KAMU kaynaklarının en tasarruflu şekilde kullanılması, çeşitli harcama kalemlerinde kesintiye gidilmesi gibi pek çok tedbir alınıyor.
Amaç, devletin kaynaklarını har vurup harman savurmadan hizmet üretmek.
***
TASARRUF denince ilk kalem basın oluyor malum.
Daha doğrusu medya.
Bir genelge yayınlanıyor, gazete abonelikleri kısıtlanıyor ya da iptal ediliyor meselâ.
Medyaya bayramda seyranda reklam ilan verilmesi yasaklanıyor.
Ne bileyim işte, basın – medya harcamalarına dair ne var ne yoksa gözden geçiriliyor.
Genelgeleri kendine göre yorumlayıp bilet kesen ‘yönetici’ abiler ve ablaların bir imzası ve iki dudağı arasındayız yani.
Sorarsan, “genelge öyle diyo…”
***
ÇİKOLATALARA, şekerlemelere, fıstık badem işlerine ses yok!
Çaya kahveye.. Ballı ıhlamurlara falan.
Aman canım bunların her yanı tasarruf olsa n’olur…
Gece yarılarına kadar kamu binalarında yanan ışıklar, aydınlatma.
Sokak aydınlatmalarında tasarruf uyguluyoruz da.. Gecenin bir yarısı kamu binasında ne işin var, git evine uyu demiyoruz müdüre, amire.
Sorarsan, “çok çalışıyoruz be abi…”
***
AĞIRLAMALAR, geniş katılımlı toplantılar, sabah kahvaltıları, öğle yemekleri, akşam sofraları.
Gırla gidiyor.
Kamu kaynaklarıyla yeme içme işlerinde gram tasarruf yok!
E bakın işte, şirin kasabamızda bile her gün yemeli içmeli toplantılar düzenleniyor.
Kimileyin adına ‘zirve’ diyorlar, kimileyin ‘istişare’…
Garsonlar masaların etrafında fır dönüyor. İstişare dediğiniz şey, çatal bıçak sesleridir yani.
Yemek ve organizasyon firmalarına ödenen dudak uçuklatıcı rakamlara hiç girmeyelim.
Hediye faslı da olur genellikle. Özel baskılı karton çantaların içinde ajandası, kalemi, kolonyası, şekeri.
Geçen gün şemsiye bile vermişler meselâ muhtarlar zirvesinde.
Muhtarlarımız yağmurda ıslanmasın, kamunun şemsiyesi korusun onları!
***
ZAMANI iyi kullanmak da tasarrufla ilgili bir durum.
ADAM onda işe gelir; afyon patlamamıştır.. Bir sade kahve, ardından çay.. Sonra bi cigara molası.
Öğlen oldu zaten.
Öğleden sonra az biraz çalışma, çay kahve.. Gelen gidenle muhabbet.
Akşamı yaptık mı; yaptık.
E yani, çok fena yorulduk!
***
GÜYA makam araçlarında tasarrufa gidiliyor.
Ortalık kiralık araçtan geçilmiyor ama.
Her kurumda, her müdürün, her amirin altında makam aracı.
Araçla beraber şoför de kiralıyorsun.
Şu Balıkesir vilayetinde kamu kurumları ve belediyelerin kiralık araç ve şoför sayılarını bir açıklasınlar.
Hangi kurumda kaç kiralık araç, kaç şoför var bilsin millet.
Demirbaşa kayıtlı olanları da bilmek lazım elbet.
“Kiralamıyoruz, kendimiz alıyoruz, böylece tasarruf etmiş oluyoruz” diyenler de var.
Sonra bir bakıyorsun, araç kiralama ihalesi açmış!
Bunun benzini, mazotu da var tabi.
Adam yedi yirmi dört tepe tepe kullanıyor özel işleri için.
Akaryakıtı kurumdan!
Hafta sonu oraya buraya gezmeye gidiyor; çocuğunu okuldan alıyor.. Çarşı Pazar alışverişinde doldurduğu torbaları kiralık kamu aracıyla taşıyor.
Bir açılış, temel atma falan var meselâ.. Cümle bürokrat, amir memur orada.
Bir bakıyorsun, bin beş yüz tane araba arka arkaya dizilmiş.. Her biri birbirinden konforlu, son model arabalar hepsi.
Ne hikmetse, vatandaşın arabası toz çamur içindedir hep.. Bunlarınki gıcır gıcır, tertemiz.
Sarfedilen su miktarı üzerinden bir hesaplama yapsak, oo hoooo….
Böyle toplu etkinliklere tek bir otobüsle, minibüsle toplaşıp gitmek de var ama..
İtibardan tasarruf olmaz!
***
KAMU kurumları ve belediyelerin resmi etiketli araçları da olur malum.
En çok da belediyelerin.
Zabıtası, itfaiyesi, cenazesi, şusu busu.
Üstünde Büyükşehir’in veya ilçe belediyesinin logosu vardır.
Plakasında 27, 64, 34, 59 yazar!
Kiralık makam araçları neyse de.. Etiketli logolu araçlarda 10 plakanın dışında rakam görünce tepesi atıyor vatandaşın.
***
DAHA neler neler var, tasarruflardan münezzeh.
Hangi birini saysak…
***
AMA gazetelerden tasarruf ettin mi, bütçeyi kurtarmış oluyorsun.
Sırada yılbaşı var; 2022’ye girerken hediye eşantiyon dağıtmamak olmaz.
Ajandası, takvimi, kalemi, çakmağı, kolonyası falan. Ayrıca şekerleme lokum, çikolata…
Flaş disk, şarj aleti bile var.
Bu arada billboardlarda reklamlara devam.
Haberleri gazeteler yapsın, paralar açık hava reklamlarına saçılsın!