İstanbul Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Zooloji Kürsüsü Başkanı Curt Kosswick ve eşi Leonore Kosswick tarafından 1939 yılında keşfedilen Kuşcenneti Milli Parkı bölgesi sınırları, 2005 yılında 64 hektardan 17 bin 58 hektara çıkarıldı.
Manyas Gölü kıyısındaki göçmen kuşların konak yerlerini korumak, zengin kuş çeşitlerini ve güzel manzarayı ziyaretçilerin hizmetine sunmak amacıyla oluşturulan Kuşcenneti Milli Parkı, 1976 yılında Avrupa Konseyi tarafından tabiatın en iyi korunduğu yerlere verilen “A Sınıfı Diploma” ile ödüllendirildi.
Türkiye’nin “sulak alanların korunması sözleşmesi” olan RAMSAR’ı onaylamasıyla milli park ve Manyas Gölü, RAMSAR alanları listesine dahil edildi.
Göl ve milli park çevresinde bulunan 266 kuş türünün 64’ü her yıl düzenli olarak bölgede kuluçkaya yatıyor.
Dünyanın eski yerleşim yerlerinden biri olan Daskyleion Antik Kenti’ni de kapsayan milli park, her yıl çok sayıda ziyaretçi ağırlıyor.
Kuş gözetleme kulesi ve 5 canlı kamerayla kuşları takip edebilen misafirler, yenilenen ziyaretçi binasında kuşlar hakkında bilgi alabiliyor.
Misafirler, polikarbondan yapılan 17 kuş heykeli ve taksidermi (ölü hayvanları doldurma) sanatıyla oluşturulan 26 kuş tahnitinin bulunduğu salonu gezerek milli parktaki kuş zenginliğini görebiliyor.
Ziyaretçiler, öğrenciler tarafından kuşlarla ilgili yapılan resimlerin sergilendiği salonu da gezerek inceleme fırsatı bulabiliyor.
“Türkiye’nin önemli milli parklarından biri”
Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdür Yardımcısı Akif Günkut, sulak alanların öneminin gün geçtikçe daha da önem kazandığını söyledi.
Sulak alanların bütün habitatı canlandıran mekanlar olduğunu belirten Günkut, şöyle konuştu:
“Manyas Gölü’nde bulunan milli parkımız da Türkiye’nin önemli milli parklarından biridir. Burada kurduğumuz platformlar sayesinde birçok kuş burada çoğalmıştır. Ekoturizm konusunda büyümeye devam ediyoruz, şu ana kadar 55 sulak alanımıza çeşitli tesisler açarak turizme kazandırıp hem yurt dışından hem de yurt içinden gelen misafirlerin bir manada nefes almalarını sağladık. Yeni tamamladığımız 500 metrekare büyüklüğünde iki katlı olan binamız burada hem konaklama hem de özellikle fotoğraf sanatıyla ilgilenen misafirlerimiz için de yapılan bir bina olarak ziyaretçilerine hizmet sunuyor.”
Ziyaretçilerden Tarık Özden, Kuşcenneti Milli Parkı’na ve yenilenen ziyaretçi binasına ilk defa geldiğini aktardı.
Binayı çok beğendiğini dile getiren Özden, “Gerçekten çok güzel olmuş, memnun kaldık. Bundan sonra da eşimiz dostumuzla gelmeye devam edeceğiz. Binada gezdiğimizde bu bölgeye ait kuş çeşitlerinin tahnit edildiğini görüyoruz. İçerinin dekorasyonu, havası, görevlilerin yaklaşımı bizim hoşumuza gitti.” ifadesini kullandı.
Pelin Alkan ise binanın yeni mimarisini çok güzel bulduğunu ifade ederek, “Buraya birçok yerden gelip gezenler var, biz de böyle bir değere sahip olduğumuz için çok mutluyuz.” diye konuştu.
