Balıkesir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği üyeleri artan girdi maliyetleri dolayısıyla üretim yapamaz durumuna geldikleri gerekçesiyle Ali Hikmet Paşa Meydanı’nda açıklama yaptı. İl genelinden üreticilerin katıldığı basın açıklamasında süt üretiminden para kazanılmadığı için inek ve düvelerin kesime gönderilmeye başlandığı dillendirildi.
Üreticiye destek çağrısı yapılan basın açıklamasında önümüzdeki birkaç ay içinde hem et hem de süt krizinin yaşanacağını belirten Balıkesir Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hasan Çetin yetkililerden seslerini duymalarını istedi. 365 gün kesintisiz üretim yapanlar olarak emeklerinin karşılığını istediklerini kaydeden Birlik Başkanı Hasan Çetin, “Gelinen noktada bizler zararına üretim yapıyoruz ve her geçen gün küçülüyoruz ya da sektörden çıkıyoruz” diye konuştu.
“MALİYETLERE ÜRETİCİMİZ YENİK DÜŞTÜ”
Üreticilerin adına düzenlenen basın açıklamasında konuşan Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Başkanı Hasan Çetin şunları söyledi:
“Göreve seçildiğimden bu güne başta basın olmak üzere her platformda sorunlarımızı ve çözüm önerilerimizi dile getirdim. Bugün üyelerimizle beraber sesimizi daha güçlü duyurmak için buradayız. Hepimiz zor günlerden geçiyoruz. Özellikle başta yem, elektrik ve mazot gibi girdi maliyetlerimizde ciddi oranda artışlar oldu. Bu artışlar karşısında süte yapılan zam yetersiz kaldı. Artan girdi maliyetlerine üreticilerimiz yenik düştü.
“İNEK VE DÜVE KESİMLERİ HIZ KAZANDI”
Bunun sonucunda inek ve düve kesimleri hız kazandı. Bu kesimlerin durması için yem süt paritesinin hayata geçirilip en az 1 litre süt ile 1,5 Kg yem alınması gerekir. Aksi halde üretim sürdürülemez. Ana olmazsa dana da olmaz. Biz gece gündüz yaz kış demeden 365 gün kesintisiz üretim yapanlar olarak emeğimizin karşılığını istiyoruz. Yaşadığımız zorluklar karşısında zarar etmeden üretim yapmak istiyoruz.
“1-2 AY İÇİNDE ET VE SÜTTE KRİZ YAŞANACAK”
Ancak gelinen noktada bizler zararına üretim yapıyoruz ve her geçen gün küçülüyoruz ya da sektörden çıkıyoruz. Bu da ülkemizin 1-2 ay sonra ciddi süt ve et krizi yaşayacağının açık bir göstergesidir. Şayet bu yanlıştan dönülmez ise dişi hayvanlar kesilecek bugün istenilen fiyatın en az 2-3 katı bir fiyatı konuşuyor olacağız.
“ÜRETİMDEN KAÇMAK DEĞİL ÜRETMEYE DEVAM ETMEK İSTİYORUZ”
Üretim faaliyetini bitiren yetiştiricilerimizi bir daha tekrar bu işe döndüremeyiz. Bugün hayvancılık ve tarımla uğraşanların yaş ortalaması 55 yaşın üstünde, buda bizler için ilerleyen yıllarda ciddi sorun teşkil edecektir. Üretim yapabilmek için girdi maliyetlerimizin düşürülmesini istiyoruz. Yarın yem ve diğer girdi maliyetlerinin fiyatının ne olacağını bilmiyoruz. Bizler de yem sanayicisi ve süt sanayicisi gibi ürettiğimiz sütün ve etin fiyatını belirlemek istiyoruz. Aynı gemideyiz diyoruz fakat yükü hep biz üreticiler çekiyoruz. Yem ve süt sanayicisinin de elini taşın altına sokmasını istiyoruz. Ulusal süt konseyinde biz üreticilerin daha fazla söz sahibi olmasını istiyoruz. Konsey üyelerinin sadece 3’ü üreticileri temsil ediyor. Süt fiyatı belirlenirken biz üreticilerin ve birliklerin görüşü alınmıyor. Buda yanlış bir fiyat politikasının çıkmasına neden oluyor. Enflasyon yükselecek kaygısıyla sadece süt fiyatına baskı uygulanıyor. Ancak birçok gıda ürününün fiyat artışları da engellenemiyor.
“YA DESTEK VERİN YA DESTEK VERİN”
Süt fiyatlarının artmasının önüne geçmenin tek yolu biz üreticilere yem alımlarında çuval başına destek verilmesi ya da yem fiyatların makul seviyelere çekilmesidir. Toprak Mahsulleri ofisinin vermiş olduğu arpa ve mısır yeterli gelmiyor. Tüm bunlarda yapılamıyorsa 1 TL olan Süt desteği arttırılmalıdır ve kısa zamanda üreticilerin hesabına yatırılmalıdır. Bizler artık her yeme zam geldiğinde ya da diğer girdi maliyetlerine zam geldiğinde sürekli süt fiyatlarında değişiklik beklemek istemiyoruz. Bunun bir sistem dahilinde her ay düzenlenmesini talep ediyoruz. Yem fiyatları baz alınarak parite kuralının uygulanmasını istiyoruz. Zarar etmeden, hayvanlarımızı kesmek ya da satmak zorunda kalmadan üretim yapmak istiyoruz.1 kg yemin fiyatı 6 TL, 1 kg süt ise şuan 4.70 TL, 1 Nisan itibariyle 5.70 TL olacak fakat bu fiyatın içinde nakliye ve soğutma bedeli var. Bunlar düşünce üreticimizin eline 5.20-5.40 TL arası bir para geçecek. Bin bir zorluklarla ürettiğimiz sütün fiyatı maalesef bizim üretim maliyetlerimizin altında kaldı. Sonuç olarak; bizler üretime devam etmek istiyoruz. İneklerin kesime gitmemesini istiyoruz. Çocuklarımızın ve torunlarımızın süt içmesini istiyoruz. Devletimizden bizi desteklemesini istiyoruz. Desteklemelerin günün koşullarına uygun olmasını ve zamanında hesaplarımıza yatmasını istiyoruz.”