Danimarka’daki Syddansk Üniversitesi tarafından gerçekleştirilen bir araştırma, yaşam süresini etkileyen dört temel faktörü ortaya koydu:
evlilik, cinsiyet, eğitim ve ırk. Yardımcı doçent Marie Pier Bergeron-Boucher liderliğindeki ekip, bu faktörlerin bireyler arasındaki yaşam süresi farklılıklarını açıklamada kritik rol oynadığını belirtti.
Araştırmada, bir kişinin yaşam süresini belirleyen unsurların karmaşık bir etkileşim içinde olduğu ve hiçbir faktörün tek başına yaşam süresindeki tüm değişimi açıklayamayacağı sonucuna varıldı. Çalışma, 2015-2019 yılları arasındaki ABD federal ölüm verilerini analiz ederek, 30 ile 80 yaşları arasındaki yaşam beklentisine odaklandı.
Araştırma sonuçlarına göre, lise diploması veya daha düşük bir eğitim seviyesine sahip, hiç evlenmemiş beyaz erkeklerin 30 yaşından itibaren 37 yıl gibi kısa bir yaşam beklentisine sahip olduğu tespit edildi. Buna karşılık, üniversite mezunu, evli beyaz kadınların aynı yaştan itibaren 55 yıl daha yaşayabilecekleri belirlendi.
Bu dört faktörün kombinasyonlarının etkisi incelendiğinde, en kısa ve en uzun yaşam beklentisine sahip bireyler arasında 18 yıllık bir fark olduğu ortaya çıktı. Araştırmacılar, evlilik ve yüksek eğitimin erken ölüm riskini azalttığını, kadınların ise genel olarak erkeklere göre daha uzun yaşadığını vurguladı. Ancak, bazı kanser türleri ve Alzheimer hastalığı gibi durumlarda kadınların da risk altında olduğu kaydedildi.
Bu bulgular, insanların yaşam süresini etkileyen sosyal ve bireysel faktörlerin önemini bir kez daha gözler önüne seriyor.