BALIKESİR gastronomik özelliklerinin keşfinde çok geç kaldı. Bunun böyle olduğunu biliyoruz ve çok yazdık.
Başka iller, gastronomileriyle çok önce öne çıktı; ulusal boyuttan uluslararası boyuta geçti.
Biz bu alanı yeni keşfettik. Şimdi, efendim şöyle mutfağımız var, böyle yemeklerimiz var, peynirimiz, etimiz, seferberlik çöreğimiz falan.
Gastronomiyi öne çıkaracak organizasyonlar da yapmaya başladık. ‘Marka Şehir Balıkesir’ logosunu ürettik; ajanslarla çalıştık, Balıkesir mutfağını tanıtalım diye organizasyonlar düzenledik.
Bizim mutfağın ürünlerini sergiledik. Peynir, zeytin kitapları yazdırdık. ‘Elli Peynirli Şehir’ dedik.. Zeytin ve zeytinyağına dair neler neler söyledik.
Son iki yıldır var bu gastronomi mücadelesi. Öncesi yok. Küçük çabalar, bireysel çalışmalar falan işte.. Organize olup örgütlü hareket etmekte geciktik.
Bir de, yerel basını bu işlerin dışında tuttular hep.
Gastronomiyi tıp ilminin bir branşı zanneden kimi avareller bile bilfiil mevzunun içinde yer alırken..
Yerel basın dışlandı nedense.
***
OYSA Balıkesir basını, Balıkesir gastronomisinin öne çıkacağı her etkinliğin, her organizasyonun, her projenin bizzat içinde olmalı. Yerel gazetelerin ve gazetecilerin de gastronomiye dair söyleyeceği bir şeyler vardır; “ben de mevzunun şurasından tutarım” diyeceği birikimleri vardır.
Yerel basını ‘baş ağrısı’ gibi görenler, sadece haber servis ediyor medyaya.
Bunun böyle olduğunu, il dışındaki tanıtım organizasyonlarında görüyoruz.
Balıkesir basını yok sayılıyor. Ağalar, beyler, yönetenler “kalabalık yapmasınlar” diyor.
Hem yerel basının cahil cühela(!) ordusu, ne anlar gastronomiden, yemeden içmeden?
***
ŞİMDİ DE ‘Balıkesir Kahvaltısı’ markasını yaratmaya çalışıyorlar.
Zeytini, peyniri, reçeli, balı, sucuğu, kavurması, çöreği, böreği, falanı filanıyla bir konsept hazırladılar.
Bu ürünler zaten vardı; yöresel lezzetlerdi. Bir araya getirip markalaştırma, işaretlendirme işini yeni aklımıza geldi.
Daha önce de yazdık, ‘Van Kahvaltısı’ marka olmuş, coğrafi işaret almış yıllar önce. Vanlılar bizden daha uyanık, daha işini bilen adamlarmış demek ki.. Balıkesirli’nin aklına sonradan geldiğine göre…
***
İSTANBUL’daki kahvaltı lansmanına davet etmediler yerel basını.
Ulusal medyanın ‘gastronomi gazetecileri’ tercih edilmiş.
Siz de gördünüz ya, ulusal gazetelerin sekiz sütuna manşetleri bizim kahvaltı lansmanına ayrılmıştı! Yüzlerce gastronomi gazetecisi, Balıkesir gastronomisine dair uzun uzun makaleler attırdı… TV ekranlarında Balıkesir Kahvaltısı üzerine saatler süren programlar yapıldı!..
Tabi tabi…
Birkaç haber sitesinin kenarında köşesinde, Youtube videolarında falan işte.
Ama yerel gazeteleri okudunuz; servis edilen haberler çoğunun manşetlerindeydi. Balıkesir’deki gazeteler, web televizyonları, haber siteleri, radyolar, gümbür gümbür haber yaptı.
Bizim memleketin mevzusuydu.. Burası bizimdi.
O sebeple.
***
AMA “yerel basın kalabalık yapmasın” kafası yönetiyor memleketi.
Türk Mutfağı Haftası için Edremit Güre’de düzenlenen organizasyonda da gördük aynı muameleyi.
Cumhurbaşkanı’nın eşi Emine Erdoğan’ın katıldığı mutfak etkinliğinde Balıkesir gastronomisi öne çıkarıldı.
Yerel basın program dışındaydı.
Davet edilmedi. “Kalabalık yapmasınlar” diye çağrılmadı hiç birisi.
Balıkesir’de bir organizasyon düzenleniyor, ama Balıkesir basını olayın dışında bırakılıyor!
İlgili ilgisiz herkes orada. Balıkesir basını yok!
***
TABİ mevzuya bizim baktığımız gibi bakmayan arkadaşlar da var muhakkak.
“Aman kırmayayım, dökmeyeyim, iyi geçineyim, kaynağımı kurutmayayım” mantığıyla her mevzuya pembe camların ardından bakan arkadaşlar da var.
Onlar bildikleri yolda devam etsin yürümeye; ne diyeyim.
***
BU arada, gastronomi adına Balıkesir’de bilgilendirici, yönlendirici nice yayını yapmış bir basın kuruluşu olduğumuzu hatırlatmak isterim.
Bu işin eğitimini almış, mektebinde okumuş arkadaşlarımızın nice makalesi yayımlandı sayfalarımızda.
Kâh POLİTİKA’da, kâh 10 Balıkesir’de ve şimdilerde yayımlamadığımız #Politika adlı dergimizde; henüz Balıkesir’in gastronomik özelliklerini öne çıkarma işinin akıllara gelmediği zamanlarda hem de.
Arz ederim.