TÜRKİYE GÜNLERDİR KÜLLİYE’YE GİDEN CHP’LİYİ KONUŞUYOR. SÖZCÜ YAZARI RAHMİ TURAN’IN ORTAYA ATTIĞI İDDİA SİYASET DÜNYASINI KARIŞTIRDI. TARTIŞMALARA AK PARTİ BALIKESİR MİLLETVEKİLİ MUSTAFA CANBEY DE KATILDI. CANBEY, ‘KÜLLİYE ZİYARET İDDİASI’ İÇİN ‘CHP İÇİNDEKİ GRUPLARIN SAVAŞI’ YORUMUNU YAPTI.
AK Parti Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey: “Türk siyasi hayatına ibretlik bir vaka olarak geçecek bir olay; hem gazetecilik hem de siyaseten ibretlik bir olay. Bu savaş Nisan’da yapılacak CHP kurultayı öncesinde grupların savaşı. Ortada yalan haber var, kaynak teyidinde sıkıntı var, gazetecinin gazeteciden haber aldığı bir durumu hep birlikte Türkiye görmüş oldu. CHP’nin şu anda düştüğü durum vuvuzelaya benziyor. Bir zamanlar dünya kupasında bir çalgıya tüm dünya şahitlik etmişti. O çalgının adı Vuvuzela idi. Bugün CHP’den çıkan bu seslerin vuvuzelayı benzediğini görüyoruz. Kim daha güçlü üflerse o kadar çok ses çıkıyor. CHP’nin içine düştüğü vuvuzela durumu.”
Milletvekili Canbey, Külliye’ye giden CHP’li yalanını değerlendirdi:
İBRETLİK BİR OLAY
AK Parti Balıkesir Milletvekili Dr. Mustafa Canbey Külliye’ye giden CHP’li yalanı ile ilgili “Türk siyasi hayatına ibretlik bir vaka olarak geçecek bir olay; hem gazetecilik hem de siyaseten ibretlik bir olay”” değerlendirmesini yaparken, “Bu savaş aslında Nisan ayında yapılacak kongre öncesi CHP içerisindeki grupların savaşıdır” dedi.
CHP’DE VUVUZELA DURUMU
CHP’den çıkan bu sesleri bir zamanlar Dünya kupasında gündeme gelen bir çalgı olan Vuvuzela’ya benzeten Milletvekili Canbey, “Kim ne kadar üfleyebilir, kimin gücü ne kadar çıkarsa Vuvuzela o kadar ses çıkartıyor ve ortaya da bir karmaşa çıkıyor. Bugün CHP’nin içine düştüğü durum tam bir Vuvuzela durumudur” diye konuştu.
AK Parti Balıkesir Milletvekili Dr. Mustafa Canbey Külliye’ye giden CHP’li yalanına ilişkin değerlendirmede bulundu. Milletvekili Canbey, “Türkiye Türk Siyasi hayatına ibretlik bir vaka olarak geçecek bir olayı yaşıyor” diyerek şunları söyledi: “ Gazeteci Rahmi Turan’ın bir kuyuya taş atmasıyla, bir CHP’linin Külliye’yi ziyaret ettiğini iddia etmesiyle başladı ve devam etti. Hiç arzu etmediğimiz, istemediğimiz durumların yaşandığını görüyoruz. Çünkü Türkiye demokratik sistemiyle özellikle son yıllarda çok önemli bir noktaya gelmişti. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasete demokratik anlamda önemli bir netlik getirmiş ve önemli bir seviyeye gelinmişti. Son yaşanan olayla görüyoruz ki hala eski Türkiye özleminde olanlar var, siyasetin kumpaslarla yönetilebileceğini tezgahlarla yönetilebileceğini düşünenler var. Hep birlikte bunu görüyoruz.”
GAZETECİLİK VE SİYASETEN İBRETLİK
Olay hem gazetecilik hem de siyaseten ibretlik bir olay olarak değerlendiren Milletvekili Canbey, “Gazetecilik açısından konuyu değerlendirdiğimizde işin içerisinde yalan haber var, kaynak teyidinde sıkıntı var, gazetecinin gazeteciden haber aldığı bir durumu hep birlikte Türkiye görmüş oldu. Maalesef bu sıkıntılı bir şey, gazetecilik açısından yalan haber olarak üniversiteler de okutulacak bir duruma şahitlik ediyoruz” dedi.
Canbey konuşmasını şöyle devam etti: “Bu durum siyaseten özellikle CHP’nin düştüğü durum açısından çok vahim. Cumhurbaşkanımızın yaptığı açıklama sonrasında yine aynı şekilde Muharrem İnce’nin yaptığı basın toplantısının ardından Türkiye olayı daha iyi anlamaya başladı.
VUVUZELA DURUMU
CHP’nin şu anda düştüğü durum bir zamanlar dünya kupasında bir çalgıya tüm dünya şahitlik etmişti. O çalgının adı Vuvuzela idi. Bugün CHP’den çıkan bu sesin aslında seslerin CHP’li yetkililerin, CHP’li sözcülerin söylediği seslerin bu Vuvuzelaya benzediğini çok net bir şekilde görüyoruz. Vuvuzelanın şöyle bir özelliği var. Kim ne kadar üfleyebilirse, kimin gücü ne kadar çıkarsa Vuvuzela o şekilde ötüyor ve ses çıkarıyor. Ortaya da bir karmaşa çıkıyor. Bugün CHP’nin içine düştüğü durum tam bir Vuvuzela durumudur.
CHP İÇERİSİNDE
İnşallah önümüzdeki dönemde de Türkiye bu olayı net bir şekilde değerlendirecektir. Bu olay siyasetin yalanlar üzerine nasıl kurgulandığının bir açık örneğindir. Siyaset inşallah bu tür düşünceleri tasfiye edecektir. CHP Genel Başkanı Klıçdaroğlu’nun olay doğrudur, ben bu olayı biliyorum ve söyleyen şahsın kim olduğunu da biliyorum demesi olayın CHP içerisinde olduğu; Sayın Kılıçdarağlu’nun da olay hakkında bilgi sahibi olduğu ortaya çıkmıştır. Muharrem ince de sık sık bu olayı ifade etmektedir.
CHP BU TİP TEZGAHLARA UZAK DEĞİL
CHP’nin kendi içerisinde düştüğü bu karmaşa siyaseten son dönemde düzenlene tezgahın hesabını vermek zorundadır. CHP bu tip tezgahlara uzak değil. CHP kumpasları bilen bir parti. 2011 de sayın Deniz Baykal’ın bir kaset kumpası ile gittiğini hatırlatmak gerek, sonra Kılıçdaroğlu geldi. Nisan ayı öncesi yapılacak kongre öncesi yaşanan bu savaşı aslında CHP içerisinde grupların savaşı olarak da değerlendirebiliriz.”