Sağlakların dünyasında solak olmak!

Kullandığımız pek çok eşya sağlak çoğunluğun avantajına uygun olarak üretilir. Solaklar için özel bir üretim şekli yok. Bu yüzden solakların, sağlak dünyanın azınlığı olarak daha mahzun, daha baskı altında olduğunu söyleyebilirim.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

 

 SOLAĞIN solak olduğunu en çok nereden anlarız?

Eğer bir müzik aleti çalıyorsa, tutuş şeklinden.

Sporcuysa, sol ayağı ve sol eliyle hareket etmesinden.

Kalemi tuttuğu elden anlamak en basiti.

Ütü yapanın solak olup olmadığını nasıl anlarsınız?

E canım, ütüyü sol eliyle tutuyordur, bu kadar basit…

O kadar basit değil canım işte!

 

***

BİR kere ütüyü takacağın prizi iyi ayarlaman gerekiyor. Priz sağ taraftaysa, ütü masasının öbür tarafına geçmen lazım. Sıcak ütüyü koyacağın metal hazne solda olacak. Priz sağdaysa, pozisyon değiştirmek şart. Sağ elle ütüleyebiliyorsan fazladan yetenekli sayılırsın; ama benim gibi sadece sol elini kullanabiliyorsan, her seferinde “ütüyü niye ters tutuyorsun” sorusuna muhatap olabilirsin!

 

***

EVİN hane kapısı soldan açılmalı. Bizim evin kapı kilidi sol tarafta meselâ; hiç sıkıntı yaşamıyorum.

Ondan önce oturduğumuz evinki sağ taraftaydı; elim hep sola gidiyordu.

Lokmaları meselâ genellikle sol tarafta çiğniyorum; çenemin sağ kısmı tembelleşti. Hem öyle ki, sağ kısımdaki dişler tembellikten döküldü!

 

***

SAĞ elle kullanabildiğim tek alet bilgisayarın faresi. Ne hikmetse bilgisayarla tanışalıberi fare hep sağ elimin altındaydı. Sol elimle kullanamadığım tek alet, yine fare!

 

***

ORKESTRADAKİ darbukacının solak olup olmadığını şak diye anlarım. Gümleri solla, tekleri sağ elle vurur; bu biiir. İkincisi, darbuka sağ bacağın üzerine konur.

Telli sazları çalıyorsa?

Aletin sapı sağa bakar, mızrap, pena falan sol eldedir. Vuruşları solla yaparsın, perdelere sağla basarsın.

Hepsinden önemlisi, tellerin yeri tümüyle değişir. Al, akordunu yap, çalmaya başla durumu olmuyor solaklarda. Önce tel ayarlarını yapmalısın.

Mutfakta yemek yaparken genellikle sağ parmaklara hasar verilir. Bıçak soldadır; kestiğin maddeyi sağ elinle tutarsın.

 

***

İKİ gözüm de ileri miyop. Astigmat da var. Sağ gözümün derecesi daha yüksek; sol gözü çalıştırmışız, sağdakinde tembellik var. Sağ gözün tembelliğine dair ilk teşhisi çocukken koymuşlardı. Benim sağ tarafım hep tembel zaten!

Elli yıldır kullandığım gözlük, yüzümde hep yamuk durur. Gözlükçü ne kadar düzeltirse düzeltsin, sol taraf azıcık yukarı kalkık…

Telefonu hep sol kulakta tutarım.. Sağ kulağa dayadığımda sanki duymayacakmışım hissi oluşur.

Toptan, şuttan anlamam. Ayağıma top denk gelirse, solla vururum.

Hiçbir spor branşında yetenekli olmadığım için, ellerin kullanıldığı branşlarda nasıl davranacağımı da bilmiyorum. Ama boks yapsaydım meselâ, solla çalışacaktım doğal olarak.

Bir itirafta bulunayım o zaman; hiç yumruk atmadım! Kavga da etmedim. Kavga nasıl edilir bilmem.

Askerde acemiyken, tüfeği sol omzuma dayamışlığım, sol elimle selam vermişliğim var. Bunun için dayak yemedim ama, çok uyarı aldığımı bilirim.

Tokalaşırken sol elimi uzattığım da çok olur; yadırganır haliyle.

 

***

KULLANDIĞIMIZ pek çok eşya sağlak çoğunluğun avantajına uygun olarak üretilir. Solaklar için özel bir üretim şekli yok. Bu yüzden solakların, sağlak dünyanın azınlığı olarak daha mahzun, daha baskı altında olduğunu söyleyebilirim.

Çünkü solaklar, sağlak dünyanın kurallarına uyum sağlamak zorundalar. Sağlakların böyle bir derdi yok; dünya onlar için dönüyor!

 

***

SOLAKLARIN daha yetenekli olduğuna dair tevatür mevcut. Herkesin kendince bir yeteneği var muhakkak. Bu yeteneklere göre üstünlük elde eden de vardır; biraz araştırmak lazım.

Benimse, yetenekli olduğum söylenen yazı konusu dışında özel bir yeteneğim yok. Vurmalı sazlara meraklıyım, çocukluktan beri çalarım ama bu solaklığın tezahürü değil, genetik bir durum olsa gerek!

 

***

BUNLARI niye yazdık?

Dün 13 Ağustos Dünya Solaklar Günü’ydü.

Yetmişli yıllardan beri kutlanan bir gün bu. Solakların yaşadığı günlük zorluklara dikkat çekmek maksatlı…

Yaşadıkça, deneyimledikçe alıştığımız, sorun etmemeye çalıştığımız bir durum bu.

Dünya nüfusunun yüzde 10’u kadarmış solaklar.

Azınlık durumları…

 

***

SOLAK çocuğunuz varsa, sağ elini kullanmaya zorlamayın sakın. Bazıları, kaşığı çatalı sol elle tutmayı, sol elle yemeyi, günah olarak adlandırır.. Solak çocuğun ellerine vurulur; yaptığının yanlış olduğunu anlatmak için.

Bunu yapmayın!

Çocuğun hayatını karartırsınız. Kısıtlanmış hisseder kendini; zincire vurulmak gibi bir nevi. Sonra bu travma yaşamı boyunca atlatılmaz olur.

Solak olmanın günahı, mekruhu falan yok! Bu tamamen beyinle ilgili.. Genetik özellikler de vardır tabi işin içinde. Ailede birileri solaktır; atası, dedesi, babası, ninesi falan.. Ondan kalıttır.

Çorabı önce sol ayağına geçiriyor diye ebeveynlerinin uyardığı çocuklardan olmadık hiç. Önce sol ayakkabıyı ayağımıza geçirdik diye kimse tokat atmadı.

O sebeple solaklığımızın travmatik bir durumu olmadı.

Böyle de mutluyuz diyelim.. Hâttâ, hiçbir yeteneğimiz, özelliğimiz yoksa bile, sağlaklara göre daha yetenekli ve özel olduğumuzu varsayarak, kendimizi rahatlatalım.

Sağlakların dünyasında yaşayan cümle solak azınlığa selam ederim.

 

 

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
Sağlakların dünyasında solak olmak!
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!