EKREM İMAMOĞLU’NUN CAN GÜVENLİĞİ VAR MI?

ERGÜN AYDOĞAN

 

Var mı?

Son günlerde kamuoyunun en çok merak ettiği, kaygı duyar hale geldiği konu; Ekrem İmamoğlu’nun can güvenliği var mı, ya bir saldırıya maruz kalırsa kim koruyacak?

Devlet…İçişleri Bakanlığı… İçişleri Bakanı Süleyman Soylu…

Devlet; bütün organları, yöneticileri, olağanüstü haşmetiyle Ekrem İmamoğlu’nun karşısında, ona karşı amansız bir mücadele veriyor.

Ülkenin, 82 milyonun güvenliğinden sorumlu kişi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu günde birkaç kez partisi dışındakileri ‘teröristlikle, hainlikle, inançsızlıkla veya ırksal’ ayrılıkla suçlamalar yöneltirken… Yetmiyor partisinin karşısındaki İstanbul İBB adayı Ekrem İmamoğlu’na olmadık suçlamalar yöneltirken…

Kendi memleketi Trabzon havaalanında sözlü ‘akıllı ol Soylu’ sataşmasına maruz kalınca. Bunun Ekrem İmamoğlu taraftarlarınca yapıldığını iddia ederek Ekrem İmamoğlu’nun VİP’ten geçme hakkı olmadığını söylemesi.

İçişleri Bakanı söylerde Ordu valisi emir telakki etmez mi! anında sözlü emir uygulamaya geçiyor akşam dönüşte Ekrem İmamoğlu ve beraberindekiler VİP’ten geçirilmiyor.

İstanbul seçimlerinin son on beş günü her türlü provokasyona açık! Ekrem İmamoğlu, durumdan vazife çıkaran birileri tarafından veya organize güçler tarafından her türlü saldırıya maruz kalabilir mi? Kalırsa…

Devletin bütün olanaklarını kullanan Ekrem İmamoğlu’nun rakiplerinin en önemli görevi, Ekrem İmamoğlu’nun can güvenliğin sağlamak…

Bu kaygılar anlamsız, içi boş kaygılar değildir. Toplumun her kesiminde bu kaygılar hissediliyor, kaygı korkuya dönüşüyor. Ordu’da ki VİP geçiş yasağı toplumdaki Ekrem İmamoğlu’na saldırı kaygılarını artırdı.

Çok yerden telefonlar aldık. En son uzun yıllar TSK’da üst düzey görevler yapmış rütbeli bir komando komutanımız ‘’Ekrem İmamoğlu’nun can güvenliği tehlikede, koruma zaafı olabilir…’’ var olan kaygı endişelerimizi daha da artırdı. Aman Allah korusun; seçim her şey değil, üsluba biraz daha dikkat!

Ekrem İmamoğlu’nun Trabzon, Giresun, Ordu illerini kapsayan Karadeniz turu son yılların en yüksek kalabalığını oluşturdu. CHP’nin zayıf olduğu Karadeniz bölgesinde Ekrem İmamoğlu’na gösterilen bu yüksek ilgi iktidar blokunu ürkütmüş, seçim kaybetme kaygısına yol açmış olabilir.

Ekrem İmamoğlu’nun Trabzon, Giresun, Ordu mitinglerinin bir zamanlar ana akım medya, şimdi iktidar medyası haline gelen veya havuz medyası diye tanımlanan Hürriyet, Milliyet, Sabah… hiçbirinde haber değeri taşımamış! haber olmamış! olmaması manidar olmanın ötesinde, iktidarın kontrolündeki basının amacının toplumun talep ettiği haberleri gündeme taşımak değil, iktidarın amacına yönelik yayın yapmak olduğu veya habercilik yapmak istese de yapamadığı çok açık belli.

Ekrem İmamoğlu İBB seçimini kazanmak için Binali Yıldırım ile yarışmıyor, rakibi Binali Yıldırım değil. Rakibi; Devlet, Erdoğan, hükümet ve topyekun iktidarın kontrol ettiği devletin organları, kurumları… basını, medyası… sermayesi…

Seçim sadece İstanbul’u ilgilendiriyor, İstanbul’da konuşuluyor değil; köyde, kentte, sahilde, tarlada, ovada her yerde İstanbul seçimleri konuşuluyor. İstanbul seçimleri Türkiye’nin gelecek siyasi yol haritasını belirleyecek.

YSK’nın aldığı kararlar mı, onu hiç sormayın. YSK her gün şaşırtmaya devam ediyor.

Şişli ilçe seçim kurulu başkan ve müdürünün ‘seçimlerin iptaline yol açan hataların sorumlusu biz isek, tekrar neden görevlendirildik…’ yazısı, ortalığı karıştırdı. Seçimin iptal gerekçesini de iptal ettiler düşüncesine yol açtı.

Bir zamanlar ülkemizin en güvenilen devlet kurumu ola YSK şaşırtmaya devem ediyor!

Daha çok şaşıracağımız günler önümüzde. Normal akılla değil de, normal aklın ötesinde, normal günlerde olmadığımızı kabul eder, normallikleri beklemezsek şaşırmayız!

 

 

Exit mobile version