Ülkemiz ekonomisinin temeli Üç Geyik Yasası’na dayanır!

Argodaki deyim ile "geyik muhabbeti" seviyesindeki bu cümleler neredeyse bir ekonomi yasası haline gelmiştir(!)

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

CEMİL YURTMAN 

Ülkemizin ekonomik durumu, güncel ekonomik hayatı üzerine yapılan yorumlarda en çok kullanılan üç değerlendirme-yargı cümlesi her yerde, her ortamda karşınıza çıkabilir. Bu cümleler bir anlamda artık ekonomimizin temel yasası haline gelmiştir(!)

Halkımızın ekonomistleri(!) tarafindan teori haline getirilen bu üç yasayı şöyle sıralayabiliriz:

1.Geyik Yasası: “Restoranlar, kafeler dolu demek ki, millette para var; kriz mriz yok!”
2. Geyik Yasası: “Aç mezarı mı var?”
3. Geyik Yasasi. “Asgari ücret ne kadar artarsa artsın yine de yetmez!”

Argodaki deyim ile “geyik muhabbeti” seviyesindeki bu cümleler neredeyse bir ekonomi yasası haline gelmiştir(!)

 

YOKSULLUĞU GÖRMEMEZLİKTEN GELİNCE; GERİYE ZENGİNLİK KALIR
Caddelerde dolaşan otomobillere, kafelerde ve restoranlardaki kalabalıklara bakan halkımız, bu durumu tek ekonomik veri olarak kabul edip, hemen hükme varıyor. . İşte 1. Ekonomik ‘Geyik Yasasi” Bu aşamada hemen işliyor. “Yahu! ne ekonomik krizi? Baksana millette para var! Kriz mıriz yok!” diyor.
Yoksulu, yoksullugu görmek, yüzleşmek izdirap verici.
İşin kolayıdır görmemezlikten gelmek. Ne yazık ki bu görüşü savunan halk ekonimistleri(!) aslında ülkesinin milli gelirinden en az payı alan toplumsal ‘tabakadan’ çıkar.
İyi de 85 milyonluk bir ülkede elbette birilerinde para olacak!
Bu konuda ekonomist Mahfi Eğilmez, şöyle diyor: “Günlük hayatta, sokakta, kahvehanede, çarşıda pazardaki konuşmalarda ‘kriz’ deseniz bazıları hemen dikleniyor: ‘Ne krizi?!’ Size hemen lokantaları, kafeleri, trafikten tıkanmış yolları gösteriyorlar ve ‘kriz olsa buralar dolu olur mu?’ diye soruyorlar. Sonra iki adım ötede geçinememekten yakınıyorlar.”

GELİR DAĞILIMI BOZULDU
Mahfi Eğilmez, bozulan gelir dağılımını anlatıyor:

“2022 yılında 906 milyar dolar tutarındaki GSYH’nin yarısını (451 milyar dolar) nüfusun en yüksek gelir elde eden yüzde 20’si (17.055.991 kişi) paylaşıyor. Bu grupta kişi başına ortalama gelir 26.453 dolar. Nüfusun geri kalan yüzde 80’i de 454,8 milyar doları paylaşıyor. Bu grupta kişi başına gelir ise 6.668 dolar. Nüfusun en düşük gelirli yüzde 20’sinin geliri ise 3.134 dolar.
Nüfusun en yüksek gelir elde eden 17,1 milyon kişisi açısından ortada bir kriz yok. Sonraki yüzde 20’lik nüfusun durumu karışık ama genel olarak onların da daha üst gelirli olanları krizden çok fazla etkilenmiyor.”

İKİNCİ GEYIK YASASI: “AÇ MEZARI MI VAR?”
Ülkemizin insanin ‘kaderci’ anlayışını özetleyen ve egemen yönetici sınıfın ‘işini’ kolaylaştıran bir söz vardır; “Aç mezarı mi var?” Belki de o egemenler uydurdu bu sözü!…
Adama soruyorsun, “Açlıktan ne anlıyorsun?” diye; öyle bakiyor! ‘Açlık’ deyince günlerce yiyecek bir şey bulamamak mi anlaşılıyor.
Bedenin ihtiyacı olan vitaminler var, mineraller var. Bunları alabilmen için balık yemen lazım, et yemen lazim, meyve yemen lazım. Sebze yemen lazım. Bunun bilimsel bir hesabı var. Tanam; her gün ekmek yiyorsan doyarsın ama bedeninin ihtiyacı olan bu maddeleri alamazsin. O zaman da ‘açsın!’ demektir. Bedenin gerekli gıdayı, vitamini, minareli alamayınca zayıf düşersin, hastalıklara karşı korumasız olursun, kısa vadede değil ama uzun vadede hasta olur ölürsün! Aslında açtıktan ölmüş olursun. Hele çocukların yeterli gıdayı alamazsa… Mesela bebek ölümleri artar ve sebebi açlıktır…
Aç lkalinca beyin de o kadar gelişir. Sonra da gider efendine oy verirsin.

ÜÇÜNCÜ GEYİK YASASI: “ASGARİ ÜCRET NE KADAR ARTIRILSA YİNE DE YETMEZ!”
Bu ‘Geyik Yasası’na göre; “Asgari ucret ne kadar artırılırsa artırılırsin yine de yetmez!” Oysa hiç kimse mantık dışı, aşırı bir ücretten bahsetmiyor. Zaten adı üzerinde ‘asgari’…
Fakat İnsanların temel ihtiyaçları var. Barınma, ısınma, su, gıda. Bunlar bu ücretle karsilanabiliniyor mu karşılaşanamıyor mu? Temel problem bu; ölçüt bu!
Bütün bu ihtiyaçlar ne olacak?…
Elbette insanlar iyi bir standarda kavuşunca daha iyisini isteyebilir. Temel sorun asgari ücretin azligi ya da çokluğu değil, ülke gelirinin adaletli paylaşımı sorunudur.

 

Prof. Dr. Oytun Erbaş da ‘Üç Geyik’ yasasını savunmuştu. Bir televizyon programında; “Kuru fasulye de protein, et de protein. Mütevazılığı öğrenmemiz gerekiyor. Asgari ücret 50 olsa, 50 harcar insanlar. Fakir hayat en sağlıklı hayattır” demişti. Sonra özür diledi.

Fakat, 1948 İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nde (Madde 25)
“Yeterli, dengeli ve sağlıklı beslenme hakkı, temel bir insan/çocuk hakkıdır.”
diyor. Mesele bu!…

Ülkemiz ekonomisinin temeli Üç Geyik Yasası’na dayanır!
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!