ORAYI düzeltiyoruz, şurayı iyileştiriyoruz, burayı yeniliyoruz, esnafımızın daha sağlıklı koşullarda hizmet vermesi için çalışıyoruz falan.
Yenilemek, düzenlemek, iyileştirmek.. Bunlar güzel şeyler.
Tabi hem bütçeyi düşünmek lazım bir iş yaparken, hem de aciliyete bakmak lazım.
Daha öncelikli halledilmesi gereken işler varsa, sonralanacak işleri öne almanın anlamı yok.
Zaman kaybetmemek lazım.
***
MİLLİKUVVETLER Caddesi’nin boya badana işleriyle zaman kaybetti meselâ sizden öncekiler.
Hem zamanı harcadılar, hem oluk oluk para akıttılar!
Yok yok, mevzu Millikuvvetler değil. Orayı çok yazdık. Yazıyorsun da, okuyan var mı, anlayan, dinleyen falan?
Şehrin bugünkü yönetenleri, Ayakkabıcılar Çarşısı’nı ziyaret etmişler geçen gün. Oradaki kunduracı esnafıyla hoşbeş.. “Çarşıyı yenileyeceğiz” sözleri…
Yarın Büyükşehir Başkanı Ahmet Akın alır yanına Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık’ı.. Şöyle bir Anafartalar yürüyüşü yaparlar meselâ.. Şekerci Orhan’dan başlayıp cümle esnafa selam, saygı, muhabbet.. Bir çay içimliği zamanı belgelemek maksatlı ‘benim ailem’ pozu..
Ardından, caddeyi yenileme sözü!
Millikuvvetler esnafı ihya edildi ya.. Anafartalar esnafı kavruk mu kalsın?
Sonuçta yenileme olmuyor tabi bunun adı.. Makyajlamadır… Süsleme, vitrin işidir.
Yücel Yılmaz zamanının en önemli icraatlarıdır.. Süsleme vitrine dökülen paralarla hastaneler, okullar, yurtlar falan yapılırdı yani.
***
YIKILAN belediye binasının oraları meydan yapacaklar ya.. Olsun tabi, memleketin yeni meydanlara ihtiyacı var. İnsanlar betonların arasında tükenip gidiyor. Azıcık alan açmak rahatlatır.
Ne ki, “nasıl bir meydan düzenlemesi yapılacak” sorumuza karşılık alamadık.
Ne olacağını, nasıl yapılacağını anlatmadılar. Sadece onlar biliyor. Vatandaşın hem haberi yok, hem fikri…
Proje görsellerini çıkarıp milletin önüne sermek zor mu bu kadar?
Önceki yönetimin seçim zamanı çıkarıp gösterdiği görseller vardı; ama onlardan hiç söz edilmiyor. Değişti mi, aynısı mı, yeni eklemeler olacak mı, ne olacak, ne olmayacak; bunları bilen yok.
Öğrenmek için arıyorsunuz meselâ.. Hani öğrenelim, bilelim, millete anlatalım diye… Telefonu açan yok; açılsa da başkaları çıkıyor. Asıl muhatabınızla iletişim kuramıyorsunuz!
Büyükşehirdekiler ve ilçe belediyelerinin memleket medyasıyla çok işleri yok.
Tıpkı eski yönetim gibi, yaygın medyaya oynuyorlar; yereli vızıltı görüyorlar!
***
KARESİ Belediye Başkanı Mesut Akbıyık meselâ.. En baştan iletişimi kopardı basınla, medyayla.
“Tebelleş olmasınlar” diye sanırım ön kesmek istedi.
Her cins birim mevcut Belediye’de, henüz bir basın dairesi oluşturulmadı. Hem zaten eski dönemden kalan basın ödemelerini yapmamak için konuyu yargıya taşıdıydı.. Bu durumu CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e de anlattı. Özel sadece dinlemekle yetindi; mevzuya dair yorum yapmadı.
İkili görüşmelerde ne dedi, ne konuştu bilemeyiz tabi.
Geçen de yazdık, bu durum özellikle Mesut Akbıyık için sürdürülebilir değil.
Galiba bizden başka kendisiyle ilgili yansız yayım yapan gazete yok. Zaten gazetelerde yeri yok.
Zaman zaman manşetlerde falan yer alıyorsa, ne bileyim işte internet sitelerinde, sosyal medyada gündeme getiriliyorsa.. Genellikle eleştirel oluyor bunlar.
Biz naif dille eleştiri diyoruz da.. Aslı, giydirmedir.
Fena giydiriyorlar!
Bu durum Karesi Belediyesi ve Mesut Akbıyık için sürdürülebilir değil. Önünde dört yıl sekiz aylık uzun bir zaman dilimi var. Parti örgütü de mırıldanıyor yavaş yavaş.
Altıeylül Belediye Başkanı Hakan Şehirli de aynı taktikle yoluna devam ediyor. Yerel basınla muhatap olmuyor.
***
SESLERİNİ nasıl duyuruyorlar?
Büyükşehir günde üç öğün haber bülteni yolluyor. Bunlar gazetelerde, haber sitelerinde yayımlanıyor mu; evet yayımlanıyor. Kimisi büyütüyor, kimisi kenardan köşeden giriyor. Bir şekilde basında yer alıyorlar.
Seçim zamanında ve sonrasında çok ağır ifadeler, hâttâ hakaret kastı taşıyan yayınlarda azalma görüyoruz yalnız. O manşetlerin yerini, pembe haberler aldı. Büyükşehir’de her olup bitene bir kulp takan ve dahi Büyükşehir Başkanı Ahmet Akın hapşırsa, “kustu” diye yazanlar bir süredir “çok yaşa” modunda gidiyor!
Yeni bir taktik de olabilir, Başkanvekili Ferit Gündoğdu’nun pembe haberler için fazladan yaptığı mesainin tezahürü de olabilir…
***
ESNAFI, taciri, sanatkarı sık sık ziyaret edip poz veren arkadaşlar! Her ziyarette “şunu yapacağız, bunu yapacağız, sorunları çözeceğiz” modunda şehre mavi boncuk dağıtan kıymetli başkanlar!
Basınla bir araya gelmekten çekinmeyin!
Şehir için kafa yoran gazeteci milletinin de söyleyecekleri vardır, dillendirecekleri vardır, itirazları vardır, yanlışı doğruyu söyleme hakları vardır. Bilgi almak isterler, bir sorunu aktarmak isterler, çözüm önerileri falan getirirler…
Dinlemek lazım. Ara sıra arayıp sormak lazım.
“Küstüm oynamıyorum” olmaz. Basına küsmek, bir anlamda şehre küsmektir.
Selam ederim.