Mimarlar Odası Başkanı Ali Özerk: “Bölge ve ada bazında kentsel dönüşüm uygulamaları bekliyoruz. Balıkesir’de kent meydanları çoğalmalı, yaya odaklı bir kent vizyonu oluşturulmalı. Merkez’deki Akıncılar Bölgesi endüstri mirası mimari dokusu korunarak yeni bir yaşam merkezi haline getirilebilir. Balıkesir’deki arkeolojik varlık gün yüzüne çıkarılmalı, bir arkeoloji müzesi kurulmalı. Balıkesir Devlet Hastanesi binası cumhuriyet dönemi mimarisidir. Müracaatımız dikkate alınmadı, yapı tescillenmedi. Hastane binasının yıkılması gündemde. Yaşatmak için direniyoruz. Kent hafızasında yeri olan yapılar yok edilmesin. Balıkesir Balıkesir’den yönetilsin, dışarıdan gelenlere değil, Balıkesir’in havasını soluyan insanlarla çalışılsın. Kamu yapılarının projeleri yarışmalarla belirlensin. Knet halkıyla birlikte ve şeffaf bir yönetim anlayışı istiyoruz.”
MİMARLAR Odası Balıkesir Şube Başkanı Mimar M. Ali Özerk’e, 31 Mart sonrası yeni dönemde Balıkesirli mimarlar olarak nasıl bir belediyecilik anlayışı beklediklerini sorduk. Özerk, rant odaklı imar politikalarının terk edilmesi gerektiğini, kentte yaşayan insanların daha güvenli bir ortamda yaşamasını arzu ettiklerini söyledi. Balıkesir’de bugüne kadarki yönetim anlayışının rant üzerine kurgulandığına dikkat çeken Özerk, 31 Mart’ta önümüzdeki beş yıl süreyle Balıkesir’i yönetecek yeni Büyükşehir Belediyesi yönetiminden beklentilerini ve uygulamalarla ilgili eleştirilerini şöyle anlattı:
DOĞRU DÜZGÜN KENTSEL
DÖNÜŞÜME RASTLAYAMADIK
“Biz mimarları işin siyasi boyutu değil, gelen yöneticilerin kente ne getirip ne götüreceği, neler vaat ettiği veya neler yapabileceği ilgilendiriyor. Türkiye’deki kentler hemen hemen 25 yıldan bu yana beton yığınına dönüştü ve bu betonlaşma rant politikalarıyla beraber eskiden rant arazi üzerineydi, şimdi rant kentlerdeki binalar üzerinden uygulanmaya başladı. Uygulanan kentsel dönüşüm politikaları rant politikalarıydı aslında. Doğru dürüst kentsel dönüşüme, bölge bazında, ada bazında kentsel dönüşüme rastlayamadık. Eğer bundan sonra yerel yönetimler -ki yetkileri varsa o yetkilerin de merkezi iktidara devredildiğinden bilgimiz var- şu anki kentsel dönüşüm politikaları mevcut halinden terk edilmesi, bölgesel bazda veya yeni açılacak yerlerde yeşil alanı bol, bisiklet yollarıyla, insanların nefes alabileceği, insanca yaşayabileceği bir kent haline gelmesi lazım.
KENT MEYDANLARI ÇOĞALMALI,
YAYA ODAKLI BİR KENT VİZYONU OLMALI
Balıkesir’de hemen hemen tüm yerel yöneticilerin uyguladığı politika maalesef rant üzerineydi. Bunu ben A partisi, B partisi olarak söylemiyorum. Balıkesir’de 1980’lere kadar var olan koruma imar planı vardı. Bu maalesef kaldırıldı ve üstelik de Balıkesir Tarihi Kentler Birliği’ne üye. Bundan sonraki yerel yöneticilerin özellikle Karesi Belediyesi’nde yoğunlaşmış eski dokunun şu anki halinin korunması ve sokak iyileştirmeleriyle yeni bir fonksiyon yüklenmesini istiyoruz. Kent meydanlarının çoğalmasını ve araç odaklı değil, yaya odaklı bir kent haline gelmesine ben taraftarım. Kent yöneten kişilerin veya rant odaklı kişilerin, iş insanı olan kişilerin de kentlere bu gözle bakmasını rica ediyoruz. Yoksa kendi mallarını, mülklerini korumalarını değil, kendi malları ve mülkleri üzerinden parsel bazında kat alma çabasında değil, kentte yaşayan insanların daha güvende yaşamasını arzu ediyoruz.
AKINCILAR BÖLGESİ TÜRKİYE’NİN
ENDÜSTRİ MİRASLARINDAN BİRİDİR
Balıkesir’de müthiş bir konut stoku var. Aslında yerler de kısıtlı. Yeni yerlerin de imara açılması gerekiyor veya belediyelerin, yerel yöneticilerin yeni yerleşim alanlarını açıp, kenti rahatlatması gerekiyor. Bir Akıncılar Mahallesi var; Türkiye’de ilk yapılan endüstri miraslarından bir tanesidir. Bunun korunup, daha farklı bir işlev kazandırılması, o bölgenin ikinci bir kent merkezi haline gelmesi gerekiyor.
ARKEOLOJİK VARLIK ORTAYA ÇIKARILMALI,
BALIKESİR’DE BİR ARKEOLOJİ MÜZESİ KURULMALI
Balıkesir’de şu anda kültür ve sanat adına pek bir şey yapılmadı. Olay sadece sanatçı getirip konser verdirmek değil. Balıkesir’in çevresi antik çağlardan bu yana kullanılan bir takım arkeolojik yerlerle dolu. Bunların ortaya çıkarılıp Balıkesir’e bir arkeoloji müzesi kazandırılması bu anlamda da yerel turistin Balıkesir’e gelmesi anlamında iyi şeyler olacağını tahmin ediyorum.
ÖZGÜRLÜKLER KISITLANMAMALI
Şu anda diğer büyükşehirlerde de söyleniyor; mevcut iktidarın siyasi görüşü doğrultusunda eğlence yerlerinin, içki içilen yerlerin ruhsatsızlandırılması, kapatılması, dolayısıyla bu anlamda da insanların özgürlüklerin kısıtlanması olayı var. Bununla ilgili olarak yerel yöneticilerin tavrının belli olması lazım.
KENT HAFIZASI YOK EDİLMESİN
Sadece Balıkesir’de değil Türkiye’de cumhuriyet yapılarına karşı müthiş bir yağmalama ve talan var. Bu Balıkesir’de Kervansaray’ın yıkılmasıyla beraber kent hafızasının yok edilmesi olayı var. Şu anda gündemde Balıkesir Devlet Hastanesi var. Burası yukarıdan; Sağlık Bakanlığı’ndan, Kültür Bakanlığı’ndan kurula gelen baskılar sonucu tescillenmedi. Bizim 9 sene önce bir tescil için müracaatımız vardı. Bu süreç uzadı en sonunda da tescile layık görmediler. Aslında Balıkesir Devlet Hastanesi de kent hafızasında önemli yeri olan bir yapı. İkinci Cumhuriyet dönemi yapısıdır. Bunun yıkılması gündemde. Mimarlar Odası olarak biz bunun mücadelesini vereceğiz ve bir kampanya başlatacağız. Gelecek yerel yöneticilerden de bize destek olmalarını bekliyoruz.
BALIKESİR DIŞARIDAN YÖNETİLMESİN
Şu ana kadar Balıkesir’i dışarıdan getirdikleri danışmanlarla yönettiler. Balıkesir hakkında çok şey bilmeyen, aslında pek de kent halkını ve kenti umursamayan danışmanlarla iş yaptılar. Aslında Balıkesir’de müthiş bir şekilde bu konuda değerlendirilebilecek Akademik Odalar Birliği’nde veya meslek erbabı olan deneyimli, bilgi birikimli insanlar var.
KAMU YAPILARI YARIŞMALARLA
BELİRLENMELİ
Tüm kamu yapılarının ısmarlama ve sipariş usulü ile değil gerek yerel, gerek ulusal, önemine göre de uluslararası yarışmalarla elde edilmesi gerekiyor. Yarışma mantığı aslında yarışma pratiği kentin geleceği açısından veya kentin estetiği açısından önemli yer tutuyor. Ama maalesef belediyeler bu yarışmalara önem vermediler bu güne kadar. Önem veren belediyeleri de biliyoruz. Mesela Çaycuma Belediyesi, Lüleburgaz Belediyesi bütün projelerini yarışmalarla elde ettiler ve şehrin çehresi değişti. Ama yerel yöneticiler maalesef dışarıdan gelen danışmanların ahbap-çavuş ilişkilerine dayalı olarak bir takım insanlara siparişle iş yaptırıyorlar. Her şeyin kent halkına sorulması lazım. Şeffaf bir belediyecilik anlayışı olması lazım. Bundan sonrasını da göreceğiz.”