CHP MİİLLETVEKİLİ LİSTESİNDEN DEVA PARTİSİ KONTENJANINDA YER ALAN BURAK DALGIN: “BALIKESİR’İ TANIYORUM BALIKESİR BENİM MEMLEKETİM”
POLİTİKA / DEVA Partisi kontenjanından Cumhuriyet Halk Partisi listesinde milletvekili adayı olarak yer alan Burak Dalgın basın mensuplarıyla buluştu. Dalgın Millet İttifakı olarak Kemal Kılıçdaroğlu’nu cumhurbaşkanı seçtirmek ve Parlamenter Sistemi yeniden inşa etmek için TBMM’de milletvekili sayısı üstünlüğünü kazanmak için çalışacaklarını söyledi.
Balıkesir Gönenli bir ailenin Bursa’da doğup büyüyen çocuğu olarak kendisini tanıtan CHP 3. Sıra Milletvekili Adayı Burak Dalgın, Balıkesir’e hakim olduğunu ve milletvekili seçildiği takdirde Balıkesir’in sorunlarını çözme adına çalışmalarda bulunacağını dile getirdi.
“15 MAYIS SABAHI TÜRKİYE’NİN İDARESİNİ ALMAK İÇİN ÇALIŞICAĞIZ”
CHP 3. Sıra Milletvekili Adayı Burak Dalgın Millet İttifakı olarak önceliklerinin cumhurbaşkanlığını kazanıp TBMM’de sayısal üstünlüğü kazanmak olduğuna dikkat çekerek, “İnşallah güzel bir dönemin başlangıcını bugün hep birlikte atıyoruz. Cumhuriyet Halk Partisi’ndeki dostlarımızla beraber bütün listemizin ilanı yapılacak. İnşallah hep birlikte bu yolda yürüyeceğiz. Sadece seçime kadar değil seçimden sonra da inşallah Türkiye’nin güzel yarınlara yürümesini gerçekleştireceğiz. Bilindiği gibi Millet İttifakı olarak iki temel amacımız var ve ikisini aynı anda gerçekleştirmek durumundayız. Birincisi Cumhurbaşkanlığı seçimini ilk turda ve net bir farkla kazanmak; Sayın Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanlığını ve genel başkanlarımızın cumhurbaşkanı yardımcısı olduğu sistemi oluşturmak, Türkiye’nin idaresini 15 Mayıs sabahı devralmak. İkincisi de bir bunun kadar önemli olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kıymetli, değerli bir çoğunluğu ele geçirmek. Bunu yapmak lazım çünkü hem Türkiye’nin idaresi için hem de milletimize taahhüt ettiğimiz Güçlendirilmiş Parlamenter Sisteme geçmek için bu elzemdir. Bu çerçevede bilindiği gibi 5 tane siyasi parti bir liste ortaklığı yaptılar, bazı yerlerde bu 6 partiye de çıktı. Balıkesir özelinde Cumhuriyet Halk Partisi, DEVA Partisi, Gelecek Partisi, Saadet Partisi ve Demokrat Parti’nin ortak bir listesi var. Ben de Cumhuriyet Halk Partisi listesinden DEVA Partisi’nin adayı olarak burada yer alıyorum. Bu çerçevede inşallah önümüzdeki 30 günü kıymetli bir şekilde yüksek bir tempoyla beraber geçireceğiz. Ondan sonra da Balıkesir’imizi en düzgün şekilde temsil edeceğiz ve burasının yüksek potansiyelini hayata geçirmesini sağlayacağız” diye konuştu.
“GÖNENLİ AİLENİN BURSA’DA DOĞUP BÜYÜYEN BİRİSİYİM”
Kısaca kendisini tanıtan Milletvekili Adayı Burak Dalgın, “Ben Balıkesir Gönenli bir ailenin Bursa’da doğup büyüyen bir çocuğuyum. Üniversiteyi Boğaziçi Üniversitesinde okudum mühendislik eğitimi aldım. KOÇ Topluluğunda erken aşama girişimlerle işe başladım. Türkiye’de bu işler pek yoktu ama erken aşama şirketlerle teknoloji şirketlerinin gelişmesi için çalıştım. Sonra Türk Eğitim Vakfı bursuyla Amerika Birleşik Devletlerine gittim. Harward Üniversitesinde işletme masteri yaptım. Sonra da şu anda idare ettiğim fonları kurmak üzere Türkiye’ye geri geldim. Türkiye’de de memlekete olan borcumuzu ödemek için çalışıyorum. Çünkü ben orta sınıf bir ailenin devlet okullarında okuyan çocuğuyum. Türkiye’ye borcumuzu ödemek için de 3 sene önce DEVA Partisi’nin önce programını hazırlayanlardan birisi oldum, sonra da kurucularından, kuruluşundan itibaren de genel başkan yardımcılığı yapıyorum. Oradaki sorumluluk alanım aslında Balıkesir’e de fevkalade örtüşen bir alan. Çünkü partinin Sanayi Girişimcilik ve Teknoloji Politikalarından sorumlu genel başkan yardımcısıyım. Yani Balıkesir’in hakikatten çok büyük biri potansiyeli var. Ama bir taraftan katma değerli sanayinin, öbür taraftan turizm ve tarımın, öbür taraftan girişimciliğin hakikatten önünü açmak ve şehri layık olduğu noktaya getirmek için de elimizden geleni hep beraber yapacağız. Şimdi huzurunuzdayız. İnşallah önümüzdeki 1 ay içinde daha sık görüşüp. Beraber olacağız. İnşallah 14 Mayıs günü bir zaferi beraber kutlarız ve 15 Mayıs sabahı Türkiye güzel bir güne uyanır diye düşünüyorum” dedi.
“BİLİYORUM DİYEN ÇOK YANILIR”
Balıkesir’in sorunlarına hakimliği konusunda da değerlendirmelerde bulunan Milletvekili Adayı Burak Dalgın, “Herhangi bir konuda biliyorum diyen çok yanılır. Biliyorum çok iddialı bir laf. Balıkesir ile ilgili biraz fikirlerimiz var tabi arkadaşlarımızla konuşmalarımızdan, kendi tecrübelerimizden. Çünkü burası gidip geldiğimiz, içinde bulunduğumuz bir şehir. Ama konuştukça, danıştıkça, irtibat halinde oldukça bunları daha net bir şekilde ortaya koyacağız diye düşünüyorum. Bu bir süreç bundan inşallah seçildikten 3 sene sonra da bu konuyla alakalı aynı cevabı vereceğim. Çünkü biliyorum diyen; hele bu devirde bunu söyleyen yanlış söylüyordur.. Hiçbir zaman bilme ve öğrenme süresi bitmez. Bu öğrenme süreci devam edecektir. Yani Balıkesir’e aşinalığımız var, görüşlerimiz var, arkadaşlarımızla istişarelerimiz var. Ama bu süreç hep devam edecek” diye konuştu.
“ANKARA’NIN DEĞİL BALIKESİR’İN VEKİLİ OLACAĞIM”
Milletvekili seçildiği takdirde Balıkesir milletvekili olacağını söyleyen Burak Dalgın, “Benim seçim bölgem Balıkesir, Ankara değil. Ankara vekili olacaksam Ankara’dan aday olurum. Türkiye’de çok temel sorunlarımızdan birisidir bu. Bizim meselelerimizden bir tanesi her şeyi Ankara’dan çözmeye çalışmak. Bundan daha yanlış bir şey olamaz. Türkiye çok büyük bir ülkedir. Avrupa’da 5-6 milyonluk ülkeler çok fazla ve bunu oralarda yapabilirsiniz belki. 85 milyonluk; Avrupa’nın en yüksek nüfusuna, en büyük topraklarına sahip, en geniş tarım alanlarına sahip bir ülkede her şeyi Ankara’dan çözemezsiniz. Bu sorunları yerelde çözeceksiniz. Sadece Balıkesir’de bile değil. Balıkesir’de bile Ege tarafı ayrı bir şey, Marmara tarafı ayrı bir şey. Dağ tarafı ayrı bir şeydir. Yani siz bunu bırakın Ankara’yı, her şeyi Balıkesir seviyesinde çözmeniz doğru değil. Alt havzalara doğru mümkün olduğu kadar itmeniz lazım. Edremit’in sorununu Ankara’daki bir adam bilemez. Sındırgı’nın meselesini bilemez. Orası bilecek, orası çözümünü getirecek. Diğer taraftan da destek olacak. O yüzden asıl mesele yerelin meselelerini mümkün olduğu kadar yerelde çözmek. Bunu da da Başkentte doğru platformlarda dile getirmek. Şu anda amuda kalkmış gibi Türkiye’nin sistemi. Tam tersi, milli eğitim müdürünü bile cumhurbaşkanı atıyor gibi gariplik içindeyiz. Yok böyle bir şey. Niye sen atıyorsun? Bu sistemini sıkıntılarından bir tanesi budur. Türkiye’nin problemleri çok karmaşık, çok fazla iş var, bunu da yerel bilir. O yüzden mümkün olduğu kadar yerele itmek, işi yerelde görmek, Ankara’nın desteğini de tabi ki almak ama bağı da koparmamak gerekir diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.