İYİ PARTİ MİLLETVEKİLİ ADAYI URAL: “BASIN MENSUPLARINDAN ÖZÜR DİLİYORUM”
İYİ Parti Milletvekili Adayı Özlem Ural parti binasında düzenlenen aday tanıtımında aday adayı toplantısında yaptığı konuşmada “Ayıdan post gazeteciden dost olmaz” şeklindeki yorumla ilgili gelen soruyu yanıtladı. Ural, yanlış anlaşılmaktan dolayı tüm basın mensuplarından özür diledi.
“YANLIŞ ANLAŞILDIM”
Aday adaylığı toplantısında yaptığı değerlendirmede yanlış anlaşıldığını dile getiren İYİ Parti ikinci sıra milletvekili adayı Özlem Ural, şunları söyledi:
“Öncelikle kıymetli, göz bebeği basın mensuplarından bu yanlış anlaşılma adına, bu yanlış algı için çok özür diliyorum. Çünkü orada kırpılmış, cımbızlanmış ve değiştirilmiş bir kayıt var. Orada söylenmek istenen asla bu değil. Basındaki arkadaşlarımızın pek çoğu bilir ki biz Türkiye Cumhuriyeti’ndeki kuvvetler ayrılığının, güçlü kuvvetin tek bir şahsa teslim edilmesinden rahatsızız ve basını bu kurumda dördüncü kuvvet olarak gördüğümüzü her yerde ifade etmiştik. Özellikle o gün söylediğim şey; biz böyle bir şey düşünemeyiz olmuştur. Bizim yapmamız gereken şey basınımızla halka sesimizi duyurmak, kendimizi tanıtmak, basınla istişare halinde hatta araştırmacı gazetecilerimizin bizlere verdiği ipuçlarıyla birtakım şeyleri üstüne gitmek ve onları ortaya çıkarmak. Çünkü kurumlarda gördüğünüz üzere Sayıştay’ın hazırladığı raporlar bile dikkate alınmıyor.
O yüzden sizler çok kıymetlisiniz. O gün videoyu kırpan, hazırlayan çok özür dileyerek ak trol ordusu, tahmin ediyoruz satılık kalem. Genel başkanımız bunun üzerine özellikle bastı, kalmayacak. Biz orada etik kurallar ve ahlak kurallarından bahsettik. Bu noktada da düsturumuz çok net ve çok açıktır. Biz bütün basın arkadaşlarımızla birlik, beraberlik içerisinde ve gerçekten halkı doğru bilgilendirmek için hepimiz şeffaf olacağız. Bizim konvoylarımız ve korumalarımız olmayacak. Biz Ankara’ya gittiğimiz zaman bize ulaşmakta bir sıkıntı yaşamayacağınızın sözünü verdik. Yaklaşık 5 yıldır görevdeyim, 5 yıldır İYİ Parti’nin bünyesindeyim. Maalesef basın tarafında tek bir kişi tarafından sürekli ismini bile söylemekten sakınca duymuyorum savcılığa da gerekli müdahalede bulunması üzerine başvurularımızı yaptık. Maalesef planlı ve programlı olarak devam eden saldırı var. Tahmin ediyorum psikolojik bir takıntı haline geldi.
“MESELE MEMLEKET MESELESİ”
Ama bizim bir memleket meselemiz var. Ben o gün de söyledim; bu mesele Özlem Ural meselesi değil, bu mesele memleket meselesi ve bunun için yollardayız. Bunları söylediğim için de özür diliyorum. O gün de konuşurken de tüm basın mensuplarından özür dileyerek konuştum. Ama video kırpıldığı ve çarpıtıldığı için yanlış anlaşıldı. Hepiniz canasınız, hepinizin ne şartlarda çalıştığınızı biliyoruz, nasıl bir baskı altında olduğunuzun farkındayız. Zaten bunları eleştirmek ve güzelleştirmek üzere göreve talibiz. Üzerimize düşeni yapacağımızdan hiç şüpheniz olmasın. Biz yolumuza devam edeceğiz ve bu ülkede fikir, düşünce ve bir şeyleri beyan ettiğinizde artık “Silivri soğuk” denmeyecek. Bunların hepsi ortadan kalkacak. Hedefimiz özgür bir ülkeye kavuşmaktır. Kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet diyorum. Sözlerim bundan ibaret. Yanlış anlaşılma için tekrar özür diliyorum. Yakından tanıdığım basın mensubu arkadaşlarım var. Onlarla da çok iyi dostuz. Bu konuda herhangi bir sorun ve problemimiz yok.”