GEÇEN gün bir arkadaşla konuşuyoruz. Konu, 2024’ün son günlerinde yaşanan üzücü olaylar..
Bir tanesi, mühimmat fabrikasındaki patlama. Diğeri, Pamukçu yolundaki öğrenci servisi kazası!
Bu iki olay kabineyi bile Balıkesir’e yönlendirdi; bakanların biri geldi, biri gitti.
Ülke gündemine girmişti zira; ekranlarda patlama ve kaza haberleri, gazetelerde, haber sitelerinde olayla ilgili detaylar falan.
Yeni yılın ilk günleri de boş geçmiyor. Kepsut yolu yine kana bulandı. Yolcu minibüsüyle otomobil çarpıştı; ölenler var, çok sayıda yaralı var.
Edremit’ten aynı günün gecesinde iki acı haber geldi; biri merkezde, diğeri kırsalda iki ev yangınında ikisi çocuk, üç kişi hayatını kaybetti.
Olaylar, olaylar, olaylar…
***
HANİ bu tür olaylar her yerde yaşanabilir; bugün Balıkesir’de, yarın başka bir ilde.
İster istemez soruyor insan: Son günlerde kaza, patlama, yangın vesaire olayların merkezinde neden Balıkesir var?
Astrolojik etkiler mi? Yok efendim Jüpiter Koç burcuna geçiyor, işte şöyle şöyle hadiseler yaşanabilir, Satürn Yengeç burcuna geçiş yapıyor; beklenmedik ani olaylar falan… Bilmem hangi gezegenin retrosu, ayın hareketleri, şusu busu…
Ya da ne bileyim, Paranormal durumlar olabilir mi? Hani bizimle ayrı frekanslarda yaşayan yeraltı krallığının senaryoları, dünya dışı varlıkların ziyaretleri.. Astral seyahatlerde görüp yaşadıklarını anlatıp duran bir vatandaş da bu yıl ve sonrasında neler olabileceğini anlatıp duruyor ya videolarda.
Bazen denk geliyor oturup izliyorum; insan ürküyor!
Reptilyanları ayrı, Anunakileri ayrı, uzaydan gelenler, yeraltından dünyayı yönetenler, düz dünyacılar, Antarktika’nın sırlarını çözmeye çalışanlar falan…
Bu durumu uhrevi modda yorumlayan arkadaşım diyor ki:
“Şehirde anormal düşük enerji var!”
Negatif enerji de diyebiliriz. Hepimizin modu düşük; belirsizlikler, kaygılar, ekonomik durum, geleceğe dair ümitsizlikler sarıp sarmalıyor her yanımızı. Ahtapot gibi kolları var; sımsıkı sarılıyor.. Nefes almak imkansız!
Şehir de nefes alamıyor belli ki…
***
NE yapmak lazım diye sordum.
“Sadaka vermek, hayır yapmak, kurban kesmek lazım” dedi.
“Hayvanlara yem, kuşlara buğday, fakirlere bir yemek parası…”
Bunlar kötücül enerjileri alıp götürürmüş.
“Kandilde lokma ve simit dağıttı Büyükşehir Belediyesi.. Şehirdeki negatif enerji dağılır gider” dedim.
“Siyasi bir sebebi yoksa, gerçekten samimiyle tesiri olur” yanıtını verdi.
Sadaka, kurban, hayır işleri size kalmış artık.. Üstünüzdeki düşük enerjiyi atmak için başka yöntemleriniz vardır belki.
***
BU muhabbeti aktardığım başka bir arkadaş ne dese beğenirsiniz?
“İnsan kendi eliyle yaptığı hatalara kılıf bulmaya çalışıyor…”
Meselâ on bir vatandaşın hayatını kaybettiği patlama olayı…
Söylediğine göre, tamamen tedbirsizlikmiş.
Patlayıcılarda kullanılan kimyasalların yanlış kullanılmasından kaynaklanmış olabileceği iddiasında.
İlk anki tespitler sonrasında 10 kişi gözaltına alınmıştı, 3 şüpheli tutuklandı.
***
YA Pamukçu’daki kaza?
Enerji düşüklüğüyle falan ilgisi yok mu?
“Yok” dedi.. “Aynı noktada hemen her gün kaza oluyor. Kolaycılığı tercih eden sürücülerin işgüzarlığı…”
Öyle ya; ilk gelen görüntülere bakılırsa tır şoförü hatalı gibi duruyor. Farklı açılardan izleyince olayı, servis şoförünün hatalı olduğu görülüyor.
Eh, bir de Kepsut yolundaki kaza olayımız var.. Ona ne diyeceğiz?
“Ha işte bak, orada düşük enerji söz konusu…”
Ne alâka?
“Kepsut yolu onlarca can aldı bunca zaman; ölümlü, yaralamalı, maddi hasarlı yüzlerce kaza yaşandı. Yıllardır Kepsut yolu için ‘ölüm yolu’ ifadesini kullanıyoruz. Bu yolun tek şeritli olması, bakımsızlığı, şekilsizliği şehrin atanmışları ve seçilmişlerinin enerji düşüklüğünün sebebi!”
Kepsut yolunda giden canların faturasını yönetenlere kesiyor bizim arkadaş.
***
ÖYLE ya canım; kazada hayatını kaybeden vatandaşın cenazesine katılıyor bir mebbusumuz.. Başsağlığı diliyor ailesine; kalanlara sabır falan…
Üzüldüğünü anlatmaya çalışıyor.
Hepsi o kadar!
Daha ne yapacak?
İster iktidar olsun, ister muhalefet.. O yoldaki risklerin ortadan kalkması için bir çabası yoksa.. Yolun rehabilitasyonu, genişletilmesi, çift şerit olması, kaza riskinin en aza indirilmesi gibi bir teklifi, çalışması, çabası yoksa…
Şehri yönetenler süsleme vitrinle uğraşırken, asıl çözüm bekleyen sorunlar için kafa yormuyorsa…
Açıkçası, bizim memleket ‘sahipsiz’ bir görüntü veriyorsa…
Bu tamamen şehirde yaşayanların umursamazlığıdır, vurdumduymazlığıdır.
Yönetilenin sesi çıkmazsa, yöneten zaten kaygısızdır.
O sebeple kara bulutlara, negatif enerjilere, paranormal hareketlere falan takılmamak lazım.
Tabi siz yine de kendi adınıza rahatlamak için, moral motivasyon için, bir iyilik yapmış olmak için sadaka verebilirsiniz, kurban kesebilirsiniz, hayır yapabilirsiniz.
Bunlar önemli.
İnsana kendisini iyi hissettiren davranışlar.
***
YERİ gelmişken hatırlatayım; sokak canlarını da ihmal etmeyin. Elinizden geliyorsa, bu soğuk günlerde en azından karınlarını doyuracak biraz mama bırakın yaşam alanlarına.
Bireysel enerjinizi arttıracak bir motivasyon olarak düşünün.
Selam ederim.