Balıkesir Tabip Odası yönetimi 1 Nisan Covid-19 pandemisinde hayatını kaybeden sağlık çalışanlarını anma günü dolayısıyla açıklama yaptı. Sağlık çalışanlarının yaşadığı sorunların devam ettiği belirtilen açıklamada sorunların giderilmesi için çözüm önerileri dile getirildi.
Balıkesir Tabip Odası Başkanı Necdet Uçan Covid-19 pandemisinin 3’ncü yıldönümünde sağlık çalışanlarının yaşadıkları sorunlara dikkat çekti. Uçan, “Son üç yılda COVID-19 pandemisinin yanında ekonomik kriz, sel, deprem gibi olaylar da özellikle yoksullar için insan eliyle gerçekleştirilen ve önlenebilir felaketlere dönüşerek ciddi yıkımlara neden oldu” diye konuştu.
“SAĞLIK ÇALIŞANLARININ HAYATI TEHLİKEYE ATILDI”
Balıkesir Tabip Odası’ndan yapılan açıklamada şu görüşlere yer verildi:
“Kriz ortamlarında sağlık hizmeti ihtiyacının arttığı bir gerçek olsa da, krizin boyutlarının kontrol edilebilmesiyle bu ihtiyacın sınırlandırılması da çoğunlukla mümkündür. Ancak Türkiye’de gerek COVID-19 pandemisinde gerekse diğer afetlerde hazırlıkların yetersiz olması ve sürecin yönetilmesindeki eksiklikler, kırılgan ve piyasacı sağlık sistemimizle birleşerek tehlikeyi artırmıştır. Bu nedenle pandemi öncesinde bile baş edilemeyecek düzeyde olan sağlık emekçilerinin çalıştıkları ortamdaki risk ve iş yükü, her bir afette korkunç boyutlara taşınmıştır. COVID-19 salgınının başlangıcından itibaren Sağlık Bakanlığı ve diğer kamu kurumlarına yazdığımız onlarca yazı, her gün her doğrultudan yaptığımız uyarılar hiçe sayılarak hem toplumun hem de hekim ve sağlık emekçilerinin hayatları tehlikeye atılmıştır.
“UNUTMADIK”
Pandemi nedeniyle Türkiye’de ilk kaybettiğimiz meslektaşımızın ölüm günü olan 1 Nisan; TTB 72. Büyük Kongresi’nde karar alınarak “COVID-19 Nedeniyle Kaybettiğimiz Hekim ve Sağlık Çalışanlarını Anma Günü” ilan edildi. Aktif görev yapmaktayken COVID-19 pandemisi nedeniyle yitirdiğimiz 176’sı hekim, 513 sağlık emekçisini ve 6 Şubat depremleri nedeniyle yitirdiğimiz 103’ü hekim, 449 sağlık emekçisini saygıyla anıyoruz.
“MESLEK HASTALIĞI KABUL EDİLMEDİ”
Yaşamını yitiren yüzlerce sağlık emekçisi; bilimsel, şeffaf ve emekten yana yönetim anlayışı benimsenseydi halen hayatta olacaklardı. Bu sebeple; bilinmelidir ki haklarımız için verdiğimiz mücadele, bir ölüm kalım mücadelesidir. Yaşamak için, sağlığımızı kaybetmemek için insanca yaşamaya yetmeyecek ücretlendirme sistemine, ağırlaştırılmış çalışma koşullarına, sağlıkta şiddete, toplum sağlığını hiçe sayan politikalara karşı hep birlikteyiz.Üç yıldır COVID-19 sağlık çalışanları için meslek hastalığı kabul edilmedi. Pandemi dönemi ve sonrası için yıpranma payımız yeterli seviyeye çıkarılmadı.Çalışma koşullarımız sağlıklı yaşayabileceğimiz hale getirilmedi.Çalışırken sağlıkta şiddetle, emekliyken yoksullukla boğuşuyoruz.Deprem bölgesinde çalışanlarımızın barınma gibi en temel sorunu bile çözülmedi.Bu sorunlarımız devam ediyorken hangi koşulda ne şekilde meslekten men edileceğimizin tartışmaya açılmasını saygısızlık olarak görüyoruz.Her zaman, her yerde söylediğimiz sorunlarımıza çözüm olabilecek yasa teklifleri talep ediyoruz. Yaşatmak için yaşamak ve sağlıklı olmak istiyoruz.”