AYTEKİN’DEN SAYIŞTAY SORULARI

CHP Balıkesir Milletvekili ve İçişleri Komisyonu Üyesi Ensar Aytekin, Sayıştay raporları ile ortaya çıkan uyarılara dair işlem yapılmamasını Meclis gündemine taşıdı. TBMM Başkanı Mustafa Şentop’un yanıtlaması talebi ile soru önergesi veren Aytekin şunları söyledi:

 

Sayıştay, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına kamu kurumlarını denetleme görevini yerine getiren, 1862’ten beri de var olan en köklü kurumlardan birisidir. Ciddiyeti tarihinden gelen, gücü millete dayanan kurumdur. Her yıl önümüze konan Sayıştay raporları, bir önceki yıla göre daha vahim durumdadır. 2021 incelemelerinde sadece genel bütçe kapsamındaki kuruluşlarda Sayıştay tarafından 194 hata tespit edilmiştir. Sayıştay’ın ‘düzeltin’ talimatına rağmen denetçi raporuna göre toplamda tespit edilen 194 hatanın 136’sı hiç düzeltilmeden aynen devam etmiş, 58’ini ise kısmen düzeltmiştir. Kısacası Sayıştay, kurumlar tarafından dikkate alınmamaktadır.

 

Bu bağlamda;

1-         Görevi TBMM adına kurumları denetlemek olan Sayıştay’ın uyarı ve talimatlarının dikkate alınmamasının nedeni nedir?

2-         TBMM Başkanı olarak bu durumdan rahatsızlık duyuyor musunuz?

3-         Sayıştay kararlarının dikkate alınmamasının nedeninin liyakatsiz atamalarla ilgili olduğunu düşünüyor musunuz?

4-         Söz konusu uyarıları göz ardı eden kurumlara dair bir yaptırım uygulanacak mıdır?

 

MECLİS BAŞKANLIĞININ SAYIŞTAY İLE ORGANİK BAĞI YOK!

TBMM Başkanvekili Süreyya Sadi Bilgiç tarafından verilen yanıtta ise şu cümleler dikkat çekti:

“Sayıştay, bütçe hakkının gereği olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) adına yüksek denetim faaliyeti yerine getiren işlevsel ve kurumsal bağımsızlığa sahip, denetim ve yargı fonksiyonu bulunan anayasal bir yüksek denetim kurumudur. Sayıştay, hesap verme sorumluluğu ve mali saydamlık esasları çerçevesinde kamu idarelerinin mali faaliyet, karar ve işlemlerini denetlemek ve sonuçlan hakkında TBMM’ye doğru, yeterli, zamanlı bilgi ve raporlar sunmakla görevlidir. Sayıştay, denetimlerini TBMM adına yapsa da TBMM ile Sayıştay arasında organik bir bağ veya hiyerarşik bir ilişki bulunmamaktadır.

Yine 6085 sayılı Kanun’un 78’inci maddesi uyarınca denetim ve incelemeler sırasında suç teşkil eden bir fiile rastlandığı takdirde ilgili Sayıştay denetçisi tarafından derhal deliller tespit edilerek durum Sayıştay Başkanlığına bildirilmekte; Sayıştay Başkanının görevlendireceği dairece on beş gün içinde yapılacak inceleme sonucunda toplanan ilk delillerin kamu davası açılmasını gerektirecek nitelikte görülmesi halinde, gereği yerine getirilmek üzere dosya sorumluların bağlı olduğu kamu idaresine veya suçun niteliğine göre doğrudan soruşturma yapılmak üzere Cumhuriyet Savcılığına gönderilmesi için Sayıştay Başsavcılığına iletilmektedir.

Anayasa, TBMM İçtüzüğü ve 6085 sayılı Kanun, Sayıştay’ın iş ve işlemleri konusunda TBMM Başkanlığına yukarıda açıklananların dışında özel bir denetim yetkisi veya görevi vermemektedir. Nitekim Anayasa’nın 6’ncı maddesinin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesi hükmüne göre, “Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.” Bu bağlamda önergenizde belirtilen hususlar ile ilgili olarak yukarıda belirtilen süreçler dışında TBMM Başkanlığınca yapılabilecek bir işlem bulunmamaktadır.”

 

İŞLEVSİZ HALE GETİRDİĞİNİZ KURUMLARIN BEDELİNİ HALK CANIYLA ÖDÜYOR

CHP’li Aytekin konuya dair yaptığı açıklamada şunları söyledi:

“Sayıştay raporlarını incelediğimizde her yıl bir kez daha hayrete düşüyoruz. Raporlarla tespit edilen 194 hatanın 134’ü hiç düzeltilmemiş, 58’i ise kısmen düzeltilerek yeni yılda önümüzde konmuş. TBMM adına denetim yapan bir kurumun tespit ettiği bir sorunu Meclis Başkanlığına soruyoruz, ‘bizim Sayıştay ile bağımız yok diyorlar’, kamuoyuna hesap verin diyoruz ‘Meclis Başkanlığının yapacağı hiçbir şey yok’ diyorlar. Anlaşılan o ki AKP’nin liyakatsiz görev dağılımında Meclis Başkanlığı da nasibini almış!

Bir kez daha yineliyoruz: Hesap vermekten kaçtığınız, kurumları işlevsizleştirdiğiniz, liyakatsizliği hak saydığınız her gün bu ülke için büyük bir kayıptır. Önlenebilir facialara kulağınızı, Sayıştay raporlarına rağmen gözlerinizi kapatmanızın bedelini halk canıyla, cebindeki yangınla ödüyor.”

Exit mobile version