Balıkesir Büyükşehir Meclisi’nde AK Parti Grubu BASKİ’nin su tarifesinin iptali istemiyle Balıkesir İdare Mahkemesi’nde dava açmıştı. Dava, AK Parti Grubu’nun lehine sonuçlanmış, su fiyatındaki artış yargı kararıyla geri çekilmişti.
CHP’li Büyükşehir Belediyesi ve Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü, Balıkesir’deki mahkemenin kararına itiraz etti. Bursa Bölge İdare Mahkemesi 6. İdari Dava Dairesi‘ne yapılan itiraz karara bağlandı. Üst mahkeme, Balıkesir İdare Mahkemesi’nin kararıyla ilgili iptal kararı verdi.
Bursa Bölge İdare Mahkemesi’nin kararında şu gerekçeler öne çıktı: Su tarifelerinin belirlenmesi sürecinde, maliyet unsurlarının üzerine makul bir kâr oranı eklenmesinin yasal bir zorunluluk olduğu belirtildi.
Su kaynaklarının iklim değişikliği ve çevresel faktörler nedeniyle giderek yetersiz hale gelmesi nedeniyle, idarenin tarifeleri kademeli olarak belirlemesinin yetkisi dahilinde olduğu ifade edildi.
Dava konusu işlemin açık bir hukuka aykırılık taşımadığı sonucuna varıldı.
Mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı verilmesi için gerekli şartların oluşmadığını belirterek, Balıkesir 2. İdare Mahkemesi’nin önceki kararını hukuken isabetsiz buldu. Böylece, su tarifesine yönelik yapılan yürütmeyi durdurma kararı kaldırılmış oldu.
İŞTE BURSA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ’NİN KARARI
Davalı Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün genel kurul üyesi olan davacılar tarafından, 27.08.2024 tarihli olağanüstü toplantıda alınan Su Tarifeleri Değişiklik Kararı’nın iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada, “yürütmenin durdurulması isteminin kabulü” yönünde Balıkesir 2. İdare Mahkemesi’nce verilen 02/01/2025 tarih ve E:2024/1103 sayılı kararın; davalı idareler tarafından hukuka aykırı olduğu ileri sürülerek kaldırılması ve yürütmenin durdurulması isteminin reddine karar verilmesi istenilmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Bursa Bölge İdare Mahkemesi Altıncı İdari Dava Dairesi’nce, dava dosyasındaki tüm bilgi ve belgeler 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27.maddesi uyarınca incelenerek, işin gereği görüşüldü: Dava, davalı Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü’nün genel kurul üyesi olan davacılar tarafından, 27.08.2024 tarihli olağanüstü toplantıda alınan Su Tarifeleri Değişiklik Kararı’nın iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesince; ”Olayda, maliyet hesabı yapılırken Dünya’da ve Türkiye’de Kişi Başına Günlük Ortalama Kentsel Su Tüketimi verileri alınırken Belediye Su İstatistikleri Temel Göstergeleri 2008’e Göre Güncellenmiş değerlerin alındığı, ancak Balıkesir ilinde bulunan hane halkı sayısının 15 Mayıs 2024 tarihli TÜİK verilerine göre belirlendiği, teknolojinin gösterdiği gelişim, şehirleşme oranları ve özellikle küresel ısınma ile birlikte ihtiyaç duyulan su miktarının hesabının 2008 yılına göre arttığı da T.C BURSA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ ALTINCI İDARİ DAVA DAİRESİ Y.D. İtiraz No : 2025/82 2 dikkate alındığında, hesaplamanın 2008 yılındaki veriler alınarak yapılmasının hatalı sonuçlar çıkaracağı ortadadır.
Ayrıca, hane halkı sayısının 2,61 olarak belirlendiği, 3 kişi veya daha fazla bireye sahip bir aileninkademeli artış sistemi ile birlikte maliyeti değişmeyen hizmete aile bireyi sayısı nedeniyle temel yaşam ihtiyacı olan suyun kullanımında daha fazla ödeme yapacak olmasının cezalandırılması anlamına geleceği, su bedeli maliyet bazlı olarak belirleneceğine göre, her bir metreküp su bedelinin eşit olacağı, bu bakımdan, maliyeti eşit olanın satış bedelinin de eşit olması gerektiği, su bedelinin tüketim miktarına göre kademelendirilmesi ise, eşit maliyetli maldan daha fazla ücret alınması sonucunu doğurduğundan, eşitlik ilkesine aykırı olduğu, (Danıştay Sekizinci Dava Dairesinin 24.03.2009 tarih ve E:2008/8591, K:2009/2023 sayılı kararı) kademeli hesaplama yapılabilecekse de adrese dayalı nüfus sistemi gibi daha objektif veriler kullanılabileceği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Diğer yandan, yaz döneminde il nüfusunun kış aylarına kıyasen yaklaşık 3 katına çıktığı belirtilmiş ise de, bu gelen nüfusun işletmelerde konakladığı, bu maliyetlerin işletmelere yükletilmesi gerekirken Turizm İşletme Belgeli İşyerlerinde 51 m³’den sonra 26,02-TL tahsil edilmesine karar verildiği, ancak konutlarda 15 m³’den sonra 26.02 TL’den işlem yapılacağı hatta 31 m³’den sonra işletmelerden daha fazla olacak bir şekilde 27,51-TL ücret tahsil edileceğinin belirlendiği, başka bir ifade ile maliyetlerin artmasının yaz aylarında gelen nüfus olduğu halde maliyetin mukim vatandaşa yüklenilemeyeceği aynı zamanda tarife belirleme esaslarında nelerin dikkate alınacağı belirlenmiş iken 2023 ve 2024 yıllarında yapılan %15 indirimin maliyet hesabına dahil edilmesinin hakkaniyete ve mevzuata uygun olmayacağı tarifede bu yönden de hukuka uyarlık bulunmamaktadır.” gerekçesiyle yürütmenin durdurulması talebinin kabulüne karar verildiği, söz konusu karara davalı idareler tarafından itiraz edildiği görülmektedir. Davalı idarelerin itirazı üzerine Dairemizce yapılan değerlendirmede; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27’nci maddesinin 2’nci fıkrasında, “idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda, davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verilebileceği” hükme bağlanmıştır.
2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un 6. maddesinin f fıkrasında; “su satışı ve kullanılmış suların boşaltılmasına ilişkin tarifeleri inceleyerek karara bağlamak, Genel Kurulun görevleri arasında sayılmış, “Tarife Tespit Esasları” başlıklı 23. maddesinde; “su satışı, kanalizasyon tesisi bulunan yerlerdeki kullanılmış suların uzaklaştırılması, septik çukurların boşaltılması giderleri için ayrı tarifeler yapılır.
Bu tarifelerin tespitinde, yönetim ve işletme giderleri ile,amortismanları doğrudan gider yazılan (aktifleştirilmeyen) yenileme, ıslah ve tevsi masrafları ve bir kar oranı esas alınır.” hükmü, Ek 5. maddesinde; “bu Kanun diğer büyükşehir belediyelerinde de uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Balıkesir Su ve Kanalizasyon İdaresi (BASKİ) Genel Müdürlüğü Tarifeler Yönetmeliği’nin “Amaç” başlıklı 1. maddesinde; “(1) Bu Yönetmelik, Balıkesir T.C BURSA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ ALTINCI İDARİ DAVA DAİRESİ Y.D. İtiraz No : 2025/82 3 Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün su satışıve kullanılmış su bedeli ile ilgili tarifelerinin tespiti, tarife tespitinde esas alınacak hususların belirlenmesi ile tespit edilecek bedellerin tahsili ve abonelere verilecek hizmetlere ilişkin usul ve esasların belirlenmesi amacıyla hazırlanmıştır.” hükmü, “Kapsam” başlıklı 2. maddesinde; “(1) Bu Yönetmelik, 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki kanunun 2 inci, 6 ıncı, 9 uncu, 13 üncü ve 23 üncü maddelerinde belirlenen görev alanı içerisinde çeşitli kaynaklardan sağladığı içme, kullanma ve sanayi sularının ulaştırılması ve kullanıldıktan sonra uzaklaştırılmasıyla ilgili olarak abonelerine götürdüğü her türlü hizmetin bedeli, teminat ve yaptırımlarıyla bunların tahsili esasları bu yönetmelikte düzenlenir.” hükmü, “Dayanak” başlıklı 3. maddesinde; “(1) Bu Yönetmelik, 3/7/2005 tarihli ve 5393 sayılı Belediye Kanununun 14 ncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi ve 20/11/1981 tarihli ve 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 23 ncü ve Ek 5 inci maddesi 10/7/2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun 23. ve Ek 5. maddesi 10/7/2004 tarih ve 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunun 7 inci maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.” hükmü, “Tarife belirleme esasları” başlıklı 10. maddesinde; “- (1)Su satışı ve atık suların uzaklaştırılması tarifesinin belirlenmesinde rol oynayan ana faktörlerden birincisi: Yönetim ve işletme giderleri ile amortismanlar, aktifleştirilemeyen yenileme, ıslah ve tevsi masrafları ve Genel Kurulun belirleyeceği karlılık oranıdır. İkinci ana faktör ise tahmini su satış miktarıdır.
Bunlar aşağıda açıklanmıştır. a) Yönetim ve işletme giderleri: 1) Enerji ve malzeme giderleri: Üretim, ısıtma ve aydınlatma için kullanılan elektrik, çeşitli akaryakıt ve katı yakıt gibi her türlü enerji masrafları ile alüminyum, sülfat, mavi klor ve benzeri işletme malzemesi harcamalarından oluşur. 2) Personel giderleri: Yönetim Kurulu üyeleri, Denetçiler, devlet memurları kanununa tabi memurlar ile iş kanununa göre çalıştırılan devamlı ve geçici işçi ve sözleşmeli personelin aylıklarını, ikramiyelerini, yasa ve toplu sözleşmelerle sağlanan her türlü yardım zam ve tazminatları, fazla çalışma ücretlerini, görev yolluklarını ve her türlü diğer ücretlerini kapsar. 3) Çeşitli masraflar: Kiralar, haberleşme giderleri, vergi ve harçlar, mahkeme giderleri, sigorta, eğitim ve öğretim, temsil giderleri, her türlü taşıma harcamaları, güvenlikle ilgili giderler; bakım, onarım, imalat giderleri, tevsi, atık su, tasfiye giderleri gibi kalemlerinden meydana gelir. b) Amortismanlar: 1)Sabit bir kıymet olan tesislerin ve demirbaşların ömürlerinin sonunda yenilenebilmeleri için ayrılması zorunlu olan ve miktarı yasa ve yetkili makamlarca belirlenen tutardır. 2)Yapılacak yatırımlarla ilgili kredilerin yıllık anapara, para ve faiz miktarı amortismanlarla karşılanmadığı takdirde, aradaki fark bir masraf kalemi olarak dikkate alınır. c) Aktifleştirilemeyen yenileme, ıslah ve tevsi masrafları: Tesislerin iyileştirilmesi için yapılan masraflar ile aktifleştirilemeyen yenileme ıslah ve tevsi giderleri hesaba katılır. ç) Kâr: Yönetmeliğin 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinin (1), (2) ve (3) üncü, (b) T.C BURSA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ ALTINCI İDARİ DAVA DAİRESİ Y.D. İtiraz No : 2025/82 4 bendinin (1) ve (2) inci alt bentleri ile (c) bendindeki giderlerin toplamına Genel Kurul tarafından belirlenecek bir değer kâr olarak ilave edilir. d) Yönetmeliğin 10 uncu maddesinde yer alan esasların ne şekilde uygulanacağına Genel Kurulda karar verilir.” hükmü, “Tahmini su satış miktarı” başlıklı 11. maddesinde; “(1)Tarifenin belirlenmesindeki ikinci ana faktör: Üretilen sudan kayıplar düşüldükten sonra yapılacağı varsayılan ölçülebilir su satış miktarı göz önünde tutulur. Su satış miktarının tahminine, gerçekleşen satışlarla, üretim artışı sağlamak ve kayıpları azaltmak amacıyla alınacak önlemlerin sonuçları gerçekçi bir şekilde değerlendirilerek ulaşılır.
Bu maddede yer alan esasların ne şekilde uygulanacağına Genel Kurulda karar verilir. ” hükmü, “Kademeli tarife uygulaması” başlıklı 12. maddesinde; “(1)BASKİ su tasarrufunu teşvik etmek, az su tüketenlere sosyal destek sağlamak ve toplam su satış gelirlerini artırmak amacıyla Yönetmeliğin 7 inci maddesi ve fıkralarında belirtilen Abone gruplarına veya aynı abone grubu içerisinde yer alan abone tiplerine birlikte veya ayrı ayrı, suyu kullanma ve kirletme durumlarına göre kademeli tarife uygulaması yapabilir. Gerekli kademe aralıklarını, uygulama zamanını ve tarifelerini tespite Genel Kurul yetkilidir.” hükmü, “Tarifelerde artış oranı” başlıklı 13. maddesinde; “(1)Tarifelere uygulanacak artış veya azalış oranlarını belirlemeye ve artış oranını değiştirmeye Genel Kurul yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. 2560 sayılı Kanunun amacı gözönüne alındığında yasa koyucunun, vatandaşlar için temel ihtiyaç niteliğinde bulunan temiz suyun tekel sağlayıcısı konumunda bulunan belediyelerce ticari bir metâ haline getirilmemesini ve su bedeli belirlenirken tüm belediyelerce ölçülü ve adil bir bedel belirlenmesini öngördüğü anlaşılmaktadır.
Yukarıya aktarılan mevzuat hükümleri birlikte incelendiğinde, 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanun’un uygulanma mecburiyeti bulunan büyükşehirlerde, su tarifesi belirlenirken idarelerin sınırsız bir takdir yetkisinin bulunmadığı ve bedelin Kanunda belirtilen masrafların üzerine makul bir kâr oranı eklenerek belirlenmesinin Kanunun emredici hükmü olduğu görülmektedir. Öte yandan, söz konusu tarife ücretinin, su kaynaklarının günümüz iklim ve çevre koşulları nedeniyle giderek yetersiz hale geldiği dikkate alındığında, yetkili idarelerce, kademeli olarak belirlenmesinin idareye verilen takdir yetkisinin sınırları içinde olduğu hususu da kuşkusuzdur. Uyuşmazlıkta, dava konusu genel kurul kararı ile Baski Genel Müdürlüğü Tarifeler Yönetmeliğinin 12. maddesine istinaden, Genel Kurulun kademeli tarife tespitine ve kademe aralıklarını belirlemeye yönelik kendisine verilen takdir yetkisi kapsamında dava konusu su ücret tarifesinin kademeli olarak belirlendiği, davalı idarenin tarife tespitine esas maliyet hesap tablosunun yasa ve yönetmelikte yer alan maliyet unsurları ile uyumlu olduğu, 01.01.2024-31.07.2024 tarihleri arasını kapsayan maliyet tablosuna göre idarenin önceki yılın aynı dönemine göre giderlerindeki artış oranı ve yedi aylık dönemde toplam ettiği zarar miktarı dikkate alındığında, kar oranı eklenmeden belirlenen su satış tarifesindeki fiyat artış oranının makul karşılanabilecek düzeyde olduğu ve somut verilere dayandığı anlaşıldığından dava konusu işlemde açık hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
T.C BURSA BÖLGE İDARE MAHKEMESİ ALTINCI İDARİ DAVA DAİRESİ Y.D. İtiraz No : 2025/82 5 Bu duruma göre, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun 27.maddesinde yürütmenin durdurulması karar verilebilmesi için öngörülen şartlar gerçekleşmediğinden itiraza konu yürütmenin durdurulması yönündeki kararda hukuki isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, davalı idarelerin itirazının kabulüne, itiraza konu İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, 2577 sayılı Kanun’un 27. maddesinde öngörülen şartların gerçekleşmediği anlaşıldığından, yürütmenin durdurulması isteminin reddine 30/01/2025 gününde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.