Obezite konusundaki tartışmalara yanıt niteliğinde önemli bir bilimsel çalışma ortaya çıktı. Amerikan Tabip Odası’nın 2013’te obeziteyi bir hastalık olarak tanımasıyla başlayan süreçte, obezitenin bir tür ‘beyin durumu’ veya ‘beyin rahatsızlığı’ olduğu vurgulanıyor. Genetik yapı, yağ depolama kapasitesi ve beyin tarafından gönderilen ‘Açım’ mesajlarının sıklığı konularında kişinin genetiği önemli bir rol oynuyor.
Cambridge Üniversitesi’nden genetik bilimci Giles Yeo’ya göre, obeziteyle ilgili en önemli öğretilerden biri genetik faktörlerin belirleyici olabileceği. Yapılan araştırmalar, kişinin genetiğinin kilo alımında, yağ depolama sürecinde ve açlık sinyallerinin beyne iletilmesinde kritik bir rol oynadığını gösteriyor.
Yeo’nun önerilerine göre, kilo verme süreci kolay olmamakla birlikte, ölçülü yeme ve sindirimi kolay gıdalar tüketme önemli bir adım olabilir. Öneriler arasında, her şeyden azar azar yemek, karbonhidrat ve yağ gibi besin öğelerini tamamen kesmemek ve sindirimi uzun süren protein ve lifli gıdaları tercih etmek bulunuyor.
Yeo, kalori miktarından ziyade kalitenin önemli olduğunu vurgulayarak, gıda ile sağlıklı bir ilişki kurmanın önemine dikkat çekiyor. ‘Gıda düşmanı olmamanın’ önemini vurgulayan Yeo, dengeli bir beslenme alışkanlığının önemine değinerek, yemeklerin keyfini çıkarmayı ve sağlıklı beslenme bilincini geliştirmeyi öneriyor.