NE diyor geçen günkü son basın toplantısında:
“Onlara bir süre tanıyacağız, sonra muhalefete başlayacağız!”
İktidar yüzü görmeyenler iktidarı, muhalefeti bilmeyenler muhalefeti kolay kolay beceremez.
Yani öğrenmek için yaşamak gerekir.
Yaşayarak tecrübe kazanırsın.
Balıkesir’in geride kalan 10 yılında iktidar tecrübesiyle pekişen Yücel Yılmaz’ın bundan sonra yapacağı muhalefet, ancak parti içi muhalefet olur.
Ama o işleri bilir bak.. İyi geçindiğini sandığınız niceleri için arka plan çalışması yapmışlığı var yani.
Algı işleri, dezenformasyon, itibarsızlaştırma, gözden düşürme, suçlama, itham vesaire…
O hiçbir şey yapmaz; devletten memur maaşı alıp siyasi operasyonlarla zaman geçiren ‘kamu zararı’ vasıflı arka plan ekibi her türlü etkisizleştirme çalışmasını yürütür.
Ne diyordu seçim şarkısında:
“Bizim başkaan Yüceeel başkaaan, yüreğiii kocamaaaan… Bizim başkaan Yüceeel Başkaaan, öteki olmaadan… Duygu doluuu kalpten bir insaaaan…”
Kocaman yüreğine dair bir emare görmedik; onu geçtik.
“Öteki olmadan” diyor ya…
Kendi partisinin ilçe belediye başkanına çektikleri ötekileştirme operasyonlarını da unuttuk gitti zaten.
Ama n’oldu; ötekileştirilen başkan, gitti bağımsız aday oldu, hem Yücel Yılmaz’a, hem partisine oy ve kan kaybı yaşattı.
Adamcağız için attırılan manşetlerin haddi hesabı yoktu. Kocaman bir kelle resmi eşliğinde manşetler; altında bir çuval iddia, suçlama.
Meclis’te aynı sıralarda otur, partide yan yana dur, kamuoyu önünde omuz omuza yürü.. Arkadan iş çevir.
Sonra, “Yüceel başkaaan bizim başkaan yüreği kocamaaan!”
***
TAMAM, vatandaş boş tencere tepkisiyle bu kere iktidara ders verdi genel itibarla..
Balıkesir’de de genel gerekçe ekonomik vaziyetti tabi.
E peki, Yücel Yılmaz’ın hiç mi kabahati yok?
Her zaman oy verdiği, “Reis ne diyorsa o” biadıyla hareket eden, “AK Parti’den başka yere vermem” diyen vatandaş, bu kere ne diye kendi partisinin adayına oy vermedi de, gitti bağımsıza çaktı mührü?
Mağdur ettiler adamı.
Adamdan kasıt, 31 Mart akşamına kadar Altıeylül Belediye Başkanı sıfatı taşıyan Hasan Avcı.
İyidir, hoştur, çalışkandır, merttir. İlçeye çok eser kazandırdı. Halkla iyi iletişim kurdu. Çalıştı, çabaladı, kendi çapında bir şeyler yaptı. Karesi’ye oranla çok daha aktif ve icraatçıydı.
Manşetlerden tokatlata tokatlata şamar oğlanı yaptılar.
Kimi vekillerle bir olup, yeniden aday gösterilmemesi için Ankara koridorlarını arşınladılar.
Başardılar!
Hesap edemedikleri şey, oy kaybı yaşatabilecek, hâttâ bağımsız girdiği seçimi kazanabilecek olmasıydı.
Kazanamadı ama, AK Parti’den çok oy devşirdi. Yücel Yılmaz da bu kayıplardan nasibini aldı yani.
***
KARESİ’de, Dinçer Orkan için aynı durum geçerli. Yasin Sagay’ı Karesi’ye başkan adayı yaptırmak için ne ter döktüler, ne yollar arşınladılar. Dinçer Orkan’ı ekarte edip Yasin’i aday göstermek istediler; Genel Merkez’e söz geçiremediler.
Bu kere ne yaptılar; Dinçer Orkan’ı yalnızlaştırdılar. Tek dertleri, Altıeylül’de Mesut Eray’a seçim kazandırmaktı; Karesi başının çaresine baksındı!
Beş yıl boyunca kendi partisinin yönettiği Büyükşehir Belediyesi’nden darbe yiyen Dinçer Orkan, seçim zamanı yalnız bırakıldı. Sahada tek başınaydı.
Sonuç ortada.
31 Mart’ta hem Büyükşehir’i, hem Karesi ve Altıeylül’ü kaybettiler.
Kendi içlerindeki muhalefet faaliyetlerinin sonucudur bu.
Bu arada kaç ilçeyi kaybettiler. Kala kala Kepsut, Dursunbey, Bigadiç ve Havran kaldı ellerinde.
Oralarda da CHP’nin oyları arttı; AK Parti düşüş yaşadı.
***
YÜCEL YILMAZ’ın artık aktif bir siyasi pozisyonu yok. Kendi köşesinden siyaset gündemini takip edecek.
CHP’nin yöneteceği Büyükşehir’de muhalefet yapma şansı da yok; çünkü Meclis’te olmayacak.
Beş yıl birlikte çalıştıkları bazı arkadaşlar muhalefet sıralarında oturacaklar ama sırtlarını yaslayabilecekleri bir Yücel Yılmaz yok!
Hoş, Meclis’te olsa bile, Büyükşehir yönetiminin çalışmalarına muhalefet edebilme şansı da olmayacak; zira geride kalan beş yılın enkazını sürekli hatırlatacaklar kendilerine.
***
SON basın toplantısında, “arıtmaları acil olarak yapmalarını bekliyoruz, kavşak çalışmalarını yapmalarını bekliyoruz, sosyal projeleri yapmalarını bekliyoruz” diyor.
Dünün muhalefeti, bugünün yerel iktidarı CHP’li Büyükşehir yönetimi de, tıpkı seçim sürecinde olduğu gibi, “görev başındayken yapsaydın, elinden tutan mı vardı, niye yapmadın” diye soracak haliyle.
Yani, hem yönetme, hem de beş yılın enkazını eleştirip örseleme işi CHP’de olacak.
Yücel Yılmaz’sız Büyükşehir Meclisi’nde, muhalefetin profesyonelleri oturacak. Siz gık demeden, onlar ağzınıza tıkayacak lafı. O beş yıl sizler için çok etkili, çok verimli geçmiş olabilir, görevi devralanlar ve sokak öyle demiyor.
Tersi olsaydı zaten, Balıkesir haritası kızarmazdı; turuncu kalırdı.
Selam ederim.