Yeni tasarruf tedbirlerinden ne anladınız?

Neden 3 yıl? Hani 2026 itibariyle enflasyonu tek haneli rakama düşürüyoruz, zenginle yoksul arasındaki derin gelir uçurumunu kapatıyoruz, alım gücü artıyor, hayat pahalılığı azalıyor falan ya.. Ha işte, sonra ‘seçim ekonomisi’ dönemine giriyoruz. 3 yıl kısıtlama, ardından seçim yatırımları!

yeni-tasarruf-tedbirlerinden-ne-anladınız

TARIK SÜRMELİOĞLU

 

MALİYE ve Hazine Bakanı Mehmet Şimşek kamuda tasarruf tedbirleri paketini açıkladı.

Bildiğimizin dışında ekstra bir tasarruf durumu yok. Yani ne zaman ekonomi dara girse, benzer tedbir paketleri açıklanır bu ülkede.

İşte efendim ne bileyim, araç alımı yasak, kiralama yapılmayacak, yeni tesis, lojman, bina işlerine girilmeyecek, işçi – memur alımı sınırlanacak, kaynaklar gıdım gıdım kullanılacak falan.

Bu yeni paketin ötekilerden çok farkı yok.

Tek fark, alım, satım, yapım gibi kamusal işler için 3 yıllık durdurma süresi getirilmesi!

Neden 3 yıl?

Hani 2026 itibariyle enflasyonu tek haneli rakama düşürüyoruz, zenginle yoksul arasındaki derin gelir uçurumunu kapatıyoruz, alım gücü artıyor, hayat pahalılığı azalıyor falan ya..

Ha işte, sonra ‘seçim ekonomisi’ dönemine giriyoruz.

3 yıl kısıtlama, ardından seçim yatırımları!

 

***

AMBULANS, savunma, güvenlik gibi zorunlu ihtiyaçlar hariç, kamuda yeni araç alımı ve kiralamaya 3 yıl yasak geliyor şimdi.

Ama birader alan aldı, kiralayan kiraladı zaten.

“Satın alınan araçlar Hazine’ye devredilecek, kiralananlar geri gönderilecek” demiyorsun.

‘Araç kiralama’ denince akla ilkin Diyanet İşleri Bakanı’nın Audi A8’i geriyor; şu soruyla beraber:

“Diyanet İşleri Başkanı o çok pahalı makam aracını kiralamadan önce neden açıklamadınız bu tasarruf paketini?”

O kadar pahalı olmasa da, ülke genelinde kamu idarecilerine tahsis edilen yüzlerce, binlerce kiralık araç mevcut. Bunlar için çok büyük paralar çıkıyor devletin kasasından.

 

***

BİZDE şatafatlıdır devlet işleri. “İtibardan tasarruf olmaz” dediyse Cumhurbaşkanı; ilçe belediyesindeki imar şefine tahsis edilen makam aracından da tasarruf olmaz; olmamalı!

Aç kalınır, itibarsız kalınmaz netekim…

Yabancı menşeli araç kullanımı da yasaklanacakmış. Yerlisi var mı? Bir tek TOGG var.. O da sınırlı sayıda. Bu tasarruf kalemini, ‘kanunla izin verilenler hariç’ ifadesiyle süslüyorlar.

 

***

BUNDAN önceki tasarruf paketi uygulamaya girdiğinde, her türlü sarfiyatı yapan Balıkesir Büyükşehir Belediyesi meselâ, A4 kağıtlarını arkalı önlü kullanarak tasarruf tedbirlerine riayet ediyordu!

Ama hediyelik işlerinden, yeme içmelerden, lüks araç saltanatından, ağırlama, yurtdışı harcamalar, ona buna Yağcıbedir, elifli vavlı tablolar, masalarda çikolata lokum, çerezin envai çeşidi ve dahi bilumum soğuk sıcak içecek ikramlarından falan taviz verilmiyordu yani!

Akla hemen ‘belediye harcamaları’ geliveriyor nedense, ‘kamu’ denince.

E ama ‘kamu hizmeti’ adı altında kamu kaynağını kurutan kurumlar olarak öncelik taşıyor belediyeler, milletin hafızasında!

O bakımdan yani…

 

***

DEPREM riski olanlar hariç yeni bina yapımı ve alımı olmayacak…

Buna da 3 yıllık bir sınır koymuşlar. Ayrıca kiralamak da yasak.

Yeterince kamu binası var zaten. Bunca zaman çok çok bina yaptılar, yetmedi kiraladılar veya satın aldılar.

Yenisini yapmayacak olmak, tasarruf anlamına gelmez.

Ama tasarruf adı altında, kamu kurumlarına sosyal tesis, lojman gibi taşınmazların alımını, yapımını yasaklayıp ‘mevcutları ekonomiye kazandırmak’ gibi bir cümle var ki pakette..

Ne anlama geldiğini hemen anladınız!

Kamuya ait çok sayıda sosyal tesis ve lojman var malum. Bunları ekonomiye kazandırmanın karşılığı, satmaktır!

Meselâ bizim sahillerin en güzel yerlerindeki kamu tesisleri elden çıkarılabilir.

Sonra değiştir imar durumunu; sosyal tesisten ticaret ve konut alanına dönüştür.. Değerini arttır.. Satışa çıkar!

Kamu malı diye milletin gözü gibi koruduğu o tesisler ve arazileri, üç beş zenginin lüks oteli, AVM’si, rezidansı, lüks villaların inşa edildiği zenginler mahallesine dönüşsün.

 

***

PAKETİ gördük, okuduk.. Yenileri de gelecekmiş. Kamuda kemerler sıkılırken, vatandaşın da belindeki kemere yeni delikler açtırması gerekecek. Zira, bundan sonraki tedbir paketleri direkt vatandaş odaklı olacak.

Ama en çok da ‘sokak ve cadde aydınlatması’ tasarrufuna takıldım ben.

Buralar metropol şehirler gibi ışıl ışıl değil malum. Yetersiz aydınlatmadan mütevellit karanlıktır bizim gibi şehirlerin geceleri. Hele de kırsal mahalleler.. Elektrik direklerinin tepesindeki cılız ampullerin ışığıyla Karagöz – Hacivat oynatırsın, yosun tutmuş duvarların gölgelerinde.

Geçtik mahalleleri falan; ana caddelerde, ara sokaklarda, şehirlerarası yollarda, hâttâ otobanda aydınlatmadan tasarruf edilecek şimdi.

Neymiş, led dönüşümü hızlandırılacakmış. E onun için de önemli bir sarfiyat kalemi ayırmak gerekmeyecek mi şimdi?

Bizim köyün girişine bir aydınlatma direği takılsın diye UEDAŞ’a yalvarıp duruyoruz nicedir. Şimdi diyecekler ki, “tasarruf tedbirleri kapsamında aydınlatma işinizi halledemiyoruz… Başınızın çaresine bakın…”

 

***

TASARRUF paketi kalem kalem, madde madde yayımlandığında resmen, neyin ne olacağını daha net öğreneceğiz.

Ama bu başlıklar halindeki açıklamalar bile, “kamuda tasarruf konusunda dağ fare doğurdu yine” diyebiliyor insan.

Selam ederim.

Exit mobile version