TABİP ODASI’NDAN SAĞLIKTA ŞİDDETE PROTESTO

Balıkesir Tabip Odası, Edremit Devlet Hastanesi Acil Servisinde çalışan Dr. Nurcan Özaslan’a görevi başında yapılan saldırıyı kınadı. Tabip Odası, Edremit Cumhuriyet Meydanında yapılan basın açıklamasıyla sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti protesto etti.

 

Tabip Odası’nın açıklaması şöyle:

 

“Dünyada 210 milyon vaka, 4,5 milyona yaklaşan ölüm ile ülkemizde ise resmi açıklamalar ile 6 milyonu aşkın vaka 50 binden fazla ölüm ve her gün 20 bine yakın vaka sayısı ve 200’e yakın ölümle devam eden bir salgının 4. dalgasını yaşamaktayız. Bir yandan dünya yanıyor, bir yandan ülkemiz ve geleceğimiz, bir yandan da canımız yanmaya devam ediyor.

 

SAĞLIK KURUMLARINDA ŞİDDET ARTTI

2 yıl önce Balıkesir merkezde, 1 yıl önce Ayvalık’ta bıçaklı saldırıya uğrayan 5 No’lu ASM deki meslektaşlarımızdan sonra; bu kez ne yazık ki Dr. Nurcan ÖZASLAN meslektaşımız da 19 Ağustos’ta Edremit Devlet Hastanesi Acil Servisinde görevini yaparken şiddete uğradı, saldırgan tarafından parmağı kırıldı. Meslektaşımıza ve camiamıza geçmiş olsun diyoruz. Benzer olayların yaşanmaması için meslektaşımızın yanında ve konunun hukuksal takipçisi olacağız.

Her yıl sağlık kurumlarında yüzlerce şiddet olayı ile karşı karşıya kalan sağlık çalışanları olarak; sağlık kurumlarında bizlere yönelen şiddetin, kadına şiddet, doğaya, ağaca, hayvana, iklime gösterilen hürmetsizlik zihniyetinden beslendiğini biliyoruz.

 

SİSTEM HEKİM İLE HASTAYI KARŞI KARŞIYA GETİRİYOR

Sağlık çalışanlarına yönelik olarak görsel ve yazılı medyada yer alan yanıltıcı haberler, konunun uzmanı olmayanların açıklamaları da şiddete yol açan bir başka unsurdur.

Şiddet ülkemizde 19 yıldır uygulana gelen Sağlıkta Dönüşüm Programının önemli çıktılarındandır. Kamusal hizmetin, halk sağlığının öncelenmesini dışlayan bu sistem, talebin kışkırtılıp, performans ve alt yapısı hazırlanmayan uygulamalarla ne yazık ki şiddete davetiye çıkarmaktadır. Hastanelere işletme, Sağlık hizmetine meta, hastaya ise müşteri olarak yaklaşmanın sonucudur. Bu sistemde nitelik değil, nicelik esastır ve ne yazık ki bu durum hekim ile hastayı “düşman” gibi karşı karşıya getirmektedir. Sistemin sorumluluğu ve açmazları aralıksız ve yoğun şekilde çalışan sağlık çalışanlarının sırtına yüklenir.

 

SUÇ VARSA CEZANIN DA OLDUĞU YASAL DÜZENLEMELER BEKLİYORUZ

Sağlıkta şiddetin “sağlıkçılara jest olarak yasa çıkarmakla” engellenemeyeceği aşikârdır. Siyaset kurumu ve yasa yapıcılar; kararlı, samimi ve net bir tutum almalıdır. Konuyu taktik olarak değil, gerçek ve yaşamsal bir sorun olarak görüp adım atmalıdır. Bizler caydırıcılığı olan, “yaptığı yapanın yanına kar kalmadığı” suç varsa cezanın da olduğu hukuksal düzenlemeler bekliyoruz. Şiddet ile ilgili cezai müeyyidelerin sağlıkla ilgili Temel Sağlık Hizmetleri Kanununa ek yapılan değişikliklerde değil, Türk Ceza Kanunu’nda açık şekilde yer almasını istiyoruz. Saldırganların kamuoyu baskısı ile kısa süreliğine tutuklanıp, ardından serbest bırakılmasını değil, etkin biçimde cezai yaptırıma tabi olmalarını talep ediyoruz.

 

HER SAAT BİR SAĞLIK ÇALIŞANI ŞİDDETE UĞRUYOR

Maalesef ülkemizde her saat başı 1 sağlık çalışanı şiddete uğramaktadır. Ve şiddet Pandemi döneminde sağlık çalışanlarının canını dişine takıp, gece-gündüz demeden mücadele verdiği dönemde dahi ilimizde de, başkentin göbeğinde de sağlıkta şiddetin önüne geçilemedi, sağlık çalışanlarının kendini korumak için kapıya kurduğu barikat hâlâ taze olarak zihinlerde durmaktadır. Şimdi de İlimizde Edremit ilçesinde şiddet olanca hızıyla devam etmektedir.

Pandemi sürecinin başından bugüne kadar Covid-19 dan 176 sı Hekim olmak üzere 439 Sağlık çalışanı yaşamını yitirmiştir. Israrlı taleplerimize rağmen Covid-19; Sağlık çalışanları için MESLEK HASTALIĞI dahi kabul edilmemiştir.

Sağlık çalışanları birkaç gün alkışlandıktan sonra ne yazık ki hastalanmaya, şiddete maruz kalmaya ve ölmeye devam etmiştir.

 

HİÇ BİR ARKADAŞIMIZI KAYBETMEYE TAHAMMÜLÜMÜZ YOK

Pandemi sürecinin yönetilememesi, salgın yerine algının yönetilmesi sağlık alanının durumunu şiddet de dâhil olmak üzere daha da kötüleştirmiştir. Geldiğimiz noktada meslektaşlarımızı hem pandemi koşulları hem de giderek artan şiddet ortamında kaybediyoruz ve artık hiçbir arkadaşımızı kaybetmeye tahammülümüz kalmadığını bir kez daha vurguluyoruz.

Uygulanan şiddet nedeni ile tüm hekim ve sağlık çalışanı arkadaşlarımıza geçmiş olsun diyor, yaşanan olumsuzluklara rağmen geleceğe dair umudumuzu diri tutuyoruz. Şiddet uygulayanların hak ettikleri cezalara çarptırılmalarını ve başta sağlık ortamı olmak üzere ülkemizin her yerinde ve her alanında şiddetsiz bir ülke ortamı oluşturma görevi olan tüm yetkilileri sorumluluğa davet ediyoruz.

Özgüven ve cezasızlıktan alınan cesaret; gerekli yaptırımlara uğramaz, en etkili ağızlardan öfke dili kullanılmaya devam edilir ve tutum alınmaz ise bu ülkede hekimlik yapılamaz, sağlık hizmeti sunulamaz.”

 

 

Exit mobile version