgilendiriyor bizi. İlçe kongrelerini ağırlıklı olarak değişim isteyen adaylar kazanmıştı. İl kongresinde ise Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın’ın devreye girmesiyle değişimcilerin yönü değişmişti… Bunun böyle olduğu, geçtiğimiz günlerde Genel Merkez’e giden İl Başkanı Erden Köybaşı ve bir grup partilinin, 18 kurultay delegesinin imzasını Kemal Kılıçdaroğlu’na teslim etmesiyle daha da belirginleşti.
Kılıçdaroğlu’na imza veren delegeler, kurultayda sandık başında imzaları ve vicdanları ile baş başa kaldıklarında nasıl bir tercihte bulunacaklar, onu da göreceğiz.
Bu arada Balıkesir’in iki CHP Milletvekilinin parti içi iktidar mücadelesinde yolları ayrılmış durumda.
CHP Milletvekili Serkan Sarı, Kemal Kılıçdaroğlu ile birlikte hareket ediyor.
Ensan Aytekin ise baştan beri Özgür Özel’in yanında.
Serkan Sarı, kurultay süreciyle ilgili herhangi bir görüş, açıklama, paylaşım ortaya koymuyor.
Ensar Aytekin ise sosyal medya hesaplarından yaptığı paylaşımlarda tavrıanı net biçimde açıklıyor.
Aytekin, Facebook sayfasında yaptığı son paylaşımda, “sokağa mı ses vereceğiz, koltuğa mı yaslanacağız” diye sordu.
İşte CHP Balıkesir Milletvekili ve TBMM İdare Amiri Ersan Aytekin’in o paylaşımı:
SOKAĞA MI SES VERECEĞİZ, KOLTUĞA MI YASLANACAĞIZ?
14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimlerinde halkımıza verdiğimiz sözü tutamadık, umudu büyüteceğiz dediğimiz yerde umutsuzluğun yayılmasına; işçinin, emekçinin, emeklinin, ve en çok da gençlerin hayallerin yıkılması karşısında suskun kaldık.
Sokakta büyüyen tepki, gün geçtikçe bir kopuşa sebep oldu. Zamanla gördüğümüz üzere, kaybetmeyi kabul etmeyip kazanamadık diyerek gelen tepkiyi yumuşatmaya ve bu tepkiler karşısında yeni bir kanal açmaya çalıştık.
Maalesef açılan bu kanal, cebinde ikinci genel başkanımız İsmet İnönü’nün imzaladığı üye kimliğini gururla taşıyıp köy kahvesinde önümüze koyan en yaşlı üyemizden; verdiği ilk oyla kaybedip sokak kenarında ağlayan gence kadar parti tabanında derin bir hayal kırıklığı yaratmıştır.
İl ve ilçe kongreleri sürecinde örgütümüz ile yaptığımız görüşmelerde, danışma kurullarında gördük ki tabanımız yüreğindeki hayal kırıklığını dindirecek şeyin tepeden tırnağa güçlü bir değişimle mümkün olacağını haykırıyor.
Gençlik kollarından yetişen ve bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde idari görevle hem Kuvayı Milliye şehri Balıkesir’i, hem de büyük örgütümüzü temsil eden bir kişi olarak, oturduğumuz tüm koltukların bize partimiz aracılığıyla halkımız tarafından verildiğinin bilincindeyim.
Ve halkımızla birlikte örgütümüz ve tabanımızın kuruluş ve kurtuluşun partisi Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki değişim talebine karşı kör, sağır ve dilsiz olamayacağımı; hiçbir şey olmamış gibi siyasi ikbalimi düşünüp konforlu hayatımı sürdüremeyeceğimi ve slogan söylemlerin tekrarına düşerek günü bitiremeyeceğimi ve bu şekilde yastığa başımı koyduğumda vicdanımın beni boğacağını biliyorum.
ÖZGÜR ÖZEL’E İMZA VERDİ
Bu yüzden, örgütümüz, tabanımız ve bize oy veren milyonlarca insanımızın taleplerine yüreğimi katarak onlar için ses veriyorum. Daha ilk günden tarafı olduğum değişim hareketimize Özgürce destek veriyorum. Bu gerekçelerle sayın Özgür Özel’in Genel Başkan adaylığı için imzamı da vermiş bulunmaktayım.
Halka rağmen siyaset yapılamayacağını ve bu cennet vatanın özellikle de gençlerin siyasetten kopuşuna kayıtsız kalamayacağım.
Ya sokağı dinleyecek, ya koltuğa sığınacağız.
Ya örgüte kulak verecek ya da bize dayatılan sonuca katlanacağız.
İstiyoruz ki 100 yıllık partilerin üyesi seçim akşamları gururu kırılmış bir şekilde kalmasın.
İstiyoruz ki gözyaşları sadece Altıokun zaferi için aksın.
İstiyoruz ki Atatürk’e hakaret edenler bu partide söz sahibi olmasın.
O yüzden diyorum ki; CHP değişecek, Türkiye değişecek.”