DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, 23 Ocak Salı günü Kon
“İktidara da, bir kısım muhalefete de sesleniyoruz: Boşuna ayrı ayrı seçime girmeyin”
“Sokakta yumruğu savunan da, kaymakamın inkar ettiği şiddeti savunan da, aynı zihniyetin iki farklı yansımasıdır. Farklı değildir, bakın. Biz iktidara da,bir kısım muhalefete de sesleniyoruz: Boşuna ayrı ayrı seçime girmeyin, boşuna birbirinizle rekabet etmeyin. Şu genel seçimlerden sonra bazı muhalefet partilerinin girdiği şekle şemaile bakıyorum, hayret ediyorum ya. Biz aynı masada oturmuşuz, hayret ediyorum. Nasıl farklı şeyler çıktı o partilerin içerisinden, nasıl o dürtüler ayağa kalktı. Tevhid bayrağı taşıyana yumruğu savunanlarla, imama şiddeti savunanlar. Bakın size sesleniyorum. Birbirinizden farkınız yok. Siz aynısınız, birleşin de herkes rahatlasın, vatandaş da gerçeği görsün.”
“Türkiye’de bir hayalet dolaşıyor: 28 Şubat hayaleti”
“Türkiye’de şu anda bir hayalet dolaşıyor, bilmem farkında mısınız? Bu hayalet 28 Şubat hayaleti.Hatırlıyor musunuz, o dönemin paşaları ne demişti? ‘1000 yıl sürecek’ demişlerdi. Onu o paşalar, o rütbeliler başaramadı da Sayın Erdoğan ve ortakları başarma gayretinde. Nasıl diye soracaksınız şimdi.Yıllardır bu ülkeden defetmeye çalıştığımız zihniyet, geldi iktidarın yanı başına oturdu, değil mi?”
“Gençlerimizi okullardan mahrum bırakanları kapıdan kovduk, bunlar şu anda bağırlarına basıyorlar”
“Gençlerimizi okullardan mahrum bırakanları kapıdan kovduk, bunlar şu anda bağırlarına basıyorlar. O Külliye’de etrafına topladığı danışmanlara bir bakın. 28 Şubat’ta onların duruşları neymiş bir görün. Bizden-onlardan diye ayıranları yanımızdan uzaklaştırdık, şu anda yanlarına aldılar. Seçim seçim çalışıp yendiğimiz;hukuksuzluğu kendilerine şiar edinmişleri aldılar, koltuklara oturttular. Sonuç ortada.”
“Devlet her daim hukuk içerisinde hareket eder”
“Bütün Türkiye’de, devlet sisteminde, yönetimde olanlara ve mülki idare amirlerimize de seslenmek istiyorum. Ve çoğunu bildiğim, değer verdiğim arkadaşlardır bunlar, ama onlara seslenmek istiyorum. Ara ara bu virüs bulaşıyor ya herkese, aman bu virüslere kapılmasınlar diye seslenmek istiyorum. Devlet her daim hukuk içerisinde hareket eder. Devlet, hukuku çiğneyenlere karşı mücadelesini hukuk içinde kalarak verir.”
“Şiddeti öven, şiddeti teşvik eden açıklamalar arka arkaya geliyor”
“Şu anda ülkemizin başındaki en önemli beladırhukuku yok saymak. İşte, Filistin mitinginden sonraki yumruk hadisesi, değil mi? Ne oldu? Mitinge katılan bir vatandaşımız bir gencin yumruklu saldırısına uğradı. Ya yumruklu saldırıyı öven övene, kuyruğa dizildiler methetmek için. En son yaşanan bir mülki idare amiriyle bir imam arasındaki şiddet iddiaları. İddialar henüz soruşturma aşamasında iken, konu henüz kavuşmamış iken, şiddeti öven, şiddeti teşvik eden açıklamalar arka arkaya geliyor ya. İnanılır gibi değil.”
“Bu zihniyet, 22 yıl önce bu toprakların en derinine defnetmeye çalıştığımız zihniyettir”
“Şiddeti çözüm olarak sunan zihniyet, despot zihniyettir. Bu zihniyet, başörtülü olduğu için meclisten vekil kovan, meclise girebilmesi için kadınlara başını açtıran zihniyettir, farklı değildir bakın. Gece vakti bir vekilin evine baskına giden zamanının DGM savcılarının zihniyetidir bu zihniyet. Bu zihniyet, 22 yıl önce bu toprakların en derinine defnetmeye çalıştığım
“2023’te milli gelirimiz 1 trilyonda kaldı”
“Cumhuriyetimizin yüzüncü yılını, 2023 yılını geride bıraktık. Ekonominin başında olduğum yıllarda, yüzüncü yıla dair hedefler koymuştuk. O Türkiye’nin zirveye ulaştığı, yakın tarihinin en zirve noktasında olduğu, hem ekonomik açıdan, hem hukuk adalet açısından, hem şeffaflık açısından en zirvede olduğumuz yıllarda demiştik ki: ‘2023 yılında, milli gelirimiz 2 trilyon dolara ulaşacak.’ Ama ne oldu? 2023’te milli gelirimiz 1 trilyonda kaldı.”
“Yüzüncü yılda, on yıl öncesine göre daha kötü durumdayız şu anda”
“Ekonomik hedeflerin hiçbiri tutmadı. Asıl bunun en önemli sebebi ne biliyor musunuz? Niye ülke bu hale geldi? Niye zirve yıllarında 2023 için çok daha yüksek hedefler koymuşken bugün itibariyle Türkiye neden daha geride kaldı biliyor musunuz? Çünkü adalette, hukukta, özgürlüklerde, demokratik standartlarda çok daha geriye gittik. Bu yüzden eğitimde geriye gittik, sağlıkta geriye gittik. Yüzüncü yılda, on yıl öncesine göre daha kötü durumdayız şu anda.”
“Demokrasinin, özgürlüklerin yanında olan herkesin yeri burası”
“Emeğe önem veren, siyasi görüşüne bakmadan çalışanın yanında olan, hakkı adaleti savunan, demokrasinin, özgürlüklerin yanında olan herkesin yeri burası. Ülkeyi bizden ve onlardan diye ayırıyorlar. Biz ayırmayacağız. Adil olmayı bıraktılar. Biz adil olacağız. Çetecileri, mafya artıklarını aldılar, makamlarında ağırladılar. Hepsini kapı dışarı edeceğiz.”
“Biz Türkiye’den asla umudumuzu kesmeyeceğiz”
“Bu tek kişilik kadro, bizi 90’lı yılların karanlığına tekrar götürdü. Ama daha önce de söyledim, sıkça söylüyorum: Biz bu büyük ve güzel ülkeden, biz Türkiye’den asla umudumuzu kesmeyeceğiz, asla.Biz bu yanlışların düzeltilmesi için çok çalışacağız, daha da çok çalışacağız. Konya’dan, bu güzel şehrimizden, bu kadim şehrimizden bizleri izleyen gençlere, kadınlara, asgari ücretlilere, beyaz yakalılara, mavi yakalılara, emeklilere… Hakka inanan, adalet isteyen, zenginlik talep eden herkese sesleniyorum. Diyorum ki: Sizin yeriniz burası, sizin yeriniz DEVA diyorum.”
“Konya’da tarımı kaybedersek, Türkiye’de tarımı kaybederiz”
“Konya’da tarımı kaybedersek, Türkiye’de tarımı kaybederiz. Hep söylüyoruz: Gıda enflasyonunu düşürmek istiyorsanız çiftçimizin maliyetini aşağı düşüreceksiniz; gübre desteği vereceksiniz, tohum desteği vereceksiniz, çiftçimize elektriği, mazotu daha uygun şartlarda, daha uygun fiyatlarla vereceksiniz, ancak bu öyle olur. Aynı zamanda su, çok önemli. Bakın, sulama projeleri bizim önceliğimiz. Konya’nın kuraklaşmasına izin veremeyiz. Çünkü şunu biliyoruz ki, suyla toprak buluştuğu anda verim katlıyor.”
“Yerel yönetimlerde çiftçiye, üreticiye destek vermek şart”
“Hayvancılarımız şu anda işi bırakıyor. Ne yapıyorlar? Bir hayvanını kesiyor, onun parasıyla diğer hayvanlara yem alıyor, böyle çark döner mi? Neler oluyor, Türkiye’de hayvan popülasyonu hızla azalıyor. Büyük baş hayvan da küçük baş hayvan sayımız da azalıyor. Gerekli destek verilmiyor, maliyetler artmış durumda. Hayvancılık maliyetlerini düşürmek şart. Yerel yönetimlerde çiftçiye, üreticiye destek vermek şart.”
“Kavga eden değil, barışan Türkiye”
“Bütün bu sorunları çözmek için canla başta çalışacağız. Arkadaşlar, bizim hayalimizdeki Türkiye, üreten Türkiye. Kavga eden değil, barışan Türkiye. Bizim hayalimizdeki Türkiye gençlerin ucuz iş gücü olmadığı, gücü eline geçirenin zayıfı ezmediği bir Türkiye. Nöbetleşe zorbalığın sona erdiği bir Türkiye. Bizim hayalimiz saygının hâkim olduğu, her bir yurttaşın kendini diğeriyle eşit hissettiği, insanların hayal kurmasının krizlerle sınırlanmadığı, gençlerin kaçmak değil yaşamak istediği bir Türkiye. Biz bunun için çalışıyoruz.”
