Parsel parsel satanlar, “parsel parsel satıyorlar” pankartı açıyor!

Yücel Yılmaz yönetimi ne zaman bir yere yeni yol yapmaya başlasa, oralarda kesin değeri arttırılacak bir arazi vardı. Kendince çok akıllıydı. Balıkesir’in emlak değerini arttırıyordu! Bu politikanın karşılığı, emlak değerini arttırmak gibi adlandırılsa da, özünde “ben zengini severim” politikasıydı, Yücel Yılmaz’ınki. Ahmet Akın da zengini mi seviyor?

ahmet-akın

 

 ESKİ Başkan Yücel Yılmaz’ın ‘imarını değiştir, değerini arttır, yüksek fiyattan sat’ politikasının tezahürü arazi satışlarından geriye birkaç kırıntı kalmış demek ki…

Yeni Başkan Ahmet Akın’a da satacak birkaç parça arsa bırakmışlar demek ki.. O da geçen gün Meclis’te satış yetkisi aldı.

Hayırlı uğurlu olsun.

 

***

AHMET AKIN’ın Büyükşehir Başkanlığı’nda henüz üç ayı bile doldurmadan arsa satmaya başlaması, AK Partilileri kızdırdı. Onlar arsa satmak için kaç ay beklemişti acaba?

Eski yönetim, ‘tüccar belediyecilik’ mantığıyla bakıyordu olaya. Büyükşehir’in imkanlarıyla yollar, altyapı işleri, imar düzenlemeleri, parselasyon falan yapıyor, sonra arazinin kıymetini ve işlevini arttırıyorlardı.

Şehir Hastanesi civarındaki satışlar buna örnektir.

Yücel Yılmaz yönetimi ne zaman bir yere yeni yol yapmaya başlasa, oralarda kesin değeri arttırılacak bir arazi vardı. Kendince çok akıllıydı. Balıkesir’in emlak değerini arttırıyordu!

Bu politikanın karşılığı, emlak değerini arttırmak gibi adlandırılsa da, özünde “ben zengini severim” politikasıydı, Yücel Yılmaz’ınki.

Ahmet Akın da zengini mi seviyor?

 

***

GEÇEN GÜN Büyükşehir Meclisi’nin kıdemlisi Mehmet Birol Şahin, kendi dönemlerinde bu arsa satışlarını nasıl yaptıklarını anlatıp Ahmet Akın’a ‘satış dersi’ vermeyi denedi. Yukarıda anlattığımız gibi yani.. Yol, altyapı, kavşak düzenlemesi, çevre işleri, peyzaj, imar değişikliği falan.. Sonra, yüksek bedelli satış!

Şahin üstüne bir de şov yaptı.. Günler öncesinden hazırladıkları “Ahmet Akın memleketi parsel parsel satıyor” yazılı pankartı, Meclis kürsüsünde açıverdi. Pankartı açankenki ses tonu ve vücut dilini sosyal medyada dönüp duran videolardan izleyin. Hırslanmış, öfkelenmiş, çok kızmış bir hâl.. Ama arka planda, muhalefet grubuna dahil olmanın ezik hali.

Bunu örtmek için Meclis’e Başkanlık eden Ahmet Akın’ı eziklemeyi deniyordu.

 

***

CHP’nin, Yücel Yılmaz dönemini örseleyen yirmi metrelik ‘satış pankartı’, seçim döneminde AK Parti’de derin bir öfke yaratmıştı. Ali Hikmet Paşa Meydanı’ndaki basın açıklamasında vince asılan pankartta yüzlerce arsa satışı listeleniyordu.

Akın’ın, seçim propagandası için çıktığı haber programlarında, “Balıkesir’i parsel parsel sattılar” açıklamaları da etkili oluyordu kamuoyunda.

Akın’ın, her gittiği köyde, mahallede, kahvede, sokakta, “sizin izniniz olmadan arazi satmam; nokta” şeklindeki propaganda vaveylasını da, önceden hazırladıkları videonun öznesi yapılmış.

AK Partililer, daha doğrusu Yücel Yılmaz – Yasin Sağay ikilisinin dezenformasyon ekibi, Meclis toplantısından bir gün önce bu videoyu sosyal medyada döndürmeye başladılar.

Hazırlıklı gelmişler Meclis’e. Maksat, Ahmet Akın’ı yan bastırmak, itibarını zedelemek, kamuoyunun gözünde, ‘satan adam’ yapmak.

 

***

AHMET AKIN’a ‘satış dersi’ vermeye kalktılar ya Meclis’te.. En çok oraya güldüm.

Ahmet Akın salak mı, kafası çalışmıyor mu, neyin ne olduğunu bilmiyor mu?

Yerel yönetimlerden, yani belediyelerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısıydı adam. On senedir belediyecilik üzerine kafa yoruyor.

AK Partililer kadar düşünemiyor mu?.. Belki düşünemiyordur.

Neyi düşünemiyordur?

Kurnazlığı…

Belki de düşünüyordur. O da kurt politikacı çünkü. Muhtemelen salağa yatıyordur!

 

***

ÖNCEKİ Büyükşehir yönetiminin, Edremit Körfezi’nin en güzel yerinde demiryolu sendikacılarından yirmi beş – otuz milyona indirdikleri kamp yerinin, imarını değiştirip yüz yetmiş milyona nasıl sattıklarını övüne övüne anlatıyordu Birol Şahin.

Bunu Balıkesir’in yararı için yapmışlar. Büyükşehir’in kasasına fazladan para girmiş; “işte satış dediğin böyle olur” diye böbürleniyordu yani.

Bu işte gerçekten ‘kamu yararı’ nasıl olur?

Bir sendikanın mülkiyetinde yıllarca kamp işlevi gören arsa, Körfez’in en muhteşem noktası.. Burayı halkın parasıyla alıyorsun.. Ucuza düşürdüm diye seviniyorsun…

Yaparsın halka açık bir plaj düzenlemesi, konaklama tesisi, yemesi içmesi falan.

Kendin yapar, kendin işletirsin. Millet gelir, konaklar, tatil yapar, uygun fiyat politikasıyla bütçesi sarsılmadan birkaç güzel gün geçirir.

Bu kalıcıdır.

Satıştan elde edilen gelir gidici!

Arsayı sattın, parayı aldın; yok maaşlardı, yok SGK’lardı, yok vergilerdi.. Ağırlamalar, kiralamalar, enformasyon işleri falan işte…

Büyükşehir kendi tesisini oluştursaydı orada, Balıkesirliler ve tatil için gelenler uzun yıllar yararlanırdı.

Bir işi yaparken kamu yararı gözetmek lazım. Müteahhit ve iş adamlarının yararı öncelikli olmamalı.

 

***

“AHMET AKIN parsel parsel satıyor” dedikleri arsalara baktınız mı?

Bugünkü imar durumları itibariyle satıştan çok fazla bir gelir elde edilebilecek türden değil.

Hani Büyükşehir’in elinde daha nitelikli, daha kostak yerlerde yüksek bedellerle satılacak ne arsalar vardır.. Satılması planlanan yerleri neye göre, kime göre, hangi koşula göre seçip belirlediler; ben de onu merak ettim.

Mevcut Büyükşehir yönetimi de, bu arsaların satışındaki kamu yararını anlatıp ikna etmeli milleti.

Yoksa böyle her arsa satış kararında, Birol Şahin veya bir başka muhalefet üyesi pankart açıp şov yapar Meclis’te.. Siz madara olursunuz.

 

***

YÜCEL YILMAZ’ın büyük satışlarını hep yazdık, hep eleştirdik. Kaç tane “parsel parsel satıyorlar” manşeti atmışızdır; arşive bakmak lazım.

Bu satışlar, zenginin malına mal katan satışlardı. Balıkesirli garibana faydası yoktu.

Zararı vardı daha çok. Her yüksek satışta memleketin emlak değeri daha da artıyor, vatandaş başını sokabileceği iki artı bir daireye bile tripleks villa parası isteniyordu Balıkesir’de!

Ahmet Akın’ı ayırıp kayırır mıyız bu mevzuda? Asla!

Kamu yararı olmayan her gayrimenkul satışının peşine düşeriz.

CHP’liler bu durumda ne yapar bilemem. Yücel Yılmaz satarken, basın açıklamaları, protesto gösterileri yapıyorlardı. İhalelere itiraz edip iptali için yargıya koşuyorlardı.

Her satış kararının ardından boy boy açıklama geliyor, Yücel Yılmaz memleketi satmakla suçlanıyordu.

Ahmet Akın satarsa, susup oturacaklar mı?

 

 

Exit mobile version