Kadınlarda erkeklere oranla 3 kat daha fazla görülen tiroid kanseri, kadınlarda en sık 40-50 yaş erkeklerde ise 60-70 yaş aralığında görülüyor.
Başlangıç dönemlerinde genel belirgin bir bulgu vermeyen tiroid kanserlerinin ilerleyen dönemde farklı bulgularla ortaya çıktığını belirten Bayındır İçerenköy Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferit Kerim Küçükler, tiroid kanserinin nodül içindeki hücrelerin kontrolsüz şekilde büyümesiyle ortaya çıktığını belirterek tiroid hastalığı hakkında bilgiler verdi.
Başlangıç dönemlerinde genelde belirgin bir bulgu vermeyen tiroid kanserlerinde, ilerleyen dönemlerde ise hızlı büyüyen tiroid nodülü, ses kısıklığı, öksürük, yutma güçlüğü ve boyunda lenf bezesi büyümesi görülebiliyor. Bu nedenle nodül takibinde düzenli tiroid ultrasonografisi çektirmek büyük önem taşıyor. Tiroid kanseri hakkında bilgiler veren Bayındır İçerenköy Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferit Kerim Küçükler hastalığın görülme oranları ve nedenleri hakkında şu bilgileri verdi:
“Kadınlarda erkeklerden 3 kat daha fazla görülen tiroid kanseri, kadınlarda en sık 40 – 50 yaş aralığında görülürken, erkeklerde ise 60 – 70 yaş arasında görülüyor. Her yüz bin kişinin, beş ile onunda tiroid kanseri saptanıyor. Ultrasonografinin daha sık kullanılmaya başlamasından bu yana tiroid kanseri daha fazla sayıda saptanıyor. Ailede tiroid kanserinin olması, obezite, iyot düzeyinin çok düşük veya çok yüksek olması, radyasyon ve kadmiyum maruziyeti gibi çevresel faktörler tiroid kanseri için risk faktörü oluşturuyor. Genel olarak tiroid kanserinde ölüm riski düşük olurken hastalığa göre farklılık gösterebiliyor. Hafif seyreden tiroid kanseri tiplerinde ölüm riski milyonda beş hastayken, hızlı ve kötü seyreden anaplastik kanser gibi tiplerde bu oran yükseliyor.”
TİROİD KANSERİ TANI VE BULGULARI
Normal tiroid hücrelerinin aşırı derecede çoğalması, tiroid bezi içerisinde “nodül” dediğimiz yumru şeklinde oluşumlara yol açıyor diyen Bayındır İçerenköy Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferit Kerim Küçükler “Nodül içerisindeki hücreler kontrolsüz büyürse tiroid kanseri gelişir. Tiroid nodüllerin sadece yüzde 5-10 kadarında tiroid kanseri saptanır. Tiroid ultrasonografisi şüpheli nodülleri saptamak için en hassas yöntem. Tomografi, MR ve tiroid sintigrafisi tanı amaçlı kullanılmaz. Tiroid nodülünüz risk faktörleri taşıyorsa tiroid ince iğne aspirasyon biyopsisi yapılması gereklidir. Tiroid nodülü için risk faktörleri; düzensiz sınırlı olması, içinde kireçlenme odakları bulunması, düzensiz kanlanma odakları olmasıdır. Tiroid kanserini saptayabilen bir kan testi bulunmuyor” dedi.
TİROİD KANSERİ ÇEŞİTLERİ
Bayındır İçerenköy Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferit Kerim Küçükler tiroid kanserlerinin hücresel özelliklerine göre sınıflandırıldığını belirterek, tiroid kanseri çeşitlerini açıkladı:
- Papiller tiroid kanseri: Hastaların %80’inde bu kanser tipi görülür. Bu hastalarda boyundaki lenf bezelerine yayılım olsa bile tedaviye çok iyi yanıt verirler ve genelde yaşam süresini etkilemezler.
- Foliküler tiroid kanseri: Hastaların %15’inde bu kanser tipi görülür. Akciğer ve kemik gibi organlara yayılım yaptığında hastalık seyri papiller kanserlerden daha ağır olabilir.
- Medüller tiroid kanseri: Nadir görülen kanserlerdir. Ailevi geçişler olabileceği için ayrıntılı değerlendirmeler yapılır.
- Anaplastik tiroid kanseri: Bu kanser de nadir görülür ve tedaviye cevabı iyi değildir.
TİROİD KANSERİ TEDAVİSİ CERRAHİ OPERASYON GEREKTİRİYOR
Tiroid kanserinin tedavisinin cerrahi operasyon olduğunu belirten Bayındır İçerenköy Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ferit Kerim Küçükler tiroid kanseri tedavisi hakkında şu açıklamalarda bulundu:
“Hastalık değerlendirmesine göre tek tiroid lobu (lobektomi) veya her iki lob (total tiroidektomi) operasyonla çıkarılır. Bazı durumlarda lenf bezelerinin de çıkarılması gereklidir. Operasyon sonrası gerekli durumlarda radyoaktif iyot tedavisi ile kalan tiroid hücrelerinin de yok edilmesi sağlanır. Total tiroidektomi uygulanan hastalarımızın ömür boyu tiroid hormonu kullanmaları gereklidir. Tiroid kanserlerinde kemoterapi ve radyoterapi nadiren kullanılır. Hastanın ileri yaşta olması, tümörün tipi, büyüklüğü ve yayılım göstermiş olması hastalık seyrini olumsuz etkiler.”
Açıklamalarına devam eden Küçükler şunları söyledi; “Akciğer, karaciğer ve kemiklere yayılan tiroid kanseri hücrelerini öldürmek için sıcak ve soğuk kullanılabilir. Radyofrekans ablasyonu tedavisinde, elektrik enerjisi kullanılarak, kanser hücreleri yüksek ısı ile öldürülür. Kriyoablasyon tedavisinde ise kanser hücrelerini dondurarak öldürmek için bir gaz kullanılır. Bu tedavi yöntemleri küçük kanser alanlarını kontrol etmeye yardımcı olabilir.”