Olmaz olsun böyle madencilik! Göz yumanlar ve sorumluları yargılansın!

Edremit Çevre Derneği Başkanı Kubilay Saygın Öztürk, "Erzincan İliç’deki Anagold şirketinin 15 senedir çalıştırdığı altın madeni, “sabıkalı” bir işletmedir. Fırat’a siyanür kaçağından, havayı kirletmeye kadar birçok ekoloji suçuna, son olarak da madenin hemen yanına yığdıkları milyonlarca ton siyanür bulaşığı koca bir pasa dağının çöküp akmasını eklediler" dedi.

featured
service
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Erzincan İliç’teki Kanadalı Anagold şirketine ait altın madeninde yaşanan ve 9 kişinin toprak altında kaldığı heyelan faciası tüm dikkatleri ülkenin dört bir yanında benzer yöntemlerle madencilik yapan şirketlere çevirdi. Bu arada çevre örgütleri de Erzincan’daki faciaya dikkat çekerek, zamanında yaptıkları uyarıların dikkate alınmadığını belirtiyor.

 

Edremit Çevre Derneği de konuyla iglii bir açıklama yaptı. Açıklamada, Kanadalı şirketin 15 yıldır çalıştırdığı madenin ‘sabıkalı’ olduğu vurgulandı.

Edremit Çevre Derneği Başkanı Kubilay Saygın Öztürk, “Erzincan İliç’deki Anagold şirketinin 15 senedir çalıştırdığı altın madeni, “sabıkalı” bir işletmedir. Fırat’a siyanür kaçağından, havayı kirletmeye kadar birçok ekoloji suçuna, son olarak da madenin hemen yanına yığdıkları milyonlarca ton siyanür bulaşığı koca bir pasa dağının çöküp akmasını eklediler” dedi.

 

Edremit Çevreği Başkanı Kubilay Saygın Öztürk‘ün açıklaması şöyle:

 

“FACİA GÖZ GÖRE GÖRE YAŞANDI”

“Üstelik defalarca uyarıldığı, davalar açıldığı, hatta Meclis’te de dile getirildiği halde, göz göre göre meydana geldi bu son facia. Bu kez, kayıp olan işçilerden ve siyanür barındıran milyonlarca ton çamur kütlesinin sadece toprağı kirletmesi de değil, Fırat’a karışarak bütün bölgeyi zehirlemesi olasılığından söz ediliyor. Şimdi artık menfez kapakları kapatılsa ne olur? Kuru dere yataklarında ilerleyen o milyonlarca ton çamur, eğer yağmur da yağarsa ne olacak, nereye gidecek? Fırat’a karışmadığı iddia edilse bile, zaten o topraklara sızmıyor muydu siyanür? Nefes alan fark etmiyor muydu kokusunu? Kendi ülkemiz kadar, komşu ülkelerin de felaketi olursa bu rezalet, artık bir özrü olabilir mi bunun?

 

“SİYANÜRLÜ LİÇ YÖNTEMİ HER YERDE YASAK BİZDE SERBEST!”

Sadece İliç değil, sadece Eşme değil, ülkemizde halen bu doğa düşmanı yöntemle çalışmakta olan birçok altın madeni var. Bunların hepsi de potansiyel tehlikedir, hepsi de sabıkalı işletmelerdir. Siyanürle çıkartılan bu altının, o da “beyan esası” ile sadece % 3 ila % 8’i ülkemize bırakılıyor, gerisi yurtdışına gönderiliyor. Fakat toprağımızı, suyumuzu ve havamızı yüzlerce yıl kirletmeye devam ediyor bu işletmelerin yarattığı kirlilik. Bu işin külfeti bize, kazancı ele gidiyor. Nerede kalıyor bu tür madenlerin “ekonomiye katkıları” o zaman? Neden siyanürlü liç yöntemiyle altın çıkartılmasına izin veriliyor ki ülkemizde? Üstelik de 1. derece deprem bölgesinde? Bu yöntemle Kanadalılar, Amerikalılar kendi ülkelerinde çalışabiliyorlar mı? Toprağın bünyesinde zerre halinde bulunan altın için, toprağı kocaman bir tepe halinde yığıp, suyla seyreltilmiş siyanürle yıkayıp içindeki altın, kurşun, bakır ve gümüşü alt tarafındaki kanallardan toplamak ve laboratuvar koşullarında ayrıştırmak yöntemidir burada uygulanan. Bu yöntem ABD, Kanada ve AB ülkelerinde ve hatta Mandela sonrası Güney Afrika Cumhuriyeti’nde bile yasaktır. Peki bizde niye serbest?

 

“ÜST ÜSTE YIĞILAN PASA DAĞLARININ ÇÖKECEĞİNİ DÜŞÜNEMEMEK NASIL BİR ZAFİYET?”

Üstelik içinden maden zerrelerini siyanür marifetiyle aldıkları o kirletilmiş toprakları, en biçimsiz yerlerde toplayıp, üst üste yığıp bir “pasa” dağı oluşturmalarının ve yağışla ıslanan o toprağın da çöküp gideceğini, büyük heyelanlara sebep olacağını düşünememek nasıl bir zafiyettir? Sömürge bir ülkede yağma mı yapıyor bu şirketler? Aldıklarını alıp da defolduktan sonra, nasıl bir tahribat bırakıyorlar arkalarında?

 

“OLMAZ OLSUN BÖYLE MADENCİLİK!”

Olmaz olsun böyle madencilik.! Toprak da bizim, ülke de bizim, bırakın o maden zerrecikleri kalsın yerinde.. Yıllar sonra bile olsa, doğaya zarar vermeyecek bir başka yöntem bulununca kendimiz çıkartırız altını, ülke refahımız için harcarız. Olmazsa da, o kirletilmemiş topraklarımızda, kirletilmemiş suyumuzla, kirletilmemiş bir gökyüzü altında en güzel tarımsal üretimi yaparız, halkımızı da diğer ülkeleri de tertemiz ürünlerle doyururuz. Kazançsa, budur kazanç. Elin gelip tahrip ettiği, kirlettiği, adeta ırzına geçtiği bir doğadan yaptığı kazanç mı, yoksa halkımızın kazancını mı?

Kapatın bu türden lanet madenleri.! Ülkemizin, bölgemizin ve dünyanın kirletilmesine fırsat vermeyin. Bu berbat yöntemin kullanılmasına yol verenleri, çevre katliamına göz yumanları ve şirket yetkililerini de hemen yargılayın.”

 

Tepki Ver | Tepki verilmemiş
0
harika
Harika
0
_ok_do_ru
Çok Doğru
0
kat_l_yorum
Katılıyorum
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
_zg_n
Üzgün
Olmaz olsun böyle madencilik! Göz yumanlar ve sorumluları yargılansın!
Giriş Yap

Balıkesir Haberleri ayrıcalıklarından yararlanmak için hemen giriş yapın veya hesap oluşturun, üstelik tamamen ücretsiz!