Eğitim-İş Balıkesir Şubesi Edremit 75. Yıl Ortaokulu’nda görevli bir öğretmenin öğrenci velisi tarafından saldırıya uğramasını kınadı. Edremit’te faaliyet gösteren tüm eğitim sendikalarının, siyasi parti ve STK’ların katılımıyla düzenlenen basın açıklamasında konuşan Eğitim-İş Şube Başkanı Yakup Tekin Efe, “Öğretmene sahip çıkmak geleceğimize sahip çıkmaktır” dedi.
Son yıllarda eğitim emekçilerine uygulanan şiddet olaylarının giderek arttığına dikkat çeken Eğitim-İş Balıkesir Şube Başkanı Yakup Tekin Efe, öğretmenlerin motivasyonuna, itibarına, sıhhatine ve canına kast eden şiddet vakalarının eğitim hayatındaki problemlerin en başında geldiğini ifade etti. Eğitim emekçilerine uygulanan şiddetin önlenmesi için yetkililere çağrıda da bulunan Efe konunun takipçisi olacaklarını kaydetti.
“EĞİTİM EMEKÇİLERİNE ŞİDDET HER GEÇEN GÜN ARTIYOR”
Eğitim-İş Balıkesir Şube Başkanı Yakup Tekin Efe yaptığı açıklamada şunlara yer verdi:
“Son yıllarda üzülerek şahit oluyoruz ki, öğretmene şiddet vakaları artık sıradanlaşmış üçüncü sayfa haberleri arasına girmiş durumdadır. Neredeyse gün geçmiyor ki, öğrenci ya da veli tarafından sözlü ya da fiziki şiddete maruz kalan bir öğretmen haberiyle karşılaşmayalım. Öğretmenlerimizin motivasyonuna, itibarına, sıhhatine ve hatta canına kast eden şiddet vakaları, artık eğitim hayatımızdaki problemlerin başında gelmektedir.
“EDREMİT’TE BİR KADIN ÖĞRETMENİMİZ ŞİDDETE MARUZ KALDI”
Bu üzücü haberlerin ilçemizdeki son örneği de geçtiğimiz günlerde bir ortaokulumuzda bir kadın öğretmenimiz bir veli tarafından sınıftan dışarıya çıkarılmak suretiyle küfür ve hakaretlere maruz kalmıştır. Yine bu olaydan birkaç gün önce de başka bir okulumuzda bir öğretmenimiz darp edilmiştir. Bu elim olayları yaşamak zorunda kalan öğretmenlerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyor, bu tarz menfur olayların bir daha asla yaşanmamasını temenni ediyoruz.
“KINIYOR VE LANETLİYORUZ”
Şiddeti nefretle kınıyor, reddediyor ve lanetliyoruz. Öğretmene şiddet konusunda bütün eğitim çalışanlarının tek vücut şekilde dimdik ayakta olduğunu tüm Türkiye kamuoyuna ve halkımıza ilan ediyoruz. Zira korku ve stres altında ne kadar verimli çalışabilir, öğrencilerimize ne kadar faydalı olabiliriz?! Öğretmeni; “Üç ay yatıyorlar”, “Eminönü Cami avlusunda yem bekleyen güvercinler”, “Sizin yarı fiyatınıza çalıştıracaklarımız var.” söylemleriyle değersizleştirmeye çalışma politikalarının ağır sonuçlarından biridir bu saldırılara maruz kalan öğretmenlerimizin yaşadıkları… Bakanlığımızın bir zamanlar yaptığı Rehber Öğretmen düzenlemesi, öğretmen performans değerlendirme sistemi gibi çalışmalar öğretmen motivasyonunu bozmakla kalmayıp, toplumda olumsuz bir algıya da yol açması; sanki öğretmenliğin sorunlu bir meslek algısına sebep olmasıyla yaşadığımız acı tecrübelerden biridir bu yaşananlar.
“ŞİDDET UYGULAYANLAR OKULLARA SUÇLU ARAMAK İÇİN GELİYOR”
Öğretmenlere karşı yapılan fiziksel ve sözel şiddet olaylarını soruşturanlar okullara suçlu aramak için geliyor gibiler. Maalesef mesleğimizi değersizleştirme ve itibarsızlaştırma sürecine hız kazandıran uygulamalar 147’ye ve BİMER’e öğretmenlerin rahatlıkla şikayet edilebilmesi ile oldu. Sanki 147 ye, BİMER’e şikâyet edildin mi kesinlikle suçlusun. Bu algılarla eğitim çalışanlarının her türlü haksızlığa ve şiddete karşı çaresiz bırakılmasının son noktasıdır. Son dönemlerde ise ÖMK ile mesleğimizi itibarsızlaştırma çalışmaları en üst seviyesine ulaşmıştır. Öğretmene uygulanan şiddet olayları vuku bulduğunda, sorumluluk makamlarını işgal edenlerin de kınama mesajlarını tabii ki olumlu buluyoruz. Ancak, yetki sahibi olanların, sadece kınamakla yetinmesini bir zafiyet olarak gördüğümüzü ve kendilerinden daha somut adımlar atmalarını da beklediğimizin bilinmesini istiyoruz. Öğretmene ve kamu çalışanlarına yönelik şiddet hadiseleri üzerine ciddi idari ve hukuki tedbirler ivedilikle alınmalıdır. Şiddet vakaları konusunda caydırıcı ve önleyici tedbirleri hayata geçirecek mevzuat düzenlemeleri zaman kaybedilmeksizin hayata geçirilmelidir.
“ARTIK YETER!”
Psikolojik danışmanlık hizmetlerinin etkin hale getirilmesi, disiplin yönetmeliklerinin yetersizliklerinin giderilmesi, okullarda güvenlik önlemlerinin alınması vs. gibi düzenlemelerin yanı sıra hepsinden öncelikli olarak öğretmenlerin itibarının artırılmasına yönelik tedbirlerin alınması kaçınılmazdır. Öğretmene verilen değer hususunda öğrenci ve ailelerin bilinçlendirilmesi, öğretmene şiddet vakalarının önünün alınması anlamında gözden kaçırılmaması gereken hususların başında gelmelidir.
“ARTIK SABIRLAR TÜKENDİ!”
Öğretmenlerimizi hedef alan bütün saldırılar sona erdirilinceye, kanlı, karanlık bu şuursuzluk son buluncaya kadar, herkesi sorumluluk almaya davet ediyoruz. Biz bilginin gücünün cehalet cürmüyle sindirilmesine müsaade etmeyeceğiz. Ruhumuzu besleyen, benliğimizi geliştiren, geleceğimizi aydınlatan, milletçe varlığımızın dayanağı olan eğitimin şiddetin esiri olmasına hep birlikte karşı durmalıyız.
“TEKRAREN MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI’NA VE İKTİDARA ÇAĞRIDA BULUNUYORUZ:”
Özelde öğretmene, genelde kamu çalışanlarına yönelik şiddet vakalarını önleyebilmek için bahsi geçen mevzuat düzenlemeleri için hemen, hiç vakit geçirmeden, derhal harekete geçilmelidir. Buradan ilan ediyoruz; şiddet konusunda gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılmaz ise, bundan sonra yaşanabilecek şiddet vakalarının sorumlularından birisi olarak bu tedbirleri almayan makamları göreceğiz! Ayrıca medya kuruluşlarının öğretmenlerimizin itibarını rencide edici haberlerden kaçınmaları, öğretmene saygı ve değeri öne çıkaran yayınlara öncelik vermelerinin de öğretmene şiddet olaylarının önlenmesi anlamında katkısı olacağını da hatırlatmak istiyoruz. Şu hususun da dikkatlerden kaçırılmamasını özellikle belirtiyoruz: Biz öğretmenler, öğrencilerimiz için varız. En büyük sevinç ve gurur kaynağımız, öğrencilerimizin başarı ve mutluluğudur. Okullarımızda bu gibi münferit hadiseler üzerinden öğrencilerimize karşı duyduğumuz sevgi ve sahiplenme hissiyatımızdan kimse şüphe etmesin.
“AİLELERE SESLENİYORUZ”
Buradan ailelere de çağrıda bulunuyoruz: Çocuklarınız, çocuklarımızdır. Onları daha güzel bir geleceğe hazırlamak için en az sizler kadar istekli olduğumuzu bilmenizi istiyoruz. Takdir edersiniz ki, eğitim, okul, aile ve çevre ile bütün olarak yürütülen bir süreçtir. Sizlerden arzumuz; öğrencilerimizle aramızda oluşturduğumuz sevgi ve saygıya dayalı beraberliğimize katkı sağlamanızdır.
“ÖĞRETMENE SAYGI”
Ülkemizin farklı noktalarında maruz kaldıkları şiddet ve saldırılar sonucu hayatlarını kaybeden tüm öğretmenlerimizi rahmetle anıyor, şiddete maruz kalmış meslektaşlarımıza geçmiş olsun diyor, öğretmene şiddeti lanetlediğimizi kararlılıkla ifade ediyor ve bir daha benzeri hadiselerle kamuoyuna gündemine gelmemeyi diliyoruz. Tek umudumuz ise Büyük Önderimiz, Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kutsal bir meslek olarak gördüğü öğretmenliğin o günlerdeki önem ve değerine tekrar kavuştuğu günleri görebilmektir! Unutmayalım; öğretmene sahip çıkmak geleceğimize sahip çıkmaktır. Eğitim, ülkeyi parlak bir geleceğe götürecek yegane gemidir. Kaptanı denize atılırken izleyici kalırsanız varacağınız yer artık umduğunuz liman olmayabilir! Bu yüzden hep birlikte “Öğretmene Saygı” diye haykırmanın tam vaktidir.”