Van’daki bir domates ile İstanbul Etiler’deki çeri domatesin fiyatı aynı olabilir mi? Bunların fiyatlarının ağırlıklı ortalamaları alınarak toplulaştıran fiyatlar enflasyon hesaplaşmasında kullanılmaktadır demiş TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya. TÜİK’in Haziran ayı enflasyonu 1,64, altı aylık enfasyonun 24,73 olarak açıklanmasına gelen tepkiler üzerine..
Kimsenin inanmadığı TÜİK rakamlarına yukarda verdiği örneğin dışında farklı örneklerle yaptığı savunması ‘minareyi çalan kılıfını hazırlar’ diyen atalarımızın sözlerini hatırlatmış oldu. TÜİK’in açıkladığı rakamlar üzerinden emekliler, asgari ücretliler, memurlar maaşlarını alıyorlar biliyorsunuz. Geçen yazımızda kimileri ‘ah’ kimileri ‘oh oh’ çekenler içerisinde olduğundan mıdır bilinmez. Rakamların doğruluğundan bahsetmesi bizi pek tatmin etmedi.
Madem ki enflasyon sepetindeki ürünlerde en düşük fiyatla en yüksek fiyatın ortalaması alınarak veriler oluşturuluyor. Peki o zaman ücretler arasndaki farkların da ortalaması alınarak maaş artışları yapılması gerekmez mi? Öyle mi oluyor? Tabi ki hayır! Haliyle yüzdelik farklarla yapılan artışların yansıması kimilerine ‘ah’ kimlerine ‘oh’ dedirtiyor.
Ekonomi bilimi, istatistik bilimi, matematik bilimi üzrinden oluşturduklarını iddia ettikleri rakamlar ekonomisi rayında tıkır tıkır işleyen ülkeler için belki geçerli olabilir. Okudukları okullarda da öyle öğretilmiş olabilir. Enflasyon sepetindeki fiyatlar sığındıkları bilimleri de ters köşe yapıyor.
Örnek mi; zeytinin kilosu 134,96 TL, zeytin yağının litresi 113,37 TL… 1 litre zeytinyağı elde etmek için 5 kilo zeytine ihtiyaç olmasından bihaber olup, böylesi rakamlarla enflasyonu belirliyorlar. Eeee ne oldu şimdi o sığındığınız bilimlere? Sipariş üzerine açıklanan, inandırıcılığı olmayan rakamların gerçek olmadığını kendi verdiği örneklerle yalanlayan TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya koltuğunun korumanın telaşıyla milyonlarca emekli ve asgari ücretlinin hakkına girdiğinin farkında bile değil. Ne de olsa o bir emeklinin aldığı maaşın üç katından fazlasını maaşının üstüne enflasyon farkı olarak alacak. %24,73’lük oran onun için yeterli olabilir.
TÜİK Başkanının pot üstüne pot kırmasının arkası kesiliyor mu? Biter mi? ‘’Enflasyonun %75 olması ile %45 olması arasında fark yok, psiklojik olabilir belki’’ demesi, dar gelirli vatandaşın psikolojisini bozmaya yetti de arttı.
Milli takımımızda kim oynasın, kim oynamasın diye verdiğimiz tepkinin % 1’i kadar aklımızla dalga geçenlere tepki gösteremiyoruz. İktidar kanadı sanki sorumlusu kendieri dğeilmiş gibi süt dökmüş kediler misali sessiz! Muhalefet, hamaset edebiyatı peşinde, cılız eylem planlarında olunca vatandaş da tamamen kaderine razı bir halde bekliyor da bekliyor…