Ali Babacan ve aralarında siyaset, sivil toplum ve iş dünyasından isimlerin bulunduğu 90 kişilik Kurucular Kurulu tarafından hayata geçirilen Demokrasi ve Atılım (DEVA) Partisi, düzenlenen tanıtım toplantısı ile siyasi hayatına başladı.
Toplantıda konuşan DEVA Partisi Genel Başkan Ali Babacan, partideki değişim ve dinamizmi kurumsallaştırmak için genel başkanlık görevini 10 yıl ile sınırladıklarını söyledi. Öncelikli hedeflerinin insan haklarını, hukukun üstünlüğünü, yargı bağımsızlığını, inanç, düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünü sağlamak olduğunu belirten Babacan, “Önümüzdeki dönemde ekonomi alanındaki en önemli önceliğimiz, başta gençler ve kadınlarda olmak üzere işsizlik sorunuyla mücadele etmektir” dedi.
DEVA Partisi Kurucular Kurulunun toplumun geniş kesimlerini temsil eden, kendi alanlarında yetkin insanlardan oluştuğunu belirten Babacan, partinin bir kişinin ve dar bir kadronun değil, bu süreçte fikirleriyle katkı veren herkesin, Türk halkının beraberce kurduğu bir parti olduğunu kaydetti. “DEVA Partisi hepimizin partisidir” diyen Babacan, “Bizleri yeni bir parti kurmaya teşvik eden, halkımızın değişim ve yenilenme talebidir. Kendini yenileyemeyen, halkımızın ihtiyaçlarına ve taleplerine duyarsız kalmış bir siyaset anlayışı ile Türkiye’nin yola devam etmesi mümkün değildir. Bugün yepyeni kadrolarla tertemiz sayfalar açma zamanıdır. Vakit yenilenme vaktidir. Türkiyemizin DEVA’sı buradadır” diye konuştu.
Siyasetin kendileri için dürüstlüğün ve erdemin her koşulda hakim değer olması anlamına geldiğini kaydeden Babacan, “Herkesin insan onuruna yakışır şekilde barış ve huzur içerisinde yaşayabilmesinin temin edilmesidir. Tek bir vatandaşımızın dahi bu ülkede kendini garip, dışlanmış, öteki hissetmemesidir. Önceliğin bireyler olması, ‘insan varsa devlet vardır’ anlayışıyla hareket edilmesidir. Ülkemizin içinde huzurla yaşayacağımız, hepimizin ortak yuvası haline getirilmesidir. Başta kadınlarımız olmak üzere tüm vatandaşlarımızın özgürlüğü ve güvenliğidir. Çocuklarımızın ve gençlerimizin iyi bir eğitim ve öğretim almasıdır. Herkesin insanca yaşama standartlarına erişmesinin şartı olarak sosyal adaletin teminidir. Kuvvetler ayrılığı esasına ve hukukun üstünlüğüne dayanan özgürlükçü, katılımcı ve çoğulcu demokrasinin inşa edilmesidir” ifadelerini kullandı.