AK Parti sırça köşklerde siyaset yapan, kendi çıkarından başka bir şey düşünmeyen, Milletin derdi ile dertlenmeyen siyasetçilerin yeri değildir. Kendinde hamallığını üstlendiğimiz mukaddes yükü taşıma mecali bulmayan, kimseden ikaz beklemeden bayrağı kendinden sonraki arkadaşına bırakmalıdır.
AK Parti Genel Merkezinde Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, PKK ile mücadele, güvenli bölge, F-35 sorunu ile ilgili gelinen noktalara ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Erdoğan, “Amerika ile Suriye sınırları boyunca güvenli bölge oluşturmaya yönelik görüşmeler ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın biz Fırat’ın doğusundaki terör koridorunu paramparça etmekte kararlıyız” diye konuştu.
“Üstlendiğimiz mukaddes yükü taşıma mecali bulmayan ikaz beklemeden bırakmalıdır”
Konuşmasının başında 31 Mart seçimlerine ilişkin rakamları veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, hataların ve eksiklerin bundan sonraki dönemde tespit edileceğini belirterek, 4 yıl sonraki seçimlerde milletin karşısına kurulduğu günkü heyecanıyla, 22 yıllık tecrübesiyle bambaşka bir AK Parti olarak çıkacaklarının altını çizdi. Erdoğan, “AK Parti olarak tüm kademelerimizle sancımız öyle bir sancı ki, bu sancıyı çekeceğiz, seçimlerde sandıklardan inciyi, arzu ettiğimiz neticeyi alabilelim. AK Parti millete hizmet kapısıdır. Partimizin kapısı millete hizmete talip olan herkese sonuna kadar açıktır. İhtirasları, hırsları, veya kifayetsizlikleri yüzünden yollarını kaybedenleri bir kenara bırakacak olursak adeta AK Parti’de gözünü açan ve hayatının en verimli yıllarını bu çatı altında geçiren bir nesil siyasette yetiştirdik. Unutmayınız, dünyamız ilk insandan beri toprak kültürü ile ateş kültürü arasındaki kavgaya şahitlik eder. AK Parti’nin kuruluşundan beri davaya emek vermiş, katkı sağlamış, hasbi ve harbi şekilde koşturmuş her bir kardeşime şükranlarımı sunuyorum. Tüm teşkilat yöneticilerimize bir hususu hatırlatmak istiyorum, sizlerden vakit kaybetmeden, şehirlerinize döner dönmez 2001 yılından bu güne kadar partimizde görev almış veya gönül vermiş kardeşlerimize mutlaka ulaşmanızı istiyorum. Kendileri ile irtibatı asla kesmemenizi talep ediyorum. Kendi teşkilatına vefa göstermeyen şehrine, ülkesine ve milletine de vefa gösteremez. AK Parti sırça köşklerde siyaset yapan, kendi çıkarından başka bir şey düşünmeyen, Milletin derdi ile dertlenmeyen siyasetçilerin yeri değildir. Kendinde hamallığını üstlendiğimiz mukaddes yükü taşıma mecali bulmayan, kimseden ikaz beklemeden bayrağı kendinden sonraki arkadaşına bırakmalıdır. Seferle mükellef olduğumuz bu davayı zafere ulaştırana kadar nesiller boyu mücadelemizi sürdüreceğiz” diye konuştu.
“Birçok verdikleri söz verilmemiş gibi konuşmaya başladılar”
31 Ocak 2019 tarihinde açıklanan seçim manifestosu ile millete verilen sözleri hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “755 belediyede AK Parti’li kadrolar yönetime geldi. AK Parti kurulduğu günden beri sözünün eri olmuş bir partidir. Biz muhalefet adaylarının yaptığı gibi seçimlerde atıp tutup sonra sözümüzü yutmadık, taahhütlerimizi inkar etmedik. Şu anda hemen inkara başladılar. Birçok verdikleri söz verilmemiş gibi konuşmaya başladılar. Sanki kasada ne var ne yok bilmiyormuş gibi konuşmaya başladılar. Daha durun bakalım, önümüzde daha çok önemli süreç var, ne yapacağını, ne yaptıklarını göreceğiz. AK Parti’nin belediye meclis üyeleri bulundukları her yerde denetim görevini en iyi şekilde yapacaklardır. İstanbul gibi, Ankara gibi bir ilde kahir ekseriyet AK Parti’li belediye meclis üyelerinde onların herhangi bir karara karşı düşünceleri veya tavrı eleştiriye tabii ama parlamentoda bakıyorsunuz AK Parti’nin parlamentoya getirdiği herhangi bir yasa tasarısı, Cumhur İttifakı’nın birlikte getirdiği yasa tasarısını engellemek için elinizden geleni yapıyorsunuz, bu sizin için meşru ama yerel yönetimlerdeki bu duruş gayri meşru, bu nasıl anlayış. Demokrasinin gereği neyse AK Parti’nin parlamento da belediye meclislerinde de üyeleri bütün görevlerini milletin hayrına olacak şekilde devam ettirecektir. Bunun için şerde fren, hayırda destek. Seçim meydanlarında verdiğimiz her sözü yerine getirmenin gayreti içinde olduk. Mücbir sebeplere dayalı istisnalar dışında her dönemde verdiğimiz sözlerin çok daha fazlasını yerine getirdik, getiriyoruz. Belediye başkanlarımızın tamamından önümüzdeki dönem çalışmalarını 31 Ocak’ta millete ilan ettiğimiz bu ilkeler çerçevesinde yürütmelerini istiyorum. Bu taahhütlerin önemli bir bölümü Türkiye’nin ekonomide ve hayat kalitesinde ulaştığı seviyenin ürünü olarak ortaya çıkmıştır” şeklinde konuştu.
Muhalefetin çiftçiyi istismar ettiğini söyleyen Erdoğan, “Göreve geldiğimizde, 18 yıl önce evinde arabası dahi olmayan benim vatandaşım bu gün bırakın bir arabayı birçok yerde artık bir araba, iki araba evlerimizde var. Şu anda benim çiftçimin köylerimizde dün traktörü yokken, biçerdöveri yokken, Anadolu’nun her yerinde ortak kullanırken veya kiralama yöntemine giderken şimdi her evin bahçesinde traktör var, biçerdöver var. Bay Kemal’in işi sürekli yalan. Başka bir şey yok. Bunlar konuşuyor olabilir ama bizim söylediklerimizi yapma mecburiyetimiz var” ifadelerini kullandı.
“Türkiye gemisinde delik, Türkiye kalesinde gedik açtırmayacağız”
PKK ile mücadele, S-400 ve Amerika ile ilişkilerde gelinen noktaya ilişkin konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizi güney sınırları boyunca bir terör koridoru ile kuşatma projesini Suriye sahasında operasyonlarımızla Afrin-Cerablus hattında bozduk. Buna rağmen Fırat’ın doğusunda hala aynı gayret sürüyor. 1984 yılından beri ülkemize yönelik terör saldırılarının merkezi olan Kuzey Irak sınırlarımızda Pençe 1 ve Pençe 2 harekatları ile ilk defa kalıcı çözümler bulma yolundayız. Teröristleri sınır hattındaki sarp dağlar yerine sınırımızın hemen ötesindeki düz ovada karşılayıp engelleyecek bir güvenlik hattı oluşturmaktır. Bunu başardığımızda inşallah Kandil diye bir meselemiz de kalmayacaktır. Bu harekatla Fırat’ın doğusundaki terör grupları ile Kuzey Irak’taki teröristlerin irtibatlarını da kesmiş olacağız. Böylece hem doğudan hem batıdan bu terör koridorunu kıskaca alma ve imha etme imkanına kavuşacağız. Erbil’deki konsolosluk görevlimize yapılan saldırı harekatımızın ne kadar isabetli olduğunun teyididir. Konsolosluk görevlimizi şehit eden teröristlerin tamamını yakaladık. Eksik varsa ya da başarılı bir operasyonla diğerlerini de inlerinde etkisiz hale getirdik. Biz PKK denilen çıban başını Kuzey Irak’tan tümüyle kopartıp atmadığımız sürece bu tür saldırılar ülkemiz içinde ve dışında hep devam edecektir. Irak ve İran yönetimleri ile bu konuda önemli ölçüde görüş birliği içindeyiz. Amerika ile Suriye sınırlarımız boyunca, yaklaşık 35 kilometre derinliğinde ülkemiz kontrolünde bir güvenli bölge oluşturmaya yönelik görüşmelerimiz sürüyor. Türkiye’nin tamamen kendi güvenlik ihtiyaçları izin Rusya’dan satın aldığı S-400 Hava Savunma Sistemleri konusunda Amerika’nın aklıselim ile hareket edeceğini umuyorum. Rusya’dan aldığımız S-400 sistemleri ülkemize gelmeye devam ediyor. Nisan 2020 bu sistemleri aktif olarak kullanmaya başlayabileceğiz. F-35 projesinden dışlanma tehditleri başta olmak üzere bu konuda Türkiye’ye yöneltilecek hiçbir tehdidin ve yaptırımın ülkemizi güvenlik önceliklerini hayata geçirmekten alı koyamayacağını bir kez daha ifade etmek isterim. Bu meselede Türkiye’ye daha fazla adaletsizlik yapılmamalıdır. Biz bağcıyı dövmenin değil, üzüm yemenin peşindeyiz. Güvenlik ihtiyaçlarımız neyi gerekiyorsa onu gerçekleştireceğiz. Kendi hava savunma sistemlerimiz ve yeni nesil savaş uçaklarımızı geliştirme, konvansiyonel silah ve elektronik harp alt yapımızı güçlendirme konusundaki çalışmalarımızı hızlandırıyoruz. Karada, denizde ve havada kendisinin ve dostlarının ihtiyaçlarını karşılayabilecek seciyeye sahip Türkiye’ye ulaşmaya az kaldı. Bir kaz yol sonra bu konuda bambaşka bir Türkiye manzarası ile karşılaşacağız. Ne pahasına olursa olsun Türkiye gemisinde delik, Türkiye kalesinde gedik açtırmayacağız. Türkiye’nin verdiği demokrasi, ekonomi ve güvenlik mücadelesinden rahatsız olanların teşviki ve bir fiil operasyonları ile bu tür niyetler içine girenlere milletimizle birlikte cevaplarını vereceğiz. Cumhur İttifakı’nın lokomotifliğini yaptığı, AK Parti’nin gövdeşini oluşturduğu büyük ve güçlü Türkiye hedefine doğru kararlılıkla ilerliyoruz. Bu kutlu yürüyüşü durdurmak için kurulan tuzaklar hazırlayanların başına geçecektir. Elbette eksiklerimiz ve hatalarımız olabilir ama hiç kimse samimiyetimizden, gayretimizden, ülkemize ve milletimize olan muhabbetimizden şüphe edemez. Önümüzdeki dönemde de eksiklerimizi gidererek, hatalarımızı düzelterek yolumuza devam edeceğiz” dedi.
“Suriye’nin huzura kavuşmasının ilk şartı PYD denilen bu katil sürüsünün ortadan kaldırılmasıdır”
“Amerika ile Suriye sınırları boyunca güvenli bölge oluşturmaya yönelik görüşmeler ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın biz Fırat’ın doğusundaki terör koridorunu paramparça etmekte kararlıyız” açıklamasında bulunan Erdoğan, Türkiye’ye yönelik gizlenemez hale gelen Amerika-Avrupa ambargolarının, bölgeye yığılan on binlerce tır dolusu silah ve malzemenin Türkiye’yi bu sorunu çözmekten alıkoyamayacağını söyledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seyir mi edelim? Ne yapılması gerekiyorsa yapacağız. Bunun için bir yerlerden izin almaya ihtiyacımız yok. Kendi göbeğimizi kendimiz kesmesini biliriz. Bugün bölgedeki yabancı güçlere güvenerek kabadayılık yapanlar yarın ya toprağın altına girecek ya da zillete razı olacaktır. Onun için buradan Suriye’nin kuzeyindeki aklıselim sahibi Kürt, Arap, Türkmen kardeşlerime sesleniyorum. Gelin hep birlikte bu PYD denilen işbirlikçi zalim örgütü bir an önce tasfiye edelim. Suriye’nin huzura kavuşmasının ilk şartı PYD denilen bu katil sürüsünün ortadan kaldırılmasıdır. Türkiye’de yaşayan Suriyeli kardeşlerimizden 330 bini ülkemizin güvenlik altına aldığı bölgelere geri döndü. Daha fazla Suriyeli kardeşimizin evlerine dönüşünü sağlamak için Mümbiç ve Fırat’ın doğusunu güvenli hale getirmemiz gerekiyor. Aynı şekilde İdlib’de de istikrarı sağlamak mecburiyetindeyiz. Ne rejimin, ne Amerika’nın ne de Avrupa’nın böyle bir derdi olmayabilir. Ama bizim buna acil ihtiyacımız var. Dünyanın hiçbir ülkesi kendi nüfusunun yüzde 5’i kadar sığınmacıya yıllar boyunca ev sahipliği yapmamıştır, yapmaz. Türkiye dışarıdan ciddi destek almamasına rağmen tüm insanlığı vicdanını ve ahlakını kurtarmıştır” diye konuştu.
“F-35, vermiyor musunuz, peki, biz o konuda da tedbirlerimizi alırız”
PYD’ye verilen destekten bahseden Erdoğan, Türkiye’nin parası ile alması gerekeni alamadığını, terör örgütlerine ise silahların parasız verildiğini belirtti. Erdoğan, “Biz F-35 ile ilgili biz 1 milyar 400 milyon dolar ödeme yapmışız. Şu ana kadar 4 taneyi Amerika’da pilotlarımıza teslim ettiler ve ülkemize gelmesine müsaade etmiyorlar. Ondan sonra ‘Patriot’u niye bizden almadınız da S-400 almadınız’ diyorlar. Biz yaptığımız sözleşmeye uyarız. Ama biz Obama döneminde bize verilmesi gerekenleri alamadık, ‘kongre müsaade etmedi’ dediler. Buradan ben Amerika’nın kongresine de sesleniyorum, biz Obama döneminde Patriot almayı arzu ettiğimiz zaman siz vermediniz. Sayın Trump döneminde şimdi yine engel olmaya çalışıyorsunuz. Biz paramızla alıyoruz, vermiyorsunuz. O zaman biz kim verirse ona gideceğiz. Rusya ile her türlü anlaşmamızı yaptık. İşte verdiler. Biz size ‘aldık, alıyoruz ama siz yinede verecekseniz Patriot alırız’ dedik. Onu da vermediniz. Farklı öneriler getiriyorsunuz. ‘Kongre müsaade etmiyor’ diyorsunuz, kusura bakmayın. Biz şu anda bütün tedbirlerimizi en ideal şekilde almak durumundayız ve alacağız. F-35, vermiyor musunuz, peki, biz o konuda da tedbirlerimizi alırız, başka yerlere döneriz. Bu konuda çalışmalarımızı yaptık, yapıyoruz. Biz eli bağlı duramayız. Türkiye’de Bay Kemal veya dirsek temasında olan adamlar yok, Türkiye’de AK Parti var. Türkiye’de Cumhur İttifakı var, biz güçlü bir şekilde yolumuza devam ediyoruz” şeklinde konuştu.
Doğu Akdeniz’de yaşanan gelişmelere ilişkin konuşan Erdoğan, “Artık kendimize ait sondaj gemilerimiz var. Orada aramaları yapan gemilerimiz var bize ait. Onlar bölgede çalışıyor. Deniz hukukuna göre atmamız gereken adımlarımızı atıyoruz. Kıbrıs’ta biz garantör ülkeyiz. Yunanistan, İngiltere garantör ülke. AB adeta gözlemci. Ama hiçbir zaman da üzerine düşeni yapmamıştır. F-35 konusunda da sürdürüyorlar. Böyle bir adım atılırsa biz kabile devleti değiliz, kabile hiç değiliz. 2 bin yıllık tarihe sahip Türkiye Cumhuriyeti devletiyiz. Düne kadar kapılarında bizi dilenci gibi beklettiler. Bir İHA mı SİHA mı alacağız, bugün git yarın gel dediler, vermediler. Sayın Bush bir gün bana dedi ki ‘Sayın Başbakan size bu yapılanı kabul etmem’ dedi ve Dışişleri Bakanı Powell’ı çağırdı. Hiç olmazsa 24 ya da 48 saat İHA’ları vereceksiniz dedi, sonra böyle bir süreç başladı. Terörle yoğun bir mücadele içindeyiz. NATO üyesiyiz. Ama terörle mücadelede bizi yalnız başına bırakan stratejik ortaklar var. Bu komşular bizi mal sahibi yaptılar.
Şimdi İHA’mız var, SİHA’mız da var. Mühimmatları da burada üretiliyor. Akıllı bomba alacağız Obama ile G-20 toplantısında konuştuk, halledeceğiz dedi. Hala halledecekler, ne oldu akıllı bombayı biz ürettik. Şimdi SİHA’nın ötesine geçiyoruz. İnşallah bir iki ay içerisinde test çalışmaları başlayacak. Kendi savaş uçağımızı da yapıyoruz, yapacağız. Bu süreç içerisinde de gerçek dostlar ortaya çıkıyor. Sayın Trump’a Osaka’da ‘Biz sizden patriot almadıysak da sizden biz 100 tane yeni nesil Boeing uçağı alıyoruz. Bu bir alışveriş değil mi. Patriot almayız da Boeing alıyoruz ama yine de vereceksiniz verin’. Yeni nesil Boeing geldi, biz de ödememizi yapıyoruz. Biz iyi müşteriyiz. Ama böyle giderse biz bu konuda da ister istemez düşünmek zorunda kalacağız” dedi.
“İsrail’in Filistin’e sürdürdüğü devlet terörüne sessiz kalınmasına da karşıyız”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail’in Filistin halkına uyguladığı devlet terörüne sessiz kalınmasına tepki göstererek, “İsrail’in Filistin’e sürdürdüğü devlet terörüne sessiz kalınmasına da karşıyız. Doğu Kudüs’te evleri başlarına yıkılan Filistinlerin ağıtlarını duymayanlar kendi evlerini kendi elleriyle yıkanlardır. Tam üyelik müzakerelerinde AB’nin ülkemize verdiği sözleri açıkça çiğnediğini de unutmadık. Suriye ve Doğu Akdeniz politikamıza yönelik aleni saldırılar bunların üzerine tuz biber ekmiştir. AB ülkelerinde yükselen ırkçılık yaşlı kıtanın geleceğini tehdit ediyor. Türkiye AB’nin en karlı, en potansiyeli yüksek dost adayıdır. Öyle de kalmak istiyoruz yeter ki AB’nin aynı olduğunu görelim. Önümüzdeki dönemde bölge politikaları konusunda AB ile daha geniş bir uzlaşı zemini yakalayacağımızı ümit ediyorum” diye konuştu.
“Kuru 9-10 liraya çıkarma hevesinde olanların heveslerini kursaklarında bıraktık”
“Ekonomiyi en az güvenli kadar mühim görüyor, sıkıntıların çözümü için var gücümüzle çalışıyoruz” diyen Erdoğan, “31 Mart seçimlerine birkaç gün kala ikinci saldırıyı da etkisiz hale getirmeye başladık. Kredi kuruluşlarının bize karşı nasıl bir tavır takındıklarını da hatırlayın. Aldılar da ne oldu. Hiçbir şey. Yolumuza kararlı bir şekilde devam ediyoruz. SWAP piyasasına ilişkin bazı düzenlemeler gerçekleştirdik. Bir takım kötü amaçlı girişimlere karşı gerekli tedbirleri almış olduk. Varlığa dayalı menkul kıymet ihracı ile sermaye piyasalarına daha önce olmayan bir ürün kazandırıldı. Ülkemize 4 milyar liranın üzerinde bir finansman sağlandı. Kuru 9-10 liraya çıkarma hevesinde olanların heveslerini kursaklarında bıraktık. Uzun zamandır yüzde 24 civarında olan faizlerin ülkemiz için yüksek olduğunu söylüyorum. Rahatsız olduğumu söyledim. Ama bunu o dönemlerin MB Başkanlarına ulaştıramadık. Her dile getirdiğimizde bazı çevreler faiz oranlarındaki dramatik düşüşlerin ekonomiyi tepetaklak edeceğini söylüyordu. Dün MB faizleri düşürdü. Peki ne oldu? Battık mı bittik mi. Piyasalar bu durumu gayet normal karşıladı. Olması gereken buydu. Faiz düştükçe faiz düşer. Diğerleri yan unsurlardır” şeklinde konuştu.
“Birilerinin yüzde 40’ı bulacak dediği enflasyonda Haziran ayı itibariyle yüzde 15.7’yi yakaladık”
Yüksek faiz oranlarının Türkiye ekonomisinin önündeki en büyük engel olduğunu kaydeden Erdoğan, yüksek faiz ile CHP lideri Kılıçdarolu’nun yaptığı açıklamalara sert tepki gösterdi. Erdoğan, “Bay Kemal şimdi de faizlerin bu şekilde indirilmesinden MB Başkanının alınmasından rahatsız olmuş. Anlamak mümkün değil. Sana sorup da mı adım atacağız. Yeni yönetim sisteminden çok rahatsız beyefendi. İlla parlamenter demokrasiye geçmek gerekiyormuş. Tek adam tek adam diye nakarat yapıyor. Tek adam benmişim. Biz tek adamlığı sizden öğrendik ama biz tek adam değiliz.İl başkanlarınıza illerin valiliğini veren Halk Partisi değil mi. Devleti böyle yönettiniz, o yüzden batırdınız. Bu ülke güdümlü demokrasiyi CHP’den öğrenmiştir. Biz tabii yolumuza devam edeceğiz. Şu ifadeye bak: Havaalanı yaptıkları için övünüyorlar, kaça yaptıklarını ben bilmiyorum. Sen o işlerden anlamazsın, sen yalana devam et.
Yap işlet devret diye bir mekanizma var, bunu öğren. Biz bu mekanizma ile yaptık. Dünya bizden öğreniyor.İş bilen adamların varsa sor sana anlatsınlar. Dün MB’nin aldığı kararı hayati bir dönüm olarak görüyorum. İnşallah bununla birlikte enflasyonun da düşmeye başladığını hep birlikte göreceğiz.Türkiye’de yüzde 63 faiz ile hükümeti devralan biziz. Onu oradan yüzde 4’e düşüren biziz. Yatırımların arttığını, istihdamın arttığını göreceksiniz. Piyasalardaki hareketlenmenin nasıl olduğunu göreceksiniz. Enflasyon beklentilerinde oluşturulmak istenen olumsuz havayı dağıtarak inşallah bunun ikinci ayağını kırdık. Patates soğan Bu fiyatlar üzerinden algı operasyonu yapmak istediler. Piyasaları rahatlatmak için bazı sektörlerde KDV, ÖTV indirimi yaptık. Birilerinin yüzde 40’ı bulacak dediği enflasyonda Haziran ayı itibariyle yüzde 15.7’yi yakaladık. Yılın ikinci yarısında tek haneli rakamları göreceğimizi işaret ediyor. Bay Kemal Türkiye Cumhuriyetinin emir alır hale geldiğini söylüyor. Nerede? Tek adam rejiminde. Türkiye Cumhuriyeti asla ve kata emir almamıştır. O sizin cibiliyetinizde var. Biz bugüne kadar kimseden emir almadık. Bunun önemli adımlarından birisi de S-400’dür, Doğu Akdeniz’dir. Emir alıyor muyuz almıyor muyuz göreceksin. Ama sen alırsın. Senin o güvendiğin teröristler seni kurtaramayacaktır.
Onları şimdi inlerinde vuruyoruz. Ama sen onlarla beraber yürüyor. Senin adamların onların tabutlarını taşıyadursun bizi şerefli evlatlarımızın şerefli tabutlarına omuz veririz. Utanmadan emir alma noktasına geldi diyor. IMF’ye borcu biz mi yaptık? Siz yaptınız” dedi.
“Biz bu milletin efendisi değil hizmetkarıyız” diyen Erdoğan, “Türkiye’nin dünyada itibarı zedelenmiş gibi saçma sapan şeyler söylüyor. Sen dünyada kaç ülkeyi gezdin de bunu konuşuyorsun. Sosyalist enternasyonal falan var ya oralara arada sırada bunları çağırıyorlar, orada bunlar itibar gördük zannediyorlar. Benim BM Genel Kurulu’nda konuşmalarımı saptıracak kadar yalana başvuruyor. Bu sene BM Genel Kurulu’nda nasıl bir konuşma yapacağım onu da bir izle.Cari açığın düşürülmesi amacıyla enerji, maden, turizm gibi öncelikle yatırım yapılacak alanları belirledik. Haziran’da ilk defa yıllık cari vermeye başlayacağız. Reform ajandamızı sonuna kadar uygulayacağız. Önümüzde 4 yıllık kesintisiz icraat dönemi var. En zor kısmı geride bıraktık” dedi.
Erdoğan’dan fındık üreticisine müjde
Türkiye Azerbaycan ve Gürcistan’ın dünyanın fındık üretiminin yüzde 80’ini gerçekleştirdiğini ifade eden Erdoğan, “Üç ülke olarak fındıkla ilgili işbirliği çalışmalarını başlattık. Böylece önümüzdeki dönemde fındığın dünya piyasalarında hak ettiği değeri sürekli kılmak amacıyla önemli bir adım atmış olduk.Fındık üreticilerimize müjde vermek istiyorum” dedi. Giresun kaliteli kabuklu fındık için taban fiyatının 17 lira olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan,”Levant kaliteli kabuklu fındık için de taban fiyat 16,5 liradır. Buna kilogram başına yaklaşık 2 lira olan mazot, gübre desteği geldiğinde kilogram fiyatları 19 lira ile 18,5 lira arasında gelmiş bulunuyor. Bu sezon fındık verimi geçen yıla göre daha fazla. Oralarda afetler oldu ama toparladık. Fındıkta fiyat belirsizliklerini ortadan kaldırmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
“Bu tür ihanetlerin içerisinde olanlar bu işin bedelini de ağır öderler”
Cumhurbaşkanı Erdoğan yeni parti iddialarına ilişkin ise, “Bazı teşkilatlarımızda tıkanmalar oluşmuşsa bununla yüzleşmekten de kaçınmayız. Amacımız bundan sonra da şahsiyetli, söyleyecek sözü olan kadrolarla AK Parti ailesini genişletmektir. Teşkilatlarımızı siyaset yapım sürecinde daha aktif hale getireceğiz Geleneksel siyaset usullerine yeni yöntemler ekleyeceğiz.Biz bütün kararlarını istişareye dayalı olarak bir siyasi partiyiz. Şimdi bunu kadın kollarımızla, gençlik kollarımızda devam ettireceğiz. İstişare halkasını genişletmiş olacağız, Sokağın havasını teşkilatlarımıza daha çok yansıtacağız. Birinci Olağan büyük kongre sürecimizi sonbaharda başlatacağımızın müjdesini vermek istiyorum. Teşekkür ziyaretlerine başlayacağım. İllerde Rize, büyükşehirlerde Konya ile başlayacağım.Sağda solda pek çok dedikodu var. Hiç bunlara kafanızı takmayın, biz işimize bakalım. Birileri parti kuruyormuş, hiç bunları kafanıza takmayın. Çok içimizden ayrılıp parti kuranları gördük. Şu anda sorsam adını sanını hatırlamazsınız. Bu işler böyledir. Bu tür ihanetlerin içerisinde olanlar bu işin bedelini de ağır öderler” ifadelerini kullandı.