Ayvalık Sarımsaklı’da Nikita deresinin ıslah çalışmaları başladı. Önceki yıllarda taşkın sorunları yaşanan Nikita deresinde başlatılan ıslah çalışmalarıyla ilgili, DSİ’de uzun yıllar mühendis olarak görev yapan Vecdi Yılmaz bazı uyarılarda bulundu. Vecdi Yılmaz Nikita deresi ıslahıyla ilgili uyarılarını sosyal medya hesabında paylaştı.
DSİ’de uzun yıllar görev yapan ve Ayvalık’ta yaşamını sürdüren Vecdi Yılmaz’ın, Nikita deresi sılahıyla ilgili uyarıları şöyle:
“Ayvalık-Sarımsaklı Nikita deresi ıslah çalışmaları başladı. Taban genişliği 32 metre duvar yüksekliği 3,60 metre olacak şekilde birinci bölümün çalışmaları başladı. Böyle bir çalışma Nikita deresinin taşkın sorununa çözüm olur mu?
DSİ Balıkesir bölgesinde İşletme ve Bakım biriminde 39 yıl hizmet vermiş ve yine Nikita deresinin 1998 taşkınını sorumlu olarak görevdeyken yaşamış biri olarak söylemeliyim ki istenilen sonucu almak zordur. Proje bugün bitse maliyeti 2.5 milyar TL…
Siz taşkın suyunun tamamını bu şekilde projelendirilen kanal içine alıp denize akıtmayı hedeflediniz. Eğer 1998 taşkınını yaşamamış biri olsaydım. Sesimi bu kadar yüksek perdeden çıkartmaya cesaret edemezdim…
Nikita deresinin yağış havzası 53 km2 civarındadır. Keremköy sırtlarından doğan Nikita deresine mansap olan 3 dere ve sayısız derecik vardır. Çeşnigir, Kalpakel ve Araplar deresi…
Nikita deresinin yağış havzası tamamıyla zeytinlik ile kaplıdır. Yöre çiftçisinin alışkanlığı gereği zeytin toplama çalışması bittikten sonra ilkbaharın ilk aylarında gençleştirme çalışmasıyla birlikte ve arazi üzerinde ot büyümesine izin verilmeden arazilerin traktör ile sürülmesi yapılır. Bu nedenle bahar yağmurları biraz şiddetli olduğunda toprağın erozyonu yoğun olur. Yani Nikita deremiz rusubi karakterde bir deredir. Rusubi karakter demek rusubat taşıyan demektir.
Nikita deresi, zeytin zamanı çevresinde odaklanan fabrikaların yoğun atık suyuna maruz kaldığıda ayrı bir gerçektir.
Nikita deresi aynı zamanda yoğun kirliliğine rağmen bahar aylarında göçmen kuşlar için bir bir habitattır.
Bütün bu bilgiler şimdilik bir kenarda dursun… Nikita deresi denize mansap olduğu noktadan itibaren membaya doğru Küçükköylüler iyi bilir, üç gözlü taş köprüye kadar olan 1350metrelik bölümde dere tabanında ters meyil vardır. Yani dere yatağının temizliği buna uygun olarak yapıldığında deniz suyu bu noktaya gelir, demektir.
Şimdi dönelim 1998 taşkınına…
98 taşkını 100 yılda bir tekrarlanan taşkındı. O taşkında taşkın zararının büyük boyutta olmasına neden olan o günkü Ayvalık belediyesinin içme suyu şebekesini korumak adına dere yataklarını geçerken yapmış olduğu beton kütlelerdir. Nikita deresinde taşkın meydana getiren yağmurlar batı rüzgarının yoğun estiği anlardır. Böyle anlarda deniz kabarır ve karaya doğru girmeye başlar… Dolayısıyla taşkın anlarında kabaran denizin karaya yoğun şekilde girmeye çalışırken diğer yandan Nikita deresinin taşkın suyu çarpışır ve geniş bir alana yayılır…
Mevcut tablo böyleyken şimdi bu ıslah çalışmasından sonra bu suyu ıslah edilen bu iki beton duvar arasında tutmaya ve akıtmaya çalışacağız. Bununla ilgili bir simülasyon çalışması yapılmış mıdır, bilmiyorum…
Bu taban genişliği 32 metre, beton duvar yüksekliği 3.60 metre olan ıslah çalışmasını projeyi görmedim ancak Nikita deresi yatağını görevdeyken adım adım yürüyerek dolaştığımdan Komili Fabrikasına kadar ya da Özgün fabrikasının hizasına kadar olur. Taban biraz daralırken duvar yüksekliği biraz daha artabilir… Burada da temel sorun neredeyse her tarlanın kıyısında açılmış bir tarla hendeği var. Bu kadar geniş alanda bütün yüzey sularını ıslah edilen kanala akıtmak mümkün değildir. O zaman ıslah edilen kanala alınmayan sular ve bu arada şunuda not düşeyim. Araplar deresi dikkate alınması bir deredir. Bu derenin taşkın suyunun en az yarısı kendi yatağında akar ve Tuzla mevkisinden denize mansap olur…
Buraya kadar teknik anlamda bir bilgi vermeye çalıştım. Ayvalık belediyesi ve meclis üyelerine ve yine Kent Konseyine talep etmeleri halinde bilgilerimi anlatırım. Ayvalık kaymakamına pazartesi günü bilgi vermeyi düşünüyorum. Dolayısıyla DSİ bu projeyi tüm detaylarıyla Ayvalık Belediyesine ve Kent Konseyine anlatmalıdır.
Bu proje yapıldıktan sonra fotoğrafta gördüğünüz o köprü ve yol en az 2,5 metre yükselecektir. O gördüğünüz geniş taban arazi üzerinde Çin Seddi gibi bir duvar yüksekliği görülecek… Bu derenin her yağış dönemi sonunda temizliği nasıl yapılacaktır. Diyelim ki bunun için beton duvar yanına toprak banket yapıldı. O da apayrı bir sorundur. Yani uzatmayalım bu ıslah tamamlanırsa Sarımsaklının bir bölümü görsel estetik açıdan çirkinleşecektir. Bu ıslah çalışması insan için bir güvenlik sorunu haline de gelebilir. Bunu da görmek gerekiyor…
DSİ kurumundan yeni emekli olmuş ve bölgeyi iyi bilen(30 yıl) biri olarak bilgilerimi paylaştım. Böyle büyük projeler ihale öncesi mutlaka yöre halkının bilgisine başvurularak ve bilgilendirilerek onların tam desteği ile sürdürülmesi çok önemlidir…
Yarın çok geç olmadan…”