KUBİLAY S. ÖZTÜRK
Bugün sizlere Edremit’teki bir örnek üzerinden, 31 Mart yerel seçimlerden bu yana hayatımızda nelerin değişmediğini anlatmaya çalışacağım. Bu durum, bu rahatlık beni bir hayli üzüyor, hatta sinirlendiriyor. Vatandaş olarak, o parti, bu parti değil derdim. Birileri gidiyor birileri geliyor ama halkın da ömrü dert çekmekle geçiyor. O nedenle, hayatımız hiç değişmezken, birileri de çıkıp “değişim” falan demesin artık lütfen.
***
Mart’taki yerel seçimde, Edremit’te AKP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Y. Yılmaz’ın en büyük kozu “Ülkü Yolu” olmuştu değil mi? Zeytinli Arıtma Tesisi sorununu çözmedi bunun yerine “arsa istedim vermediler” algısına sarıldı. Güre Arıtma Tesisi temelini de atmadı, “bir kere daha seçin de yapayım” demeye getirdi. Fakat sonuçta AKP ne Balıkesir’de, ne de Edremit’te o sandıktan çıkamadı.
Tek neden bu muydu sonuçta? Elbette hayır. AKP’ye ülkeyi içine soktuğu ekonomik kriz sebebiyle, seçmen sert bir ihtar vermek istedi. Fakat iktidara bunu yaparken, ana muhalefet partisine de “haydi bakalım, görelim ne yapacaksın” demiş de oldu. Zaten bu mesajı alan AKP Genel Başkanı, anında tepki verdi, “ortada bir yenilgi falan yok, bakalım çalışabilecekler mi?” dedi. Normalleşme ve yumuşama sözlerinin ana nedeni de buydu. Merkezi iktidar kolaylık göstermezse, yerel yönetimin alanı iyice daralır. İktidarın gerekçesi de hazırdır “siyasi değil vallahi, ekonominin durum, tasarruf tedbirleri” falan der çıkar işin içinden.
***
CHP BALIKESİR’DE HAZIRLIK YAPMAMIŞ!
Şimdi seçimden bu yana geçen 4,5 aylık sürede bütün bunlar fiilen yaşandı ve muhtemelen epeyce bir süre daha da yaşayacağız. Öte yandan yine gördük ki Balıkesir’de CHP, seçmenin kendisine verdiği bu şansı kullanmak için, çok da iyi hazırlık yapmamış. İlk bir aylık, üç aylık hedefleri veya projeleri yokmuş. Vizyonları zayıfmış ve daha da önemlisi kadro zaafları varmış.
Özetle, karneleri iyi değil şimdilik. Bu duruma “hayal kırıklığı” demek istemiyorum ama beklenen performansı da koyamadılar ortaya. Tamam borçları çok fazla, finansman sıkıntıları var, birikmiş pek çok sorunun çözümüyle karşı karşıyalar ama bunların tümünü de bilmeden gelmediler herhalde? Hastanın röntgenini çekmeden, tedaviye başlar mı doktor? Hatta, seçildikten sonra iktidarın fırsat kollayacağını ve sık sık engeller çıkartacağını, önlerine yeni külfetler koyacağını da biliyor olmaları gerekirdi.
***
YÜCEL YILMAZ BELEDİYE’Yİ ŞİRKET GİBİ YÖNETTİ…
AHMET AKIN NE YAPACAK?
Nasıl aşılacak bunca engel? Halkla birlikte aşılacak elbette. Arkasına halkı almadan, şeffaf ve açık bir yönetim sergilemeden, halka danışmadan, halkı çözüme dahil etmeden nasıl olabilir ki başarı? Olsaydı Yücel Yılmaz yapardı. Belediyeyi şirket gibi yönetti, Ankara desteği de vardı arkasında ama yeterli olmadı. Peki şimdi Ahmet Akın’ın ne yapması gerekiyor? Önce halka açık olması, halka sorması gerekiyor. Çözüm orada çünkü. Kim ne istiyor diye değil sadece, çözüm için ne öneriyor, hangi fedakarlığa hazır? Bunu görmesi gerekiyor. Öyle danışman, karışman, profesör, hoca ile olmaz ki. Henüz daha öğrenme, anlama sürecindeki yeni yönetim, eksik bıraktığı süreci ancak halkla temasla hızlı şekilde geçebilir. Tabii bu arada, neden bu kadar hazırlıksız yola çıktıklarını da izah etmesi gerekir ama ona da katlanmak zorundalar.
***
ÜLKÜ YOLU İÇİN NE KADAR HARCANDI?
Yukarıda değindiğim Ülkü Yolu örneği üzerinden gideceğim izninizle. Büyükşehir Belediyesi’ne kaça mal oldu bu iş? 600 – 800 milyon hatta 1 milyar deniliyor sokakta. Gerçek rakam ne? Bu bizim paramızdı malum, vergilerimizden veya bizim adımıza alınan borçlardan karşılandı harcamalar. Doğrusunu bilmeye de hakkımız var o zaman. Muhtemelen Edremit’te CHP’li eski yerel yönetimin giderken bıraktığı borç kadar veya Zeytinli Arıtma Tesisi’nin modernize edilmesine yetecek kadar büyük bir paradan söz ediyoruz. Yol için bu para çok ve halk gerçeği bilmek istiyor.
***
HER ÇEŞİT TABELA VAR, AKÇAY TABELASI YOK!
Peki biliyor musunuz, hani Edremit’in “50 yıllık ulaşım sorunu çözecek” denilerek cilalanan ama gerçekte Dalyan’ın yağmasına vesile olması beklenen o Ülkü Yolu’nun şu anda yönlendirme levhaları bile yok.!? Edremit’in ana girişi Otogar Kavşağı’nda hem İzmir hem de Çanakkale yönünden gelen araçlar için Akçay yön levhası yok. Her çeşit tabela var o kavşakta, hatta eşek sütü satan çiftlik bile bir tabela dikmiş oraya ama Akçay’ı gösteren hiçbir işaret yok. Bunun 800 metre aşağısında, sadece Çanakkale yönünden gelen araçların kullanabileceği bir başka Ülkü Yolu girişi daha var ama orada da yön levhası yok. Fakat Ülkü Yolu’na bu iki girişe de yaklaşık 1 km mesafede, Edremit Çayı üzerindeki Çakabey Köprüsü’nde “Akçay” levhası var. Anayolda olmayan levhalar, nasıl olmuşsa oraya konmuş?
***
ÜLKÜ YOLU’NDAN MANZARALAR…
Ülkü Yolu’nun deniz tarafındaki başlangıcında, Hamdi Türe Köprüsü civarında da “Edremit” yönünü belirten hiçbir yönlendirme levhası yok. Hatta orada epeyce dolgu yapılarak hazırlanan ve üç yönden (Burhaniye, Akçay, Edremit) gelecek araçların karmaşa olmadan kullanabileceği, yonca yaprağı şeklinde bir kavşak çalışması da yapılmıştı ama olduğu gibi bırakılmış ne yazık ki. Tabii trafik ışığı sistemi de yok o kavşakta.
Başında ve sonunda yön levhaları bile olmayan Ülkü Yolu’nda, olduğu gibi bırakılan başka şeyler de var ne yazık ki. Öncelikle oradaki araç, bisiklet veya yaya yolunu kullananlar müthiş bir kokuya dayanmak zorundalar. Arıtma Tesisi’ni yeterli hale getirmeyi unutmuşlar.! Edremit Çayı o bölgede renkten renge girerek akıyor denize kadar. Sonra, bisiklet veya yaya yolunu kullanmak için Akçay yönünden girenleri de Edremit’e ulaşmadan önce bir sürpriz bekliyor. Son 2 kilometrelik bölüm kazılıp, işlem yapılmadan bırakılmış. Bisiklet yolu Edremit’e kadar ulaşamıyor.
Hiç de fena durumda olmayan eski yaya yolu ise, Yücel Yılmaz projesinin olmazsa olmazı olan aydınlatma direklerini dikmek için tahrip edilmiş ve tamir edilmeyerek Özhaseki açılışa gelmeden önce buralara birer kürek mıcır atılıvermiş. Öylece duruyor. Onca para harcanan yolun Edremit’e bağlanacak yaya ve bisiklet bölümü özürlü halde.
***
AHMET AKIN ÜLKÜ YOLU’NUN FARKINA NE ZAMAN VE NASIL VARACAK?
Yücel Yılmaz harcadı, belli bir planın parçası olan bu yolu yaptı ve gitti. Siyasi bir geleceği de kalmadı muhtemelen. Hesap soran da yok nasılsa, kendi vicdanıyla başbaşa şimdi. Peki, Ahmet Akın nasıl ve ne zaman farkına varacak Ülkü Yolu’ndaki bu durumun ve eksikliklerin? Arabayla geçerken fark edilmez ki bunlar. Ya kendi bürokratları veya CHP’li ilçe belediyesi yetkilileri söyleyecek ona bu gerçekleri; ya da inecek arabadan halka soracak ki, gerçeklerin farkına varsın. Ona göre talimat versin, not alsın kartlarına falan. “Halktan öğreneceğimiz ne var ki?” diyenlere ders olsun sözümün bu kısmı.
Siz öğrenene kadar, çilesini bizler çekmeyelim artık bu türden çarpıklıkların. Biz siyasi ikballe uğraşmıyoruz vatandaş olarak, ama ömrümüz de geçiyor. Bari torunlarımıza “uğraştık ama halledildiğini de gördük” diyebilelim. Balıkesir’in 20 ilçesi var, ben birinden küçük bir örnek verdim sizlere. Daha nice dertler ve sorunlar vardır kim bilir?