Onun gazetesi var özel mi özel!

BELEDİYELER asli işlerini yapsın, basın yayın işlerini bu işi yapanlara bıraksın.

ahmet-akın-gazete-10

 

BELEDİYELERİN asli işlerini bırakıp algı ve PR işleri için medya işlerine soyunmasına oldum olası karşıyım.

Her sektöre salça olmak gibi bir yasal zorunluluk mu var acaba?

Öyle ya, kafe işletmeciliği, lokantacılık, restoran, otel…

Önceki dönem bizim Büyükşehir’de meselâ ‘kuyumculuk’ bile vardı!

Yılların sarrafını çırak çıkarmadılar mı?

“Esnafın ekmeğine kan doğramayın, esnafla, tacirle rekabet etmeyin, asli işlerinizi yapın; vatandaş sizden otelcilik, restorancılık, lokantacılık değil somut hizmetler bekliyor” dedikçe..

Belediyeler alan genişletiyor!

 

***

ŞİMDİ DE bizim sektöre balıklama atladılar.

Bazı ilçe belediyeleri ‘gazete’ adı altında tek yapraktan mamul dijital neşriyat yapıyor meselâ.

Bu tek yaprak sayfayı hem sosyal medyada paylaşıyorlar, hem vatandaşa mesaj olarak yolluyorlar.

Gazete, bir işletmedir. Ticari faaliyettir. Kamu görevi yapar, ama yaşamak için kazanmak zorundadır.

Belediyelerin gazeteleri ticari olmasa da, sektöre salçadır.

Kazanç beklentisi yok, ama bu işin masrafı var belediye gazeteleri için.

Sayfaları hazırlayan, görselleri, haberleri düzenleyen bir ekip çalışıyor sonuçta. Bunun için istihdam sağlıyorlar.

Vatandaşa ulaştırma işi de bedava değil. SMS yolluyorlar. GSM şirketleri “bizden olsun” demez; ödeme yapıyorsun bu iş için.

Ne olacak canım, devasa bütçelerde devede kulaktır bu masraf.

Olsun…

 

***

BALIKESİR Büyükşehir Belediyesi ‘Gazete 10’ adıyla dört sayfalık bir gazete yayımlamış.

İlk sayısını bize de gönderdiler.

Bir de haber yollamışlar: “Gazete 10’un ilk sayısı çıktı.”

Dört sayfanın tamamında Büyükşehir’in çalışmalarına yer veriliyor.

Haftalık çıkacakmış.

Biz günlük çıkıyoruz; Büyükşehir’in çalışmalarıyla ilgili hergün üç – dört sayfa ayırıyoruz meselâ.

Bunlar haftalık neşriyatın dört sayfasını doldurabilecek icraat biriktirmişler.

 

***

BU işten Büyükşehir ekmek yemeyecek elbet; reklam amaçlı bir neşriyat sonuçta. Kendi reklamlarını yapıyorlar. Algı çalgı işleri için internet gazeteleri de var. Oradan rakiplere çakıyorlar.

Logonun altına ‘Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Haber Bülteni’ ifadesini eklemişler. Böylece, adı ‘gazete’, kendisi ‘bülten’ olmuş oluyor.

Yarın basın savcısı çağırsa bu gazetenin sorumlularını, “bu işlerin yasal ve hukuki prosedürü var, siz böyle bir yayın yapamazsınız, yapmanız için şu şartlar bu şartlar olacak” dese..

“Ama bizim ki bülten savcı bey” diyecekler.

Savcı da soracak: “Bu gazetenin künyesi nerede hemşehrim?”

Öyle ya, her gazeteye, her neşriyata, ister dijital olsun, ister basılı yayın; künye koymak zorundasın.

Sahibi kim, sorumlu yazı işleri müdür kim, adresi ne, nerede hazırlanıyor, falan filan.

Büyükşehir ekibi künyeyi unutmuş mu, mahsusçuktan mı koymamış, orasını bilemeyiz.

Künye şart! Onu biliriz…

 

***

BALIKESİR’de her renkten, her desenden basılı gazete, dijital gazete, internet haber sitesi, RTÜK kriterlerine uyan veya uymayan, adı TV olan işletmeler var, çok çok.

Bunların hepsi ticari işletme. Vergiye tabi.. Bağlı oldukları kurumların yasa ve yönetmelikleri çerçevesinde sürdürüyorlar faaliyetlerini.

Tamam, Büyükşehir o gazeteden kazanç sağlamayacak belki.. Kendi icraatlarını anlatıp vatandaşı bilgilendirecek. Ama ‘gazete’ diyorsun sonuçta; bizim sektöre salça oluyorsun. “Siz beceremiyorsunuz, bu işler öyle olmaz böyle olur” demeye getiriyorsun.

Şunu söylemek gerek: Büyükşehir’in yayımlamaya başladığı gazete, Balıkesir merkezinde ve ilçelerinde bu işten ekmek yiyen meslektaşların tamamının tepkisini çekmiş durumda; bunu bilesiniz.

Yasası, yönetmeliği, oluru, olmazı bir tarafa..

Bir kere etik değil bu. Şehrin basın yayın işletmelerini yok saymak anlamına gelir.

Bu işletmeler öyle veya böyle Büyükşehir’in ve ‘gazete’ adıyla faaliyetlerini kamuoyuyla paylaşan ilçe belediyelerinin çalışmalarını sayfalarına, ekranlarına yansıtıyorlar sonuçta.

Okunmuş, izlenmiş yayınları, bir de belediyelerin dijital gazete sayfalarında tekrar etmenin çok anlamı yok. Hem zaman, hem enerji kaybı.

Kazanç amaçlı olmasa da belediyelerin bu icraatı haksız rekabete girmez mi şimdi?

 

***

BELEDİYELER asli işlerini yapsın, basın yayın işlerini bu işi yapanlara bıraksın.

Bugün gazete, yarın internet haber sitesi, öbür gün televizyon.. İşinize bakın; Büyükşehir Belediyesi, medya işletmesi değil.

Yarın cümle medyadan bir boykot yersiniz; tek satır haberiniz yayımlanmaz.

O zaman, her yayına bedeli mukabili olaraktan ulusal gazetelere, televizyon kanallarına koşup derdinizi anlatmak zorunda kalırsınız.

Siz çalışmalarınızı anlatan haber bültenlerini yollamaya devam edin; gazete mazete işleriyle uğraşmayın. Daha ilk sayıda çuvallamışsınız işte; künyesiz dijital gazete! Olmaz…

 

***

YÜCEL YILMAZ’ın Büyükşehir Başkanlığı döneminde de böyle bir gazete yayımlama fikri doğmuştu. Basın yayın ekibi dijital gazete yayını için çalışmaya başladı. Karşılarına bazı yaptırımlar çıktı.

Periyodik gazete işini bırakıp icraatların anlatıldığı dergi işine girdiler. Üç ayda bir mi çıkıyordu, hatırlamıyorum şimdi.

Gazete konusu açılınca, basın yayın ekibinin Yücel Yılmaz’dan sunturlu bir küfür yediğini duymuştuk o zamanlar. Herhalde, “bütün gazeteler bizim, siz gazete çıkarıp hepsini karşıma mı dikeceksiniz” tepkisiydi bu.

 

***

BU yazı yalnızca Büyükşehir’i bağlamıyor.. Gazete sayfası hazırlayıp sosyal medyada ‘gazete’ adı altında paylaşım yapan ilçe belediyelerine de uyarıdır.

Boş işlerle oyalanmayın, bizim sektörü kızdırmayın. Asli işlerinize bakın.

Selam ederim.

 

 

Exit mobile version