MALUM KİŞİ
ŞU fotoğrafa bakınca ne görüyorsunuz?
Sosyal medyada gözüme çarpınca ilkin, Avrupa illerindeki geleneksel festivallere kırsalın geleneksel kostümleriyle renk katan köylüler geldi gözümün önüne.
Bir de kollarda sepet, ellerde bağ makası.
Kafalarda hasır şapka.. Sırtta çuvaldan yelek.
Yakalarda çiçekten rozet. O hasır şapkalara defne yaprağı, lavanta iliştirilmiş.
Alamanların geleneksel Octoberfest’inden farksız bir ortam yani.
E canım bazen makara da lazım; hep ciddiyet hep ciddiyet, olmaz yani.
ÜÇ SİLAHŞÖRLERİ de andırıyorlar hafiften. Tabi karedeki arkadaşlar, onca kavga dövüşün sonunda emekliye ayrılıp köyde dede mirası tarlada vakit geçiren köylü formunda. Kılıcın yerini bağ makası almış.
Ne diyelim o zaman?
Üç Tirbuşonlar ve Lavantaryan!
Bağ makasıyla şişe mantarı çıkarılmaz, tirbuşon lazım netekim.
Atos, Portos, Aramis ve Dartanyan’a selam ederim.
***
AMA bu topraklara ait olmayan, ecnebi masallarından fırlayıp canlanmış karakterlere benziyorlar daha çok.
O masallarda iyi karakterler vardır.
Kurdun leşini yere serip, Kırmızı Başlıklı Kız’a güvenli bir orman yolu açmanın mutluluğu da denebilir, yüzlerdeki tebessüme bakarak…
ALAMAN festival köylüsü kostümlü dört erkeğin işgal ettiği karede, geleneksel kıyafetlerini kuşanıp meydanda dans eden kadınlar da olmalıydı.
Ayrıca erkeğin sepet taşıma şekli, fotoğraftaki gibi olmaz, lütfen!.. Küfe deriz; sırtta taşınır. Erkek işidir.
Sepet öyle taşınmaz yani.
***
BÜYÜKŞEHİR Belediye Başkanı Ahmet Akın..
Burhaniye Belediye Başkanı Ali Kemal Deveciler..
Edremit Belediye Başkanı Mehmet Ertaş..
Gömeç Belediye Başkanı Melih Bağcı…
Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin de organizasyona dahil ama, karede yer almamış.
Ahmet Akın, “buranın ağası benim” havasında.. Sarı çizmelerden belli zaten. Ötekilerde makosen pabuç.. Ahmet Akın’da sarı çizme.
Ne diyoruz o zaman?
Sarı Çizmeli Ahmet Ağa…
Geçen gün Çamlık tepesinden şehre bakarken bir poz vermişti, hatırlarsınız.. Öyle bir bakmış ki tepeden Balıkesir’e..
Devekuşu Kabare oyunlarından bir replik geliverdi aklıma:
“Bütün orlaa burlaa şurlaa benim oluyo biliyon de mi!”
Bir de ‘Züğürt Ağa’ figürümüz var ama, oraya girmeyelim şimdi.. On dört buçuk milyar liralık borç yükünü hatırlatıp festival neşesini kaçırmayalım Başkan’ın.
Aromaterapi Festivali’nin çiçek kokulu ortamında, Edremit Körfezi’nin kanalizasyon kokularını da karıştırmayalım; aman…
BELEDİYE Başkanlarına bu festival kostümünü giydirmek hangi aklın ürünü?
Daha doğrusu, kimin fikri?
Ağacı, bitkiyi, çiçeği, toprakta yetişen ürünü, aromatik ve tıbbi şeyleri geri plana itip, başkanların festival kostümüne odaklatmak milleti.. Müthiş bir aklın ürünü.
Başkanlar, ilkokula başlarken ilk kez önlük giymenin heyecanını yaşayan çocuklar gibi.. Hemen giyinmiş, kuşanmış, poz vermişler.
Muhtemelen, bu festival kostümleriyle halka daha sempatik, daha halkla iç içe bir görünüm vermekti niyetleri.
Ama bey abi, bizim vatandaş böyle dolaşmıyor ki ortalıkta!
Haydi omzuna attın yörük şalını, başına bir poşu bağladın, anlarız. Bu Alaman festival köylüsü havası oldu mu yani?
Sosyal medya yıkılıyor. Kimisi kafa bulma formunda makara yapıyor, geyik çeviriyor.
Kimisi kızmış!
Herkes bir şeyler yazıp paylaşıyor.
Tebessümle izleyen, hâttâ otuz iki diş tekmili birden sırıtanlar da var.
Netekim, neşelenmişler işte.
Festival, şenlik dediğin de milleti neşelendirmek maksatlı değil mi zaten?
