ZENGİNLER KENDİ DÜKALIKLARINI OLUŞTURUYOR AYVALIK’TA

service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

AYVALIK Küçükköy’ü bilirsiniz. Yeniçarohori diyorlar.

Rumlar öyle adlandırmış; Küçükköy’ü karargah yapan Yeniçerilere atfen.

Eski bir yerleşmelik. Şimdi Balkan savaşları zamanında Anadolu’ya göçüp gelen Boşnaklar ikamet ediyor çoğunlukla.

Küçükköy’ün altı Sarımsaklı sahili. Yeryüzünün sayılı sahillerinden.. İncecik kumu, masmavi denizi, upuzun plajıyla Sarımsaklı özel bir yer.

Tabi arapsaçı trafiği, otopark sorunları, altyapı eksikleri, bozuk yolları ve kalabalığıyla da meşhurdur.

Küçükköy bir zamanlar belediyeydi. Sarımsaklı da oraya bağlı bir mahalle.

Şimdi Ayvalık Belediyesi’nin kontrolünde.. Hepsinin üstünde Büyükşehir var.

#Politika adlı dergiyi yayımlarken, Küçükköy ve oradaki sanat çalışmaları hakkında sayfalar dolusu yayım yapmıştık.

Küçükköy son birkaç yıldır sanat galerileriyle doldu. Taş evleri, arsaları, eski depoları, dükkanları falan satın alıp restore ettiler, yeni yapılar inşa ettiler, galeriye dönüştürdüler.

Dar sokaklarda ‘sanat galerisi’ yazılı çok sayıda tabela var şimdi.

Önceleri, Küçükköy’e yerleşmeye karar veren ‘sonradan gelenler’e soğuktu halk. Şimdi içselleşmişler.

Ahali halinden memnun.

Sonuçta onların varlığıyla Küçükköy’e bir hareket geldi. Derme çatma kahvehaneler modernize edildi. Bugün gidin bakın; çürümüş ahşap masalar ve gıcırdayan tahta sandalyelerin yerini, cevizden mamul, epoksili mepoksili yeni trend mobilyaların aldığını göreceksiniz.

Mahallenin tarihi yüzü korunuyor. Müzesi ziyaretçilerin akınına uğruyor.

Meydandaki işletmeler, kendilerine çeki düzen verip turistik havaya bürününce fiyatları üçe beşe katlamışlar tabi. Hele de yaz dönemi; şunun şurasında iki buçuk üç aylık sezon.. Ne kazanırsan kâr!

 

***

BÜYÜK metropollerden daha dingin, daha sakin kıyı yerleşmeliklerine taşınıp ruhsal ve zihinsel arınmayı tercih eden sanatçılar, neden Küçükköy’ü seçti dersiniz?

O ressamlar, heykeltraşlar falan.. Neden Bodrumları, Marmarisleri, Alaçatıları, Datçaları, Çeşmeleri, Fethiyeleri bırakıp geldiler?

Oralar laçkalaşmıştı çünkü. Doymak bilmeyen müteahhit iştahının betonla doldurduğu o güzelim beldeler, cehalete, görgüsüzlüğe, doymak bilmezliğe, sonradan görmeliğe kurban edildi.

Ultra zenginlerin paralarıyla kuşattıkları o canım sahil yerleşmelikleri kalabalıklaştı, yozlaştı, özelliğini yitirdi. Mafyatik vukuatların arttığı, güvenliksiz mekanlara dönüştü.

Yozlaşma, oraların kültürel kimliği oldu bir nevi. Her şeyin paraya tahvil edildiği, arsızlığın, yüzsüzlüğün, hoyratlığın tavan yaptığı bir garabet durum yani.

Küçükköy’ü keşfettiler.

Sakin, sessiz, kendi halinde bir kasaba. Hem tarihçesi var, hem tarihsel kimliğini az çok koruyabilmiş.

Sarımsaklı’nın zehrinden uzak tutmayı başarmış kendini.

Ayvalık’ın kalabalıklığından birkaç saatliğine sıyrılıp kafa dinlemek için tercih edilecek bir mekan Küçükköy.

Bittabi, birkaç yıl öncesine göre, paranın satın almakta zorlanacağı gayrimenkul rakamları söz konusu bugün. Sanatçı milletinin galerileri, etkinliği ve meşhurluğuna paralel olarak, milyon üstüne milyon koymuş, “evi arsayı satıp buralardan gitmeyi düşünüyorum” diyen mirasyediler!

 

***

ASLINDA Küçükköy dediğiniz yerin bizim Balya’dan çok farkı yok. Deniz seviyesinden yüksekte, kıyıdan uzak, içeride kalmış, eski taş evleri, taş mekanları, dar sokakları, kafeleri, börekçileri falan kenara koyup bakarsak, çorak bir Anadolu kasabası hüviyetinde.

Ama zenginlerin gayrimenkul varlıklarına kattıkları Küçükköy, ileride önlenemez bir yozlaşma yaşayabilir.

Ayvalık’ı ‘turizm’ adı altında Bodrum’a, Alaçatı’ya falan benzetme hayalleriyle hoyratça saldıranların açacağı yara sadece Ayvalık merkeziyle sınırlı kalmayacak elbet.. Küçükköy’ü de vuracak.

Her şey mübahçı sonradan görmeliğin güzelleştirme, kalkındırma, modernleştirme ve biraz da sanatsal katkıyla iyi yüzünü gösterdiği, asıl niyetin kuşatma olduğu gerçeğinin farkındayız elbet.

Güney Ege’nin sahil kasabalarında bunu yaşadık. Kuzey Ege’nin incisi Ayvalık da yaşamaya başladı.

 

***

NE yapıyor zengin burjuva?

Gayrimenkul, arazi, ne var ne yoksa topluyor; kendi mülkiyetine geçiriyor. Ufak tefek iyilik hareketleriyle sizi tavlıyor. İşte ne bileyim, müzedir, kitaplıktır, restorasyondur, şudur budur.

Oysa hem kendi sınıfının kuşatma ve işgalinde ön safta çarpışıyor, hem de kendi özel dükalığını oluşturuyor.

Eskiden beri özel konumu olan Ayvalık, zenginlerin kuşatması altındadır bugün.

Dünkü yazımızın konusu Tavuk Adası da, o zenginliğin sıradan halkı yok sayan görgüsüz şehvetine kurban edilecek gibi duruyor.

Adanın doğal ve kültürel varlıklar bütününün parçası olduğu falan umurlarında değil. “Ne doğal varlığı, ne güzelliği, hiç mi güzellik görmedik” sözleriyle küçümsüyorlar.

Yılan oynatan Hintli, ziyaretçileri müzik nameleriyle karşılayacak kemancı, akordeoncu, animatörler… Ayvalık’ın, Cunda’nın terleşmelik hallerinden sonra, bir masal dünyasına girdiğini düşünecekmiş ziyaretçiler.

Adada eğlenmenin, keyif çıkarmanın bir bedeli olacak elbet. O bedel, çekirdek çıtlatıp dondurma yalayan fakirlerin hayatları boyunca ödeyemeyeceği bir bedel olacak kuşkusuz.

Hem zaten bu değil mi amaç?

“Zenginler gelsin, yoksullarla işimiz olmaz…”

Yoksul çoğunluğun, ancak karşı sahilden izleyip imrenerek bakabileceği bir ortam.

 

***

AYVALIK’ı yönetenler, bir de bu açıdan bakmalı olaya.

Hedeflenen turizm falan değil. Tarihin, doğanın, kültürün, bilincin, özgünlüğün, sadeliğin talanıdır, yağmasıdır.

Balıkesir’i yönetenler de bu açıdan bakmalı olaya.

Söz konusu olan, on sekiz dönümlük küçücük bir adanın eğlence merkezine dönüştürülmesi, turizm hareketi sağlamak, ilçeyi kalkındırmak değil; Ayvalık’a sahip olmaktır topluca.

Görgüsüz burjuvazinin kendi dükalığını inşa etmesidir.

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
ZENGİNLER KENDİ DÜKALIKLARINI OLUŞTURUYOR AYVALIK’TA
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!