İlaç fiyatlandırmasında mevcut Euro kurunun 17’lerde olduğunu belirten TEB Merkez Heyeti Üyesi Ercanlı, firmaların bu nedenle birçok ilacın ithalatını durdurduğunu ya da kısıtlı bir sayıda getirdiğini söyledi.
Türk Eczacıları Birliği (TEB) Merkez Heyeti Üyesi Uzman Eczacı Taner Ercanlı, ilaç fiyatlandırılmasında kullanılan Euro kurunun güncel kurun çok altında kalmasından dolayı yaşanan sorunlar hakkında açıklamalarda bulundu.
İlaç yokluğunun kronik hastalar için ciddi riskler taşıdığına ve fiyat artışlarının da yükselişte olduğuna dikkati çekti, “Bu, sistemin doğru işlemediğini gösteriyor.” dedi.
ANKA Haber Ajansı’na konuşan Ercanlı, şunları kaydetti:
“Sağlık Bakanlığı, mevcut İlaç Fiyat Kararnamesi’ne göre bir önceki yılın Euro kurunun ortalamasının yüzde 60’ını alarak ilaç fiyatlarını belirliyor. Fakat son yıllarda özellikle kurdaki aşırı artış enflasyondaki yükselmeye bağlı olarak bunun ilaçlara yansıması yokluğu da beraberinde getirdi. İlaç fiyatlandırmasında şu anda mevcut kur 17’lerde, reel kur 34’lerin üzerine çıkmış durumda. Firmalar da bu rakamlarla birçok ilacın ithalatını ya durduruyor ya da kısıtlı bir sayıda gerçekleştiriyor. İlaç çeşitliliği anlamında da şu grup bu grup diye belirlemek çok doğru bir şey değil. Yeri geldiğinde çok basit gözüken bir ilacın bile yokluğu hayati riskleri ortaya koyabiliyor. İlaç yok olmaması gereken bir ürün.
Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’ndeki bazı uygulamalardan dolayı eş değer ilaçlarda, ucuzu varsa sistem onu öder olarak görüyor. Şöyle bir sıkıntı var, hasta sistemin ödediği ilacı almak dahi istese ilaç piyasada bulunmadığı için alamadığından mecburen fiyat farkları ödemek zorunda kalıyor ve ciddi ilaç fiyat farkları maalesef çıkıyor. Bu hastayla eczacıyı da karşı karşıya getiriyor. Rakamlar inanılmaz seviyelere ulaşmış durumda.”
Kur sorununun önemine dikkati çeken Ercanlı, “Kur konusunun getirmiş olduğu en büyük sıkıntılardan bir tanesi de şu; dünyada, Avrupa’da tedavi için yeni geliştirilmiş ilaç moleküllerinin, yeni ilaçların da Türkiye’ye girişinin önünde bu bir engel olarak duruyor. Dolayısıyla bizim hastalarımız yeni tedavi yöntemlerinden de mahrum bırakılmış oluyor.” diye konuştu.
ANKA