BALYA Belediye Başkanı Orhan Gaga’nın geçmişinde tiyatro deneyimi var mı bilmiyorum. Belki sadece izleyicidir.
Oyunculuk yeteneğinden de haberdar değilim.
Davetliydik; gidip izleyemedik. O günlerde yoğunduk bir hayli.
Balya’da SMA hastası Aysima’ya destek için tiyatro sahnelemeyi düşünmüşler, projelendirmişler, oyunu ve oyuncuları belirlemişler, uzun uzun prova yapmışlar, ahaliye haber vermişler; ilçe halkının huzurunda oyunu sahnelemişler.
Balya Belediye Başkanı Orhan Gaga ve eşi de sahnede.
Oyunun içeriğini bilmiyorum; rol icabı yaşlı adamı oynuyor Orhan Gaga.
Makyaj ve kostüm de hayli profesyonelce olmuş.
İzlemedim ama, özgüvenleri ve iyilik projeleri için tebrik etmek gerekiyor.
***
BURADA asıl konuşulması gereken şey, bir Belediye Başkanı’nın izleyici değil oyuncu olarak işin içinde yer alması.
Kendi adına veya kurumsal olarak bu projeyi destekleyebilir, kaynak ayırabilir, Belediye’nin olanaklarını seferber edebilir. Ama çıkıp sahnede oynamaz. Yani genelde böyle olur.
Gaga, “ben de oynayacağım” demiş, provalara katılmış, rolünü benimsemiş ve ahalinin huzurunda sahneye çıkıp rolünün gereğini yerine getirmiş.
Siyaset sahnesine benzemez tiyatro sahnesi.
Gerçi her ikisinde de rol yapılır ama, tiyatro sanattır.
Bu iş en başta özgüven gerektirir.
Orhan Gaga da bu konuda özgüven sahibi olduğunu gösterdi nitekim.
***
BİZ aslında politikacıların sanatla daha yakından ilgilenmelerini isteriz.
Böylece siyasetin getirdiği ağır ciddiyet ve körleşmeyle baş edebilirler.
Daha geniş açılı, daha kucaklayıcı, daha şefkatli olabilirler.
Olayları yalnızca kendi siyasi kulvarlarından değil, diğerlerinin gözünden de yorumlayıp empati yapabilirler.
Daha hassas, daha naif, daha duygusal bir kimliğe bürünebilirler.
Sanatın herhangi bir dalıyla ilgilenen politikacılarla, sanata sırtını çevirenler arasında büyük fark olacaktır elbet.
***
KEŞKE siyasetin ağır lacivertlerine bürünen o bedenlerin, sanatla hafifleyip gülümsediğini görsek!
Bir enstrüman çalabilseler meselâ.
Birinin parmakları piyanonun tuşlarında.. Diğeri gitar çalıyor olsa..
Bir başkası klarnetin boğumlarında dolaştırma parmaklarını..
Biri yağlı boya resmin hakkını veren eserler ortaya çıkarsa.. Öteki heykel sanatıyla ilgilense…
Taşra faslında, bizim buralardan örnekleyelim.
Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’ı, Türk Sanat Müziği Korosu’nda ud çalarken hayal edin.. Ya da koronun baritonu…
Karesi Belediye Başkanı Dinçer Orkan’ı baterinin başına oturtalım.
Altıeylül Belediye Başkanı Hasan Avcı klarnete üflesin.
Milletvekili Yavuz Subaşı tiyatro sahnesinde karakter oyuncusu olsun.
Milletvekili Belgin Uygur resmin minyatür alanında tablolar çıkarsın atölyesinden.
Milletvekili Ahmet Akın saz çalsın, türkü söylesin.
Milletvekili Ensar Aytekin dansçı olsun; uzun bacaklar o günler için…
Bu böyle uzar gider.
Ama şöyle bir düşününce, seçip bizi yönetmesine onay verdiklerimizin hiç birine, sanatın hiçbir türünü oturtamıyorsunuz değil mi?
Tabi bilmiyoruz, içlerinde bir enstrüman çalan, farklı sanat dallarına zaman ayıranlar olabilir.. Dedik ya, sanatsal yönlerini bilmiyoruz.
***
ORHAN GAGA’nın performansını bu yüzden önemsiyoruz.
Hiç kimse, “bizim Başkan’a bak hele, işi gücü bırakmış, sahnede rol kesiyo” demez.
İzleyenler için, değerli bir performanstır o.