Koruma Kurulu onay verdi, Belediyeler projeye ‘evet’ dedi ama, hiç kimse bölgeyi neredeyse yutacak yoğunlukta bir inşaat olabileceğini beklemiyordu. SGK’nın yerine yapılan AVM inşaatı bölgedeki tarihi dokuyu görünmez hale getirdi. Ünlü futbolcu İlkay Gündoğan’e ait şirketin eski SGK’nın yerinde yükselen AVM inşaatı kütlesel yoğunluğuyla dikkat çekiyor. 4’ü yeraltında 13 kat olarak inşa edilecek yapı bölgedeki tarihi dokuyu gölgeliyor. İnşaat yükseldikçe bu durum daha belirgin olarak görülebilecek. Projeyi yargıya taşıdıklarını belirten Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici, “o binanın yapımı ile tarih yok ediliyor, kent belleğini yok eden bir anlayışla karşı karşıyayız” dedi.
BALIKESİR Büyükşehir eski Belediye Başkanı Edip Uğur, yarım aşıra yakın süre SSK binası olarak faaliyet gösteren yapıyı ve arsasını Bakanlıktan 8 milyon liraya almış, 28 milyon liraya İngiltere liglerinde futbol oynayan Balıkesirli ünlü futbolcu İlkay Gündoğan’ın şirketine satmıştı. Proje hazırlığı, imar onayı ve Koruma Kurulu izinleriyle ilgili süreç tamamlandıktan sonra inşaat başladı. 4 katı yer altında 13 kat olarak tasarlanan AVM projesi inşaatına geçen yıl başlandı. İnşaat yükseldikçe projenin yoğunluğu da ortaya çıktı. Neredeyse Anafartalar Caddesi’ndeki tarihi şadırvanı içine alacakmış gibi görünen yapı, bölgedeki tarihi dokuyu da yuttu. Şadırvan, Saat Kulesi, El Yazması Eserler Kütüphanesi ve Kuva-yı Milliye Müzesi, Gündoğan’a ait inşaatın gölgesinde kaldı. Yıkılan SGK binasının yerine yapılan inşaat henüz tamamlanmadı ama hızla yükselen inşaatı gören Balıkesirliler inşaat yoğunluğu ve tarihi dokunun neredeyse görünmez hale gelmesinden müthiş rahatsız.
Arsanın neredeyse tamamının kapalı alan olarak değerlendirildiği projenin hem Anafartalar Caddesi tarafına, hem de Saat Kulesi ve Müze’nin bulunduğu yola taştığı belirtiliyor. Yapı yükseldikçe inşaat kütlesinden kaynaklanan yoğunluk bölgede daha net biçimde gözlenecek.
“KENT BELLEĞİNİ YOK EDEN BİR PROJE”
Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Mimarlar Odası Balıkesir Şube Başkanı Betül Dikici, “kent belleğini yok eden bir anlayışla karşı karşıya olduklarını söyledi. Projeyle ilgili Oda ve şahıslar olarak çeşitli davaların açıldığını da belirten Dikici şunları söyledi:
“Balıkesir Kültür Varlıkları Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’ne yazı yazdık. Bu inşaatın ruhsatı, imar planı, projesini istedik. Tabi daha önce Balıkesir Mimarlar Odamızın, bir de kişisel olarak açmış olduğumuz davalar devam ediyor ve o süreci de takip ediyoruz. Oradan bilgilendirme alıp ondan sonra basın açıklaması yapacağız. Ama inşaatta siluet anlamında bazı sıkıntıları var. Anafartalar Caddesi’nin eski Doğumevi yönünden gelirken o görünüşteki durum görsellerde ve İmar Planı’nda öyle değildi. O alan Özel Proje Alanı olunca orada farklı bir imar planı veriliyor tahminim. Hem Ticaret Odası’nın sahip olduğu, şu an Yazma Eserler Kütüphanesi olarak kullanılan taş bina, hem saat kulesi, hem müze, hem de şadırvan oradaki yapının gölgesi altında kalmış durumda. O binanın yapımı ile tarihimizi yok ettiler. Orası Altıeylül ve Karesi ilçelerinin sınırını oluşturuyor. Böl-parçala-yönet böyle bir şey herhalde. Birbirine saygı duymayan iki belediye var. Birbirilerinin görüşünü almaları gerekiyordu ki Büyükşehir Belediyesi’nin imar planı onayıyla olan bir plan bu kadar şehrin tarihini, kültürünü, kent belleğini yok eden bir anlayışla karşı karşıyayız.
“KENTE VE DEĞERLERİMİZE YAZIK OLUYOR”
Aynı şeyi Özel İdare İşhanı için de itiraz etmiştik. Ama ne yazık ki biraz arka yoldan 5 metreye yakın bir çekim oldu ama yan yoldan da çekmeleri gerekiyordu. Orasını engelleyemedik ama arka yolu biraz daha geriye çektirdik. İncirli Camii tarafından gelirken görebilirsiniz, Kütüphanenin bir köşesi gözüküyor, cami tamamen algılanabiliyor ama onu o kadar becerebildik. Yükseklik anlamında, yapının kitlesi anlamında uygun yapı ve imar planı değil orası da. Kentimize yazık oluyor. Oradaki değerler yok oluyor. Daha öncesinde ilk orasının vali konağı olduğu zamanki yapının aynısı yapılsaydı belki daha iyi olacaktı. Keşke aynısını yapsalardı. Burası da niye o kadar yola çıktı, şadırvana niye o kadar yaklaştı anlamak mümkün değil. Bu konuda sıkıntılarımız var.” POLİTİKA
