MİMARLAR ODASI GENEL BAŞKANI EYÜP MUHCU’DAN TAVUK ADASI İÇİN ÇAĞRI…
AYVALIK Tavuk Adası’nın turizm ve eğlence adasına dönüştürülmesi projesine karşı mücadele başlatan Ayvalık Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Girişimi, hafta sonu düzenlediği forumda bilim insanları ve hukukçuları bir araya getirdi. Sanat Fabrikası’ndaki forumda konuşan Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu, bir kısmı Hazine’nin, diğer kısmı Dikran Masis’e ait olan Tavuk Adası’nın bu haliyle korunması için kamulaştırılması gerektiğini vurguladı.
“RANTİYEYE, SİMSARA YEDİRMEYİN”
MİMARLAR Odası Genel Başkanı Eyüp Muhçu, koruma yönetmeliğinde yapılan değişikliklerle yapılaşmanın önünün açıldığına dikkat çekti. Adaya uygulanması düşünülen projenin, mülk sahibinin hezeyanı olduğunu belirten Muhcu, “burası neden özel mülkiyet” diye sordu. Muhcu, “Tavuk Adası, koruma hukukuna göre kamulaştırılması gereken bir yed. Bu nitelikteki alanlar için kamunun kaynak sağlaması ve kamulaştırılması gerekir. Burayı korumak için pek çok neden var. Tavuk Adası, anayasal güvence, uluslararası anlaşmalar ve doğal yükümlülükler kapsamında korunmalı. Tavuk Adası’nı rantiyeye, bir simsara yedirmemeliyiz” şeklinde konuştu.
ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Neriman Şahin Güçhan ise, Koruma Kurulu kararının restorasyonu içerdiğini, ancak ada üstündeki manastır kalıntısının restore edilemeyecek durumda olduğunu, manastırdan geriye sadece temellerin kaldığını söyledi. Güçhan, “Ortada bina yok, restorasyon yapılamaz. Bunun adı rekonstrüksiyondur, yeniden ihya projesi. Sanki kültürel miras korunuyormuş gibi gösterecekler. Adayı dönüştürüyorlar. Tabiat Parkı hükümlerine tamamen aykırı olarak bir proje yapılıyor. Yapılan proje müzeye benzemiyor ” dedi. Forumda, Tavuk Adası’nda restorasyon adı altında başlatılan turizm projesine karşı hukuki mücadele süreci de anlatıldı.
Ayvalık’taki Tavuk Adası üzerinde uygulanmak istenen projeye karşı Ayvalık Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Girişimi bir forum düzenledi. Ayvalık Tavuk Adası’nda Neler Oluyor başlığında düzenlenen forumda Tavuk Adası’nda uygulanan projenin zararları ele alındı.
Ünlü iş insanı Dikran Masis tarafından Tavuk Adası’nda yapmak istediği projenin zararlarının konuşulduğu forumda bölgenin Ayvalık Tabiat Parkı içinde yer aldığı ifade edilerek, adada ticari amaçlı hiçbir şeyin yapılamayacağı ifade edildi.
GÜÇHAN: “TABUAT PARKINA ZARAR VEREBİLECEK BİR ŞEY YAPILAMAZ”
Tavuk Adası’nda Neler Oluyor konulu forumda konuşan ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Neriman Şahin Güçhan, “Tüm adalar, Badavut Hakkıbey yarımadası dahil tabiat parkıdır. Mevzuata göre orman bakanlığı bunu korumakla mükellef. O alanda ne yapılacağına dair her şey yasada var. Tabiat parkına zarar verecek hiçbir şey yapamazsınız. Ayvalık için hazırlanan gelişim planı kıyılara hiçbir şekilde dokunulamayacağını, yapı yapılamayacağını ifade ediyor. Bu alanlarda tescilli kültür varlığı varsa restorasyonunun yapılabileceğini ifade ediyor. Topografyaya dokunan, kıyıya ekler yapan, dönüştüren müdahaleler mümkün değil. Doğayı olduğu gibi korumanız gerekiyor. Tabiat parkı ciddi bir problem. Gelişme planına aykırı olarak yapılmış bir plan bu. Başka aykırı bir şey daha var, kurulun verdiği karar da aykırı. Restorasyon yapılır diyor, restorasyon neden yapılır, bina ortadadır siz onu restore ederseniz. Bina ortada koysa, buna rekonstrüksiyon denir. Bu tamamen yeniden ihya projesidir. Sanki kültürel mirası koruyormuş gibi görünüp ada başka türlü turizme dönüştürülüyor. Ülkenin kendi kendine taahhüt ettiği şeylere aykırıdır. Rekonstrüksiyon, yeniden yapma demek. Türkiye’nin koruma mevzuatında var olan bir tanım bile değil. Nasıl müdahale edeceğinize dair kapsamlı ya da basit onarım denir. Onun dışında rekonstrüksiypon diye bir tanım mevzuatta yok” diye konuştu.
MUHCU: “BU TÜR YERLER KAMULAŞTIRILMALI”
Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu da Tavuk Adası’nın kamulaştırılması gerektiğine dikkat çekerek, “Tavuk adasındaki olayın geleceğini düşünürsek, tabiat parkı güvencesi var, doğal sit güvencesi var, koruma yönetmeliğindeki değişiklikle nitelikli koruma alanı ilan edilerek yapılaşmaya açılıyor. Nitelikli koruma alanı denilince, daha iyi korunacağını düşünebiliriz. Öyle olmuyor. Bu yönetmeliğin ilgili maddelerine göre doğal SİT alanlarında nitelikli koruma alanı ilan edilmesi halinde turizm tesisleri, iskeleler, başka yapı ve işlevlerin adaya getirilmesi söz konusu. Bunlar tavuk adasında nasıl organize edilecek? Nitelikli koruma altında pazarlanan projeler söz konusu. Tavuk adasının bizler engel olmazsak gelecekte hali ne olacak? Önümüzde örnek var. DP yöneticilerinin yargılandığı Yassıada örneği var. Mutlak korunması gerekiyor ama orası betonlaştı. Genelde tavuk adası üzerinde tartışma yapılırken mülk sahibinin hezeyanlara neden olan tartışmaları öne çıkıyor. Neden özel mülkiyet burası? Tavuk adası şehircilik kurulları ve koruma hukukuna göre kamulaştırılması gereken koruma alanı. Bu nitelikteki alanlar belli bir sürede kamunun kaynak sağlaması halinde kamulaştırılması gereken yerler. Bu alanda mülkiyet sorununu tartışmaya açmamız gerekiyor” dedi.
DÜŞÜNCELERİNİ PAYLAŞTILAR
Serdar Çelik moderatörlüğünde gerçekleştirilen Tavuk Adası’nda NelerOluyor konulu forumda daha sonra Prof. Dr. Gülşen Özaydın Tavuk Adası’nda yapılanların bölgedeki diğer adalar içinde tehlike oluşturduğuna değindi. Avukatlar Ülkü Şahin ve Tuba Üstün Türközen de bölgedeki hukuki sürece ilişkin açıklamalarda bulunarak dava dosyası hakkında bilgilendirmeler yaptılar.