“Deprem yalnızca bölge halkını etkilemiyor”Tarihten bu yana yaşanmış olan depremler sadece deprem yaşanan bölgeleri değil aynı zamanda o toplumun da kanayan yarası olmaya devam ediyor. En son 6,6 şiddetinde yaşanan İzmir depreminden sonra sarılmak istenen yaraların dışında uzmanlar sadece fiziki anlamda değil toplum ruh sağlığı için de tavsiyelerde bulunuyor. Bu anlamda depremin etkilerinin aylar sonra bile ortaya çıkabileceğini vurgulayarak sözlerine başlayan İstanbul Gelişim Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümü Öğretim Görevlisi Mehmet Başcıllar, “Korku ve çaresizlik gibi duyguların yanı sıra yaralanmalara ve ölümlere yol açması nedeniyle deprem, travmatik olay olarak kabul ediliyor. Deprem yalnızca bölge halkını değil aynı zamanda kilometrelerce uzakta olan aile üyelerini, sevdiklerini, arama kurtarma personelini ve hatta ekranların başında deprem bölgesindeki gelişmeleri takip eden milyonlarca bireyin psikososyal iyilik halini tehdit ediyor. Kişiden kişiye farklılık göstermekle beraber depremin ardından bireylerde korku, üzüntü, endişe, çaresizlik iştahsızlık, unutkanlık, uyku düzeninde bozulma, günlük rutinleri terk etme gibi duygusal ve davranışsal değişimler meydana gelebiliyor” diye konuştu.