ÖLÜMÜ GÖSTERİP SITMAYA RAZI ETME POLİTİKASI

 

AVM’lerdeki mağazalarda “büyük indirim” etiketlerindeki gibi.

Önce bindirip sonra indiriyorlar.

Oysa indirim olmuyor onu adı.

‘Bindirimli indirim’ demek lazım!

 

***

BASKİ’nin kırsaldaki vatandaşı yerinden zıplatan kabarık su faturaları isyan sebebi oldu malum.

Nasıl olmasın ki.

Elli lira ödüyorsan normalde, iki yüz – iki yüz elli liraya çıktı bir anda.

Tamam, tasarruf edelim, suyu boşa harcamayalım, yakın gelecekte su kıtlığı çekeceğimizi unutmayalım.

..ve fakat fiyatlandırma işinde biraz vicdanlı olalım.

Bin beş yüz lira emekli maaşı alan amcam, paranın üçte birini su faturasına vermesin yani.

Milletin ödeme gücünü hesap edelim.

 

***

BİNDİRİMLİ indirim kararından bir gün önce rastlaştık Büyükşehir Belediye Başkanı Yücel Yılmaz’la.

Su fiyatları konusunda dinmek bilmeyen tepkiler sıkıntıya sokmuş belli.

“Sabri Uğur’u asfalt parası götürmüştü, Yücel Yılmaz’ı su zammı götürecek” deyip duruyor millet.

Mecburen yeni bir ayarlama yapılması lazım.. Şart yani.

Bana sordu: “Su faturan ne kadar geliyor?”

Bazen yüz elli, bazen yüz seksen; o civarda…

“İyiymiş” dedi; “az geliyormuş seninki…”

Hamam çalıştırmıyoruz ki.. Tarla da sulamıyoruz.

Bu rakamların yarısını öderken, ikiye katlanmış fiyat.

Başkan için küçük rakam…

 

***

MUHALEFET su fiyatları konusunda fena bastırdı.

CHP meselâ, su zammını yargıya taşıdı. Haksız, hukuksuz, adaletsiz olduğu iddiasıyla dava açtı.

Kırsaldaki vatandaş burnundan soludu.

Büyükşehir yönetimi zorunlu halden ‘indirim’ yaptı.

CHP ve İYİ Parti grupları, “Haziran ayı öncesindeki tarifeye geri dönelim” dedi.

Yücel Yılmaz kabul etmedi.

Komisyonların belirlediği indirimli tarife Meclis’te oy çokluğuyla kabul edildi.

Tabi bu yeni tarife biz merkezde yaşayanları, ilçe merkezlerinde oturanları ilgilendirmiyor.

Sadece kırsal mahalle abonelikleri için geçerli.

 

***

YÜCEL YILMAZ, “zam” sözcüğünü kullananlara çok kızıyor.

BASKİ’nin olağanüstü genel kurulunda “zam demeyin” dedi.. “Kademe ayarı yaptık biz…”

Kademe ayarı yapınca zam olmuyor.

Büyükşehirciler ‘güncelleme’ diyor buna.

Kademeler ve rakamlar güncelleniyor; böylece zam yapılmamış oluyor!..

Sözcük oyunu işte!

Ne derseniz deyin, faturası ikiye üçe katlanan, yüzde üç yüzleri bulduğu söylenen tarifeyi paşa paşa ödemek zorunda kalan vatandaş için ‘zam’dır.

 

***

BU yeni kademelendirme, kırsalda yaşayanlar için ‘ölümü gösterip sıtmaya razı etmek’ anlamında.

Büyükşehir’in politikası bu.

“Bak bu ölüm.. Bu da sıtma… Ölmeyi tercih edersin, sıtma nöbeti geçirip tir tir titremeyi mi?”

İki seçenek var… Sağlığa kavuşmak gibi üçüncü bir seçenek mevcut değil!

 

***

MUHALEFETİN grup halinde hareket ettiği Meclis’te bu kez fireler vardı.

Meselâ İYİ Partili Susurluk Belediye Başkanı Nurettin Güney ile İYİ Parti Grup Sözcüsü Metin Özpınar, AK Partililerle birlikte ‘evet’ dedi.

Oysa her ikisi de zammın geri çekilmesi için önerge vermiş, Haziran ayı öncesindeki tarifeye geri dönülmesini talep etmişti.

Bu yeni kademelendirme onları tatmin etmiş olmalı ki, ‘evet’ dediler.

Peki, İYİ Parti Grubu ‘hayır’ derken, bu iki İYİ Partilinin ‘evet’i ne anlama geliyor?

Aynı zamanda Grup Başkanı olan İl Başkanı Özlem Ural’ın grubuna hakim olamadığının göstergesidir.

İYİ Parti’de iki de ‘çekimser’ var.

İbrahim İlhan ve Mehmet Akif Fidan, grubun aksine ‘çekimser’ kalmış.

Bu çekimser işine de hiç anlam veremem. Ya evettir ya hayır. Çekimser ne Allah aşkına?

İYİ Parti İl Başkanı eğer “kafanıza göre takılın” demediyse grupta.. Herkesi kendi tercihiyle baş başa bırakmadıysa ve böyle bir sonuç ortaya çıktıysa..

Gerçekten ‘yönetemiyor’ anlamı çıkar.

Bir diğer husus; Millet İttifakı.

Böylesine hayati bir mevzuda ortak tavrın dışında hareket etmek, Millet İttifakı’nın Balıkesir’deki bütünlüğüne halel getirmez mi?

Özlem Ural’ın açıklama yapması gerekir. Grubun dışında hareket eden arkadaşlar için nasıl bir işlem yapacaklarını kamuoyuyla paylaşması gerekir.

Oylama bitmiş, Meclis dağılıyorken İYİ Partililer arasında yaşanan kavgaya dair de bir şeyler söylemesini bekliyoruz kendisinden.

 

***

YENİ kademe ve fiyatlandırma kararından sonra Büyükşehir’den gönderilen haber bülteninin başlığı:

“Kırsalda büyük indirim! Kırsalı sevindirecek karar…”

Bittabi, “ölümü gösterip sıtmaya razı ettik” demeyecekler. Bu yeni kademelendirmenin gerçekten de ‘büyük indirim’ olduğu algısını yaratacaklar. O sebeple bu başlık, beklenmeyen bir başlık değil.

Fakat önemli bir ayrıntıya dikkat çekmeden geçmeyelim.

Kırsalda 128 bin abone 30 metreküpün altında su kullanıyormuş.

Buna karşılık 14 bin abone, 128 bin abonenin toplam kullanım miktarı kadar su kullanıyormuş.

Kırsalda su sıkıntısı hep yaşanıyor.

Adamın biri, depodaki suyun tamamına yakınını tek başına tüketirken, köyün hemen hepsi susuzluk çekebiliyor.

Yücel Yılmaz’ın gelecekte su kıtlığı yaşanacağını söylemesi kehanet değil; bilinen gerçek. Su kullanımında tasarruflu olma çağrısını da destekliyorum. Büyükşehir Belediyesi ve BAKKİ bu konuda halkı uyarıcı kamu spotları falan hazırlayıp dağıtmalı, uyarıcı broşürler bastırmalı, ilanla reklamla vatandaşı bilgilendirmeli.

 

***

BUGÜN zamlısı – kademelisi – indirimlisi diye konuştuğumuz su için..

Yarın savaşmak zorunda kalacağız!

Kaynakların hızla tükendiği, suya erişimin ve insani ihtiyacı karşılamanın zorlaştığı bu ortamda, hobi bahçelerinizi falan şaldır şaldır sulamayın yani.

 

Exit mobile version