Balıkesir CHP’de değişim hareketinin öncüsü Ömür Boyuer sorularımızı yanıtladı

CHP’nin Balıkesir’deki ilçe ve il kongreleri sürecinde ‘değişim’ hareketini savunan, İl kongresinde seçilen ekibin karşısına ‘değişim’ mottosuyla çıkan ve az farkla seçimi kaybeden partinin Balıkesir’deki etkili ismi Ömür Boyuer, örgüt kongreleri ve Kurultay süreciyle ilgili gelişmeleri POLİTİKA’ya değerlendirdi.

 

POLİTİKA / ÖMER KANTARLIOĞLU

 

Neden değişim? CHP’de gerçekten bir şeyler değişecek mi?

 

Cumhuriyet Halk Partisi’nin değişim kaçınılmazdı. Sokağın sesine kulak vermek gerekiyordu. Parti tabanında da kaygılar söz konusuydu, değişim talep ediliyordu. Genel seçim sonuçlarından sonra tabanda ve kamuoyunda yeniden umudun yeşermesi adına bir değişim hareketi gerekliydi.

Genel Başkan Özgür Özel’in konuşmalarından hareketle, partiiçi demokrasinin daha iyi işleyeceği, tüzük değişikliğinin hayata geçirilmesi önemliydi. Bu bir süreç, yerel seçimlere kadar arzu edilen bir değişimin hayata geçirilmesi çok da mümkün olmayacaktır. 1 Aralık’ta yapılacak tüzük değişikliğiyle değişimin şeklini göreceğiz. Özgür Bey yaptığı konuşmada asıl değişimin yerel seçimler sonrasında yapılacak tüzük değişikliğiyle ortaya çıkacağını söylemişti.

Siyaset tarzının da değişmesi gerekiyor mutlaka. Özgür Özel’le birlikte bunun da hayata geçeceğine inanıyorum. Halktan emekten kamuculuktan yana bir söylemle, yüzünü Atatürk’e ve sosyal demokrat değerlere dönen, laikliği ön planda tutan, savunan söylem ve siyaset tarzı ihtiyacımız olan.

 

 

Kemal Kılıçdaroğlu için birkaç cümle söylemek gerekirse…

 

Her şeyder önce Kemal Bey CHP için çok çalıştı, çabaladı. Atatürk’ün koltuğunda oturmanın sorumluluğunu hissettirdi. 33. Kurultay’da seçilmişti, ben de o dönemde kurultay delegesiydim, kendisini desteklemiştik o dönemde. 13 yıl boyunca partiye büyük emek verdi, yanlışları da var, doğruları da var. Yanlışlarını eleştirmişliğim, hakkını teslim etmişliğim var. Artık önümüze bakmak lazım. Emekleri için teşekkür ediyoruz kendisine.

 

 

Özgür Özel’in Genel Başkan seçilmesi sonrasında herkes değişimci oldu.. Ömür Boyuer olarak baştan beri siz neden değişimi savundunuz?

 

Değişimi savunuyor olmamın il kongresiyle bir ilgisi yok. zun yıllardır bu partide söylem ve siyaset yapılış tarzının doğru olmadığını, sokağa yüzümüzü dönemediğimizi, toplumsal muhalefeti örgütleyemediğimizi, yapısal sorunlar olduğunu söylüyorum sürekli ve bu nedenle değişimi savundum hep. Bu anlayışta oldum. Kişiler üzerinde değil yapısal anlamda bir değişimi hep savundum. Bugün herkes değişimi savunuyor. Tabi değişimden ne anladıkları önemli.

 

 

Balıkesir Kurultay delegeleri ilk turda Kemal Kılıçdaroğlu’nu desteklemişti; Kurultay öncesi toplu imza da verdiler. İkinci turda Balıkesir delegelerinin tavrı ne oldu?

 

Balıkesir’in 18 Kurultay delegesi var.  Bunların 4’ünün değişimden yana oy kullandığını biliyorum, daha da fazla olabilir. 18 kişi imza vermiş olabilir ama imza vermiş olmaları genel merkez lehine oy kullandıkları anlamına gelmiyor. Birinci tur ve ikinci turu kıyaslarsak, Balıkesir delegasyonu 7 numaralı sandıkta oy kullandı, bu sandıkta 62 kurultay delegesi oy kullandı, ilk turda Kılıçdaroğlu 37, Özgür Özel 24 oy aldı. İkinci turda da Kılıçdaroğlu 37, Özgür Özel yine 24 oy aldı. 2 delege ya geçersiz kullandı ya da kullanmadı, bunların Balıkesir olduğunu söyleyemeyiz.

Buradan çıkan sonuç şu: 7 numaralı sandıktan ikinci turda Özgür Özel’e artı oy gitmediğini anlaşılıyor.

 

 

İl kongresi sürecinde ilçe örgütlerine ve belediyelere çok baskı olduğu konuşuluyor. Bu süreci biraz anlatır mısınız?

 

İl kongresinde son anda çıkan bir ekip değiliz, yıllardır birlikte hareket eden bir ekibiz, bu süreçte binlerce kilometre yol yaptık, ciddi bir emek harcadık. 14 Mayıs – 28 Mayıs seçim sonuçlarında sokağın ve parti tabanının değişim talebinin de farkındaydık, savunduğumuz değerler çerçevesinde değişimden yana tavır sergiledik, bunu açık yüreklilikle söyledik. Yüzümüzü her zaman örgüte döndük, Belediye başkanları, milletvekillerinin hakimiyetini kabul etmeyeceğimizi, Balıkesir örgütünü ortak akılla yöneteceğiz dedik. Uygulanan baskılar ortada, herkes her şeyi biliyor, bir belediye başkanı dışında diğer başkanların genel merkezden yana tavır aldığını biliyoruz.

Siyaset taraf olarak yapılır. Genel merkezi destekleyen arkadaşlar içinde değişimden yana olanlar da vardır, siyasetin doğasında olan şeyler bunlar. Ama kendi görüşünün karşısındakileri duruşu nedeniyle bir hainlik olarak değerlendirmek, ötekileştirmek, suçlayıcı bir dil kullanmak doğru değil. Çıkan seçim sonuçlarıyla bağlantılı bakarsak, değişimi savunlanları ağır dille itham edenlerin örgüte ve kendileri gibi düşünmeyenlere bir özür borcu olduğuna inanıyorum.

 

 

Yeni dönemde görevden almalar söz konusu olabilir mi?

 

Görevden almalara her zaman karşıyım demokratik anlayışım gereği. Yerel seçimler öncesi böyle bir şeyin yaşanması doğru olmaz, esen rüzgarın önünde perde oluşturur. Genel Merkez’in de böyle bir anlayışta olmadığını az çok görüyoruz. Özgür Özel’in ciddiye alınması gereken bir ifadesi var, gücünü örgütten alan, gücünü örgüte yansıtan yönetimlerden yana olduğunu söylüyor. Herkes tarafından kabul edilebilecek bir gerekçe olmadıktan sonra görevden alma yoluna gidilmeyeceğini ifade etti.

Ama siyaset taraf olarak yapılır, bu süre içerisinde değişimden yana olup da ilçe kongrelerinde delegeden oy isteyip seçildikten sonra Genel Merkez’e karşı tutarsız davranışlar içine girenler için gereği yapılmalı diye düşünüyorum.

 

 

Yerel seçimler yaklaşıyor. Balıkesir açısından nasıl bir tablo oluşmalı?

 

Büyükşehir Belediyesi’nden başlamak lazım. İttifakların olabileceğine inanıyorum. İttifak olmasa bile, seçmenin sandıkta ittifak sağlayabilecek olan isimle seçimden başarıyla çıkılabileceğine inanıyorum. Şu an için CHP’nin Büyükşehir’de seçimi alabilecek en güçlü ismin Ahmet Akın olduğunu söylüyorum. Ahmet Akın’ın adaylığı ile Büyükşehir’i kazanabileceğimizi düşünüyorum. Merkezde Karesi ve Altıeylül’de başarılı sonuçlar alınmasının, Büyükşehir sonuçlarını da direkt etkileyeceği gerçeğinden hareketle, herkesin kabul edeceği adayların çıkarılması gerektiğini düşünüyorum.

İl kongresinde herkesin olduğu bir ortamda Ahmet Akın’ın yüzüne de söyledim, ittifak olmasa da, sandıkta ittifak olacağını söyledim. Balıkesir’in en kırsal, en kenar köşe mahallesine gittiğimizde bile, hayatı boyunca Ahmet Akın’ı görmeyen insanların oyumu ona vereceğim söylemi söz konusu. Bu çok önemli. Ahmet Akın’la CHP’nin seçimi kazanabileceğinin göstergesi bu, en güçlü figür. Ahmet Akın dışında herhangi bir aday CHP için risktir. CHP böyle bir risk almamalı.

 

 

Yıllarca birlikte siyaset yaptığınız eski İl Başkanı İrfan Barış’ın İl kongresinde sizinle ilgili olumsuz sözleri ve dolaylı olarak delegeyi seçilen ekibe kanalize etme çabası için neler söyleyeceksiniz?

 

Seçimden bir gün önce cumartesi günü 15 – 20 kişiyle yaptığımız bir toplantı öncesinde İrfan Barış’la ortak dostlarımızdan telefon aldım. Yaşça büyük olmalarından kaynaklı, geçmiş dönemde birlikte çalışmanın hukukuyla Barış’ı aramamı istediler. Ortak dostları da kırmayarak aradım. Kendisi cevap vermedi, otomatik mesaj attı, geri döneceğim dedi ama hala dönüş yapmadı.

O toplantıda İrfan Barış’ın çekileceği ihtimali üzerinde duruldu ve herkes bizi destekleyeceğini öngörmüştü ama ben o fikre katılmadım aksini savundum, beni yanıltmadı. Bu olayın kişisel olarak algılanmasını istemem, bir il başkan adayına, adaylaşmış bir kişiye, 267 gibi ciddi bir oy alan kişi için “Balıkesir’i yönetemez” ifadesini kullanması hadsizlik ve saygısızlık olarak adlandırıyorum; siyasi nezakete sığmayan ve kendisine yakışmayan bir üsluptu.

Bu görevi kendisinden daha iyi yapabileceğimi iyi bilen kişilerin başında gelir oysa kendisi. Yaptığı konuşma sonrasında kimin yüceldiği, kimin küçüldüğü, seçimde alınan sonuçla ortaya çıktı zaten.

 

 

Özgür Özel’in Kurultay’daki ‘önseçim’ açıklamaları doğrultusunda, adayların önseçimle belirlenmesi söz konusu olabilir mi?

 

Önümüzdeki süreçte ittifaklar olasılığını göz önüne alırsak, takvimin darlığını da düşünürsek, belediye başkan adaylarının önseçimle belirlenmesi olasılığını düşük görüyorum. Memnuniyet anketlerine bakacaklardır, öncelik genel merkez ve değişimden yana olanlar şeklinde olmayacaktır. Aslolan kiminle kazanılabileceği. Yerel seçim sürecinde olması gereken de bu zaten.

 

 

Yıllardır gazetede siyasi konularda ve özellikle CHP konusunda yazıyorsunuz, tespitlerinizde genellikle haklı çıktınız. Yazdıklarınız için çok eleştiri de oldu. Bu konuda neler söyleyeceksiniz?

 

 

Yazdıklarımla haklı çıkmamayı yeğlerdim aslında. Partinin başarılı olabilmesi adına yanılmayı arzu ederdim. Zamanla getirmiş olduğum eleştiriler ve bunların doğuracağı sonuçları yaşıyor olmak partili olarak beni üzüyor. Parti içerisinde yanlış anlaşılmalara neden olduğu, partiyi eleştirdiğim, haksızlık yaptığım konusunda eleştiriler aldım. Ben partiye yapıldığına inandığım yanlışları eleştirdim. CHP üyesi dayatmaya karşı çıkar. Bu dayatmacılığa karşı çıktım.

 

 

Kurultay sonuca bakarak, kim kazandı kim kaybetti sorusuna ne yanıt veriyorsunuz?

 

Burada bir kazanan veya kaybeden yok, CHP’yi iktidara taşımak her bir üyenin ana amacı görevi olmalı zaten. Önümüzdeki süreçte CHP’de birlik beraberlik ve dayanışmayı tesis ederek herkesin üzerine düşen görevi yapacağına inancım tam. Böyle bir algı yaratılmasının CHP’ye faydası yok. Bazı kesimlerin CHP’yi zayıf düşürme adına köpürtülen bir konu bu. CHP buna izin vermeyecektir.

 

 

Exit mobile version