Ahmet Hakan’dan, Abdülkadir Selvi’ye yazmayan… TV’lerde iktidar medya yapıcıları, her konunun uzman kişileri günlerce konuştu daha da konuşacaklarından başka. CHP’nin içinde Atatürk karşıtları var mı, yok mu! Kaftancıoğlu neden Atatürk demedi!
Bugüne kadar siyasi saiklerle Atatürk demekten imtina edenler ‘’Mustafa Kemal, Gazi Mustafa Kemal, Mustafa Kemal Paşa’’ diyen ama bir türlü Atatürk demeyenler bir anda nasıl da mutlu oldular, “bakın gördünüz mü; Atatürk’ün kurduğu CHP’nin İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da Atatürk demedi.” Dememesini de ‘’Kişilerin, kavramların kategorize edilerek ayrışmasının bir unsuru yapılmasını doğru bulmuyorum, kendimi ait hissettiğim bir ifade olduğu için yıllardır böyle tercih ediyorum’’ diye savunuyor dendi.
Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu bir süre sessiz kaldıktan sonra kısa bir açıklamayla ‘’CHP’de Atatürk’e karşı kimse yoktur’’ dedi.
MYK toplantısından sonra Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı da benzer bir şekilde ‘’CHP Atatürk’ün partisidir, Atatürk’ün partisinde Atatürk karşıtı kimse yoktur’’ açıklamasını yaptı.
Ama ne Genel Başkan nede yardımcıları MYK toplantısında bu tartışma özelinde Kaftancıoğlu’na karşı Atatürk resimleriyle paylaşım yapan milletvekillerini partilileri disipline verelim önerisi yapan MYK üyesini kimse yalanlamadı, sen ne demek istiyorsun diyemedi. Sizce de Atatürk demeyen birine karşı Atatürk resmini paylaşanların disipline verilme düşüncesi, önerisi garip değil mi? Atatürk karşıtlığı değil mi?
Canan Kaftancıoğlu tartışmanın alevlenmesi üzerine yaptığı yazılı basın açıklaması kamuoyunu tatmin etmedi. Kemal Kılıçdaroğlu’nun Sözcü gazetesinin adını vermeden ‘bir kısım medya’ diye sanki olmayan bir olay üzerinden olay yaratılmış gibi savunmaya geçti.
Ve Kaftancıoğlu Pazar günü Cumhuriyet gazetesinden İpek Özbey’e geniş bir röportaj verdi. Röportajda söylediklerini Taksim toplantısında sorulan soru üzerine o anda söylese (geçmişteki söylem ve davranışlarından bağımsız) tartışma buralara gelmeyecek, bunca zaman tartışılmayacaktı.
Kaftancıoğlu “Atatürk 83 milyonun ortak değeridir… Kurucusu, ezeli ebedi liderinin Atatürk olduğu bir partide bir tane bile Atatürk düşmanı yoktur, olamaz. CHP’li olmak demek, Atatürkçü olmak demektir. Atatürk’ü anlamak demek, ilkelerini savunmak, mücadelesini bir adım daha ileriye taşımak için durmaksızın çalışmaktır…’’
Aynen öyle, sizi eleştirenler de farklı bir şey demiyor ki! Kaftancıoğlu; Atatürk’ün kurduğu partide bir tek bile Atatürk düşmanı olmamalı (ama sizde biliyorsunuz ki; düşmanlık derecesinde olmasa bile Atatürk karşıtları var.) Peki madem öyle o gün övünçle ‘’kendimi ait hissettiğim bir ifade olduğu için yıllardır böyle kullanıyorum’’ demek yerine bu röportajda söylediklerinizi söyleseydiniz ya! Niye kamuoyunu bir haftadır tartıştırıp sonra da sanki medya olmayan bir olay yaratmış, kamuoyu da bunun üzerinde günlerdir tepinmiş, siyasi muarızlarınız bundan siyasi yarar sağlamaya çalışmış gibi algı yarattınız.
Hiçbiri değil. Bu olayı bu noktaya sizin tavrınız ve davranışınız getirdi, CHP’nin günlerce tartışılmasına yol açtı ve CHP’ye zarar verdi.
Nasıl mı? Bakın…
CHP’nin kuruluş yıldönümünün coşkuyla kutlanmaması, bir CHP ileri geleninin ‘’Kemalizm artık marjinal uçlarda…’’ açıklaması ve sizin Atatürk dememeniz üzerine yazdığımız yazıya ülkenin her bir yanından hiç olmadığı kadar tepkiler aldık.
Ne diyorlar biliyor musunuz ‘’her kafadan bir ses çıkıyor, Canan başka bir şey söylüyor, Muharrem başka bir yerde dolaşıyor. AKP artık biz bu ülkeyi yönetemiyoruz, CHP’de biz yönetmek istemiyoruz, siz devam edin’’ diyorlar.
Kendi konforlu çevrenizden bakarak vatandaşın bu tespitine katılmıyorsanız anketlere bakabilirsiniz. Hangi anket sonucuna bakarsanız bakın AKP’nin oyları düşerken CHP’nin oylarında bir artış gözükmüyor.
Bu arada ‘’Sosyal demokrat kitle partisi CHP’nin solun tüm renkleri ve seslerinin partiye zenginlik kattığı görüşüne; öz yönetim adı altında ayrılıkçılığı savunan, Kemalizm bitti, Atatürkçülükten vazgeçilmesini salık veren sömürgeci Avrupa sosyal demokrasi anlayışının zenginlik kattığı’’ iddia edilemez.
Türkiye hiçbir konuyu sağduyuyla, akılla tartışamıyor. Herkes siyasi mahallesine göre konumlanıyor. Kendi mahallesindense yanlış bile olsa doğru, doğru bile olsa yanlışlığını savunuyor. Neymiş memleketin bunca; açlık, yoksulluk, yolsuzluk, işsizlik sorunu varken bunu tartışmanın yeri miymiş! O zaman siyasi karşıtlarınızın yanlışlarını ülkenin bunca sorunu varken niye gündem yapıyoruz!
Kısacası, Mustafa Kemal mi, Atatürk mü tartışması yıllardır devam eden bir tartışma. Şunu diyemeyiz; söyleyenin siyasi anlayışına göre yok o Atatürk demese bile şu nedenle dememiştir ama o Atatürkçüdür. Böyle bir şey olamayacağına göre…
Fatih Altaylı’nın yazdığı gibi ‘’Atatürk tartışılmaz bir kişilik midir? Benim için tartışılmazdır. Doğruları o kadar büyüktür ki, varsa hatalarını görmezden gelmemi sağlar…’’
Canan Kaftancıoğlu bugüne kadar ki Mustafa Kemal deme alışkanlığından, tercihinden vazgeçerek Cumhuriyet gazetesindeki son röportajında bir kez olsun Mustafa Kemal dememiş, Mustafa Kemal Atatürk demiştir.
Evet olması gereken de; Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür.