Altınoluk’un dağa doğru tırmanan konutları ve iyice daralan sahiliyle, bir büyük kentten farkı kalmadı ne yazık ki. Sahil kasabası olma özelliğini giderek yitirdi ve beton yığınlarından oluşan üç koca mahalleye dönüştü. Özellikle yazın nüfus yoğunluğu iyice artınca, deniz kirliliği, kıyıların ticarileşmesi, su temini, kalabalık ve trafik gibi pek çok sorunla birlikte yaşanmaya başlandı. Bunlara ek olarak, uzunca bir süredir buradakiler “Bent Piknik Alanı’ndan artık ücretsiz olarak yararlanamayacak mıyız?” diye de dertleniyorlar.
Bu son dertlerinin, iki ana nedeni var. Önceki dönemin belediye yönetimi, tıpkı Çınaraltı Çay Bahçesi’ndeki gibi, Bent Piknik Alanı’nda da dava açmak suretiyle mevcut müsteciri “tahliye etti”. Fakat bu kamusal alanların nasıl değerlendirileceğine dair ne halka danıştı, ne de kamuoyuna kendi projesiyle ilgili bir bilgi verdi. Buralara “niyetlenen birileri olduğu” söylentileri ise, işte tam da bu sessizlikten sonra doğdu. Malum, yetkililer kendilerini ifade etmezlerse, sokaklar konuşur. Zaten bu nedenle de, “yerel yönetimler şeffaf olmak zorunda” diyoruz yıllardır. Zira ne “yetki bende” deyip dilediğini yapmak, ne “ben yapıyorsam doğrudur, niye soruyorsunuz?” demek, ne de “hesap vermem, siz sadece sandıkta konuşun” diye halkı susturmak, mümkün değil bu çağda. Sonuçta Çınaraltı Çay Bahçesi 2,5 sene boş kaldı ve kamu zararı oluştu. Yeni seçilen belediye yönetimi ise hemen orayı belediye işletmesi olarak tekrar açtı.
Fakat Bent Piknik Alanı’ndaki işler farklı gelişti. O alanda belediyenin 7 dönüm arazisi var. Yıllar boyu işletmeci eliyle ama çok iptidai bir anlayışla çalıştırıldı. Edremit Çiftçi Malları Koruma Başkanlığı’nın işletmeci olduğu dönemde piknik alanının ne tuvaleti, ne de mangal yerleri düzgündü. Hijyene gereken önem verilmedi, güvenlik konusu da yetersizdi. Altınoluk sakinleri kadar, dışarıdan gelen misafirler de bu alana küçük bir ücret ödeyerek girip, yağ ve duman kokuları arasında mangal yapıp yediler, içtiler, çoluk çocuk Şahindere’de suya da girdiler.
Sonuçta bu alanı mahkeme kararıyla boşalttı belediye ama yeni bir işletmeciye kiralanmadığı gibi, hangi projeyi yapacağını da duyurulmadı. Ancak bu alan, Milli Park’ın 20 dönüm arazisine de bitişik olduğu için, buradan Kanyon tarafına geçip yürüyerek şelalelere kadar gitmek de son derece normal kabul ediliyordu.
Vaktiyle piknik alanını kiralamış olan işletmeci, katı atıkları toplar ama haklı olarak Kanyon tarafına da hiç karışmazdı. O tarafı doğa, kış gelince kendi başına temizlerdi. Daha doğrusu yağışlı mevsimde yükselen sular, oraya atılan her türlü kirleticiyi alıp taşır ve denize boşaltırdı. Bu alanda işletmeci tahliye edildikten sonra, haliyle ne piknik alanını ve ne de Kanyon’u temizleyen kalmadı. Tamamen ziyaretçilerin insafına bırakıldı bölge. Üstelik piknik alanının arka yamaçları ile derenin karşı tarafı da giderek yapılaştı, konutlarla doldu.
Durum bu şekilde devam ederken, Kanyon’daki kirlilik, karmaşa ve yaşanan bazı kazalar nedeniyle, Kazdağı Milli Parklar Şefliği bir talimat aldı, buradan ziyaretçilerin Milli Park’a ve dolayısıyla da Kanyon’a girişleri tümüyle yasakladı. Bu amaçla, 2023 Kasım’ında derenin her iki yakasına da önleyici tel çitler çekildi.
Kamuoyuna hiçbir açıklamada bulunmadan yapılan bu işlem, haliyle Altınoluk sakinleri ve halktan tepki gördü. Amacını ve nedenini araştırınca, Kazdağı Milli Parklar Şefliği’nin burada, ülkenin pek çok yerinde de görülen bir “paket yatırımı” gerçekleştirmeye hazırlandığı çıktı ortaya. 20 dönümlük arazisinde, eski Bent Otel’in çürüyen kalıntıları tamamen yıkılacak, oraya çelik-cam ve ahşap malzemeyle bir restoran yapılacak, Kanyon’da ise çelik konstrüksiyon üzerine ahşap yürüme yolları inşa edilecek ve ziyaretçilere sadece bu yolları kullanma izin verilecekti.
Bu yatırım için Milli Parklar, bitişikteki 7 dönümlük belediye arazisini de kiralamak veya satın almak istiyordu. Orası otopark ve giriş kapısı inşa edilmek üzere kullanılacaktı. Vatandaşlar bu değişiklikleri istemediler. Çünkü spor, yürüyüş ve piknik yaptıkları bir serbest alanın, Milli Parklar eliyle bu denli değiştirilmesine ve Cam Teras, Pınarbaşı ve Hasanboğuldu’da olduğu gibi ticarileştirilmesine razı değildiler.
Bu amaçla kapalı salon toplantıları yaptılar, piknik alanında geniş katılımlı bir basın açıklaması düzenlediler. Sivil toplum kuruluşları ve bireyler “Şahindere Dayanışması” adıyla bir araya geldi, seçilmiş ve atanmış yöneticilerle de çeşitli görüşmeler yaptı. Görüştükleri yöneticiler ise, kendilerine hak verdiklerini ama buradaki kirlilik, keşmekeş ve can güvenliği olmayan ortama da bir düzen vermek istediklerini söylediler. İdare, yerel yönetim ve vatandaşların bir ortak noktada buluşmaları gerekiyordu.
Önceki belediye yönetimi, muhtemelen yaklaşan yerel seçimleri de düşünerek 11 Ocak’ta “uzun süredir yapılan görüşmelerden sonra 7 dönümlük arazisini vermeyeceğini, aksine Tarım ve Orman Bölge Müdürlüğü’nün Şahindere kanyonundaki 20 dönümlük arazisini kendilerinin kiralamak ve işletmek isteğini kuruma bildirdiğini” kamuoyuna duyurdu.
31 Mart seçimleri öncesinde, konu beklemeye girdi. Buradaki tel çitlerin neredeyse tümü de yıkıldı. Sununda Kazdağı Milli Parklar Şefliği telini, çitini toplayıp götürdü. Yaz döneminde ise yine kuralsızlığın hakim olduğu bir “tepe tepe kullan dönemi” yaşandı piknik alanı ve Kanyon’da. Oturacak bir bank bile yoktu artık. Belediye tarafından görevlendirilen bir temizlik elemanı ve getirilen seyyar tuvaletler de yetersiz kaldı. Öyle çok çöp bırakıldı ki bu alana, derenin karşı tarafındaki eski sulama kanallarının içi bile tamamen çöple doldu.
Seçimden sonra yeni seçilen yerel yönetim de, Kazdağı Milli Parklar Şefliği ile tekrar bu arazinin akıbetini ve nasıl değerlendirileceğini görüşmeye başladı. 20 dönüm Milli Park arazisinin geçici bir süreyle belediye tarafından işletilmesi ilkesi çerçevesinde muhtelif görüşmeler yapıldı. İhale yoluna gidilmeyip kamu yararı gözetilerek buraya bir yatırım yapılması ve bu yöntemle işletilmesi görüşü olgunlaştı. Bölge Müdürü ile Edremit Belediye başkanı bir araya geldiler. İşletme ve kiralama süresinin 20 yıl olması, yapılacak tesis ve yürüme yolları inşasında Milli Parklar tip projesinin aynen uygulanması, yatırımın 5 ila 7 seneye yayılması, işletmeci olarak belediyenin kendi arazisinden ücret alıp almamakta serbest olması ama Kanyon tarafının kullanımının yönetmelik gereği ücretsiz olamayacağı gibi hususlarda bir ortak noktaya varıldı. Önümüzdeki günlerde belediyenin buna ilişkin bir Meclis kararı alması, sonra da Genel Müdür’ün ziyareti ve bir protokol imzalanması bekleniyor.
Şahindere Kanyonu ve Bent Piknik Alanı’nın geldiği nokta şimdilik böyle. Vatandaşlar sesini yükseltmeseydi eğer, haber bile verilmeden olup bitecekti bu işler. Şimdi ise kamuoyunu da tatmin edecek ve belediyenin devrede olup kolaylaştırdığı bir kullanım sistemi düzenlenmesi bekleniyor. Artık nasıl bir “halkçı” uygulama yeteneği gösterilir, bunu zamanla göreceğiz. Umarım örnek bir uygulama olur. Böylesine güzel, binlerce yılda doğa eliyle oya gibi işlenmiş bir kanyonu, şahin kayalarından inip de düze çıktığı bir alanda, öncelikle Altınoluk sakinleri, Edremitliler ve ülkenin her yerinden gelecek ziyaretçiler için temiz, güvenli, eğlenceli ve toplum yararına bir doğa parkı olarak görmek, hepimizin ortak dileğidir.
