KUBİLAY S. ÖZTÜRK
Bugünlerde Edremit’e otobüsle gelenler, terminalden çıkar çıkmaz hemen karşıdaki binaya asılmış olan iki devasa pankartla karşılaşıyor. O binada ikamet eden AKP İlçe Başkanlığı tarafından asılmış olan bu pankartlar, dikkat çekici büyüklükteler. Bir çeşit karşı savunma veya algı yönetimi için hazırlanmış olan pankartlarla, son günlerde gündemde olan ve Balıkesir B. Belediyesi yeni başkanının kamuoyuna sergilediği “devraldığımız borçlar tablosuna” bir nazire yapılıyor. Hatırlanacağı üzere Ahmet Akın geçen hafta kurumu 15,4 milyar TL borçla devraldıklarını açıklamıştı. AKP Edremit teşkilatı, işte o açıklamayı aynen almış ama üzerine “Ahmet Akın’ın Büyük Yalanı” yazdırmış.! Yanındaki pankarta da başlık olarak “Doğru Olan” yazılıp 3,5 milyar TL bir liste oluşturmuş. O rakam da, Yücel Yılmaz’ın basın açıklamasına dayanıyor tabii ki.
Hemen hiçbir konudaki “doğru” üzerinde anlaşamayan siyasi partilerin, Büyükşehir Belediyesi’nin el değiştirmesiyle hepimize miras kalmış olan borç rakamı konusunda da anlaşamamaları, gayet normal aslında. Ne yani, Y. Yılmaz “pardon çok açılmışım, özür dilerim” mi diyecekti? Onun tarzı böyle değil. Aksine “beceremeyeceksen istifa et” diye muhatabına diklenmekle meşgul o.! Halbuki seçmen sözünü çoktan söyledi, lafının sonuna da noktayı koydu. Fakat üste çıkmaya çalışılıyor hala AKP’li eski başkan. Bu pankartlar da işte o durumu sergiliyor. Algıyla şehri yönetemeyenler hala vatandaşların algılarını yönetmeye çalışıyor.
***
EDREMİT’İN ‘YENİ’ TERMİNALİ
Oysa bütün hemşerilerimiz ve ilçemize gelen misafirler, sadece dönüp de Edremit Terminal binasına baktıkları an, gerçeği görüyorlar zaten. Ahmet Akın devralmak zorunda kaldığı borçları açıklamıştı değil mi? Oysa Edremit’in ve Edremitlinin üzerine devredilen ve izleri onlarca yıl çıkmayacak olan çok daha büyük külfetler de var. Bunlardan birisi, işte bu terminal binası ve hala orda yapılan inşaatlarla gözler önüne seriliyor zaten.
Balıkesir B. Belediyesi Edremit Terminali uzun süre ilçemize gelen şehirlerarası otobüslerin indi-bindi noktası olarak hizmet verdi. Yıllarca da şehrin dışına taşınacak denilerek ve bir tek çivi bile çakılmadan bekletildi. Bina adeta çökmek üzereydi.
Sonra da “fazla masraf çıkartmayalım” anlayışıyla ve yerel seçimler de yaklaşınca Büyükşehir lütfedip buraya el attı. Deprem güçlendirmesi falan yapılmadı binada, sadece bakım onarımla yetinildi, boyandı süslendi. Bu arada ilave bir otopark, iki mağaza ve bir idari birim alanı eklendi binaya. “Yeni terminal” diyerek bir de abartılı açılış yapılıp, bu durum seçim afişlerine bile yazıldı. Fakat açılıştan bir sene sonra Büyükşehir Belediyesi tarafından terminalin yarısı alınıp, oraya büyükçe bir akaryakıt istasyonu inşa edilmeye başlandı.
***
AKARYAKIT İSTASYONU İNŞAATINA DEVAM…
Peki, nasıl alındı bunun kararı? Edremit Belediye Meclisi önce bu talebi reddetti haklı olarak. Fakat aylar sonra, o zamanki Belediye Başkanı kararı tekrar görüşmeye açtı. İktidar ve muhalefet grupları arasında bir “kayıkçı kavgası” oynandı görüşme günü, Meclis’i terk edenler oldu, kalanların yaptığı oylamada ise, oyçokluğu ile bu karar çıkartıldı.
Özetle, Yücel Yılmaz’ın ısrarlı talebi sonucunda, tümüyle Selman Hasan Arslan ve arkadaşlarının eseri oldu çıkan karar. Sonuçta da akaryakıt istasyonunun kazısına ve inşaatına başlandı. Halen de devam ediyor o inşaat. Evet, ne yeniden seçileceğini sanan Yücel Yılmaz ve ne de kendisine ve Y. Yılmaz’a yatırım yapan S. Hasan Arslan, tekrar seçilemediler bu yerel seçimlerde. Fakat akaryakıt istasyonu inşaatı hala orada sürüyor ve bittiği zaman da ilçenin geleceğini olumsuz anlamda etkilemesi kaçınılmaz olacak.
***
TERMİNAL BELEDİYE OTOBÜSLERİNİN PARK YERİNE DÖNÜŞTÜ!
Edremitler bu konuda “bir dakika şu işi yeniden gözden geçirelim” denilmesini bekliyorlar hala. Meclis kararı için bir “yürütmeyi durdurma ve iptal” davası bekliyorlar. Neden? Çünkü otobüs terminalinin önünden geçen cadde, ilçemizin ana bulvarları olarak çok önemli bir işlev görmekteydi. Terminal tadilatı sırasında bu bulvar iyice daraltıldı. Hatta akaryakıt istasyonu inşaatı nedeniyle, şu anda diğer ilçe ve kırsal mahalle minibüsleri de artık terminal dışına park ederek, yolu iyice kapatıyorlar. Terminalin içi ise neredeyse tamamen Büyükşehir araçlarının park yerine dönüştü. O kadar çok belediye aracı var ki burada, otobüslere ve minibüslere yer kalmadı.
Hatta bir de otobüs yıkama tesisi konuldu şimdi buraya, maşallah orada yıkamalar yapılırken, arkada Sanayi tarafındaki sokaktan bile geçilemiyor. Geçmeye kalkışanlar, üst tarafta yıkanmakta olan otobüsle birlikte yıkanıyorlar.! Böylesine ilginç bir tesis koymuşlar.
Peki bunca belediye aracıyla dolan bu terminalde, yarın akaryakıt istasyonu da çalışmaya başlayınca ne olacak? Bir kere, terminal zemini ile akaryakıt istasyonu zemini arasında epeyce bir kod farkı var. O yüzden genel mekan tümüyle bölünecek. İstasyonu da, önünden geçen ana caddeye sıfır gelecek şekilde yapıyorlar. Yani araç giriş çıkışları o taraftan olacak ve yayalar o cepheyi asla kullanamayacak. İstasyonun hemen yanından ise şehirlerarası otobüslerin terminale giriş çıkışları olacak, orayı da kullanamayacak yayalar. Yan tarafta da iki tane market var. Demek ki, bu durumda yayalar tümüyle arka girişten, park tarafından girip çıkacaklar terminale. Oysa sadece birkaç araçlık park ve yanaşma düzeni var orada? Park da zaten çoktan yeşil bir park olmaktan çıktı, ağzına kadar S. Hasan Aslan icadı yeme içme büfeleriyle dolduruldu ve hatta taştı bile. Nasıl olacak bu durumda o tarafın yaya kullanımı acaba?
***
ŞİİR GİBİ YÖNETMEK Mİ, ŞİRKET GİBİ YÖNETMEK Mİ?
Zaten terminalin yakın çevresinde, halen dört adet akaryakıt istasyonu var. Beşinci istasyona, hem de terminalin içinde ne gerek vardı acaba? “Büyükşehir araçları ikmal yapacak” denilmişti vaktiyle, oysa herhangi bir anlaşmalı istasyonla da çalışabilir belediye. Hem de yüksek miktarda tüketim nedeniyle indirim bile alır. Belediye kendi istasyonunu açınca mı tasarruf olacak, bu işin kafeler zinciri açmaktan ne farkı var acaba? Kamu denetiminden kaçmak anlamına gelmiyor mu bunlar? Şiir gibi değil de şirket gibi yönetmek değil mi bu? Ama küçük bir şirket, şahıs şirketi daha doğrusu.
***
EDREMİT BİRİLERİNİN OYUN ALANI OLMAKTAN ÇIKARILSIN ARTIK
Edremit hızlı göç alan ve büyüyen bir ilçe. Sabit nüfusu 171 bin olmasına rağmen, artık kışın bile 400 bin kişi yaşıyor burada. Yazın bu nüfus 1,5 milyon kişiyi buluyor. Sonuçta bu terminal ve bu ana caddeler yetmeyecek asla ilçemize. Terminal şehir dışına çıkacak, ilçeye de yeni yol düzenlemeleri gerekecek. Hal böyleyken, terminalin içinde hala akaryakıt istasyonu yapılması anlamlı mı?
Bunu başlatan Yücel Yılmaz olsa bile, bitirilmesi ve açılması Ahmet Akın zamanında olacak ama muhtemelen bir-iki yıla kadar bu istasyonu söküp taşımak da ona kalacak. Bunların hepsi de, farkında mısınız hep bizim paramızla yapılacak. O nedenle, şimdiden müdahale etmek gerekmiyor mu? Edremit’in terminaline bir akaryakıt istasyonu, Akçay’ın terminaline de bir kafe ekleyerek, şehre logosu ile oynayan çocuk misali küçük ilaveler yapan zihniyet artık durdurulsun lütfen. Bu türden “ben yaptım oldu” işlere ve şehri küçük bir şirketi yönetir gibi anlık kararlar ve küçük çıkarlar çerçevesinde yönetmeye dönük adımlara bir son verilsin. Edremit’e daha kapsamlı ve bütünlüklü bakması gereken yeni yöneticiler de, halkın taleplerini ve reel durumu hızla dikkate alsınlar.
Pankartlı açıklamalara, yine pankartla verilen cevabın yanıtı ise, artık somut ve iz bırakan rasyonel işler olsun. Edremit, birilerinin oyun alanı olmaktan çıkartılıp, vizyon sahibi bir ruhla ve akılla dizayn edilmiş güzel bir ilçe olsun. Halka sorulsun bence ne yapılacağı, üç tane çıkarcının akşam yatıp sabah aldığı kararlara bırakılmasın. Şehri yönetenlerin anahtarı, bireysel çıkar yerine, kamusal yarar olsun.