YAŞÇA kendinden büyük ve samimiyeti tartışılmayacak birinin “oğlum” seslenişine, bu denli öfke ve şiddetle karşılık vermenin örneğini gördük Büyükşehir Meclisi’nde.
Burhaniye Belediye Başkanı ve CHP’nin Büyükşehir Meclis Grup Başkanvekili Ali Kemal Deveciler 1958 doğumlu.. 67 yaşında.
Meclis’te hararetin yükseldiği bir anda, AK Parti sözcüsü Yasin Sağay’a, cevap cümleleri arasında “oğlum” diye sesleniyor.
Ya da “lan oğlum…”
Yasin Sağay 1979 doğumlu.. 45 yaşında. Deveciler’den 22 yaş küçük.
Yıllardır aynı meclis sıralarında oturuyorlar. Birbirlerini çok iyi tanıyorlar. Sağay’ın AK Parti’deki devri iktidarında, Deveciler’le aralarındaki uyumu anlatmaya gerek yok.
Hoş, sohbet, muhabbet, şamata, bazen sertlenme, bazen diklenme.. Yıllar böyle geldi geçti.
Ali Kemal Deveciler kim bilir kaç kez “oğlum” sözcüğünü sıkıştırdı cümle aralarına. Sağay ve öteki masa yumruklayan arkadaşlar, “ne diyon uleyn sen” vaveylaları eşliğinde, bir kere olsun yumruklarını hazır edip üstüne yürüdüler mi adamın?
Sert tartışmalar, karşılıklı atışmalar, volüm yükseltmeler falan.. Bunları çok gördük ama, omuzun birini aşağı sarkıtıp, apış apış kabadayı adımları ataraktan rakip partinin sıralarına hücum etmek neyin nesiydi?
Hele içlerinden biri, Meclis Başkanı kürsüsünde oturan Başkan Ahmet Akın’a hışımla yaklaşıp masaları tokatlıyor, ağıza alınmayacak küfürler savuruyor, itiş kakış içinde kendi adına aksiyon alıyordu.
Salona özel güvenlik ekibinin girmesi neyin nesiydi peki?
AK Parti sıralarında kaç dönemdir oturan kimi isimler, öyle sunturlu küfürler savurdu ki güvenlikçilere…
Yahu arkadaş, salonda kadın meclis üyeleri de var.. Kadın bürokratlar, kadın memurlar, kadın misafirler… Öfkelendiysen bile kendini kontrol etmek zorundasın. Köy kahvesi değil ki orası; okeyde taş çalan masa arkadaşına sövmüyorsun yani.. Orası, bir anlamda milletin meclisi, şehrin meclisi.
Bunun böyle olduğunu söylememize gerek yok, zaten biliyorlar. Yine de yapacaklarından geri kalmıyorlar!
***
YASİN SAĞAY’ın tepkisi ilginçti…
“Bana ikide bir oğlum deyip duruyor, benim babam belli, ne oğlumu…”
Oysa ‘oğlum’ seslenişinden anlaşılacağı gibi, baba tonunda değil, iki arkadaşın birbirine hitabı şeklinde bir ton kullanılıyor.
Yadırgıyorum; çünkü şehrin meclisinde, konuşma üslubu, sesleniş, hitap medeni ölçekte ve nezaket içinde olmalı. Mecliste sokak havası estirmemek lazım.
Onca kavga gürültü, itiş kakış, boğazlama girişimleri falan bitip, “oturumu kapatıyorum” deyince Başkan Akın..
Sağay’ın ayağa kalkıp Deveciler’in yanına gitmesi, sarılıp öpmesi, özür mahiyetindeydi bir anlamda.
Deveciler kışkırtmacıdır; iki kişiyi birbirine kırdırır, sonra ‘kavgayı ayıran adam’ rolüne bürünür. Profesyoneldir bu manada.
Bunun çoook örneğini gördük.
Ama bu kadar yüksek volümlü ve şiddete varabilecek bir tepki beklemiyordu. O itiş kakış sahnelerini defalarca izledim; “kümesin en yaşlı horozuyum ama, genç horozlara ezdirmem kendimi” havasından taviz vermemeye çalışıyordu.
***
MECLİS’te üslubun bozulmasında ilk adım Başkan Ahmet Akın’dan geldi aslında.
İlk defa Başkanlık yaptığı Meclis’ten bugüne kadarki oturumların videolarını bulup izleyin vaktiniz varsa.
Ahmet Akın, hemen her mecliste “oğlum” sözcüğünü cümle aralarına sıkıştırdı. “Lan” dedi, “oğlum” dedi, “n’aptınız oğlum paraları” diye sordu.. Buna benzer çok sayıda cümle kurdu.
İzcilikte ‘liderini takip et’ diye bir oyun vardır; lider ne yaparsa, izciler de aynısını yapar. Oyun böyle devam eder gider.
***
BÜYÜKŞEHİR MECLİSİ’NDE MUHALEFETİN DOZU ARTIYOR
OCAK ayının ilk Meclis toplantısında yaşananlara bakarak.. AK Parti grubunun yeni yılda muhalefetin dozunu ve şiddetini arttıracağı anlaşılıyor.
Su zammını yargıya taşıyıp yürütmeyi durdurma kararı almaları CHP’li Büyükşehir yönetimini zora soktu. Bundan sonra itiraz ettikleri pek çok kararı yargıya taşıyıp Ahmet Akın ve ekibini köşeye sıkıştırmaya çalışacaklar.
Kabakdere’deki arsa satışıyla ilgili manipülasyonlar karşısında CHP’li yönetime yaşatılan sıkıntı başlangıçtı. Su zammının yargı kararıyla iptali ile devam etti. Bandırma’daki Askeri Çamlık konusu da Büyükşehir’i zorlayacağa benziyor. 14 Ocak’taki oturumda Çamlık için yeni imar planı hazırlanması kararlaştırıldı. Bu konu kavga gürültü arasında güme gitti.
AK Parti İl Başkanı Mehmet Aydemir’in son birkaç gündür yaptığı çıkışlar, ağır eleştiri ve suçlamalar, Meclis’te yaşananlar falan.. Muhalefet sağanağının şiddetleneceğine işaret.
CHP’li yönetim aksiyon almakta güçlük çekiyor. İstihbarat sıfır.
Saldırı planı yerine, sürekli savunmada kalarak gücünü azaltıyor.
Ekip kurmadaki başarısızlığın faturası ağır. Daha önce de yazdık; Ahmet Akın aslında yalnızları oynuyor. Atadığı pek çok bürokrattan memnun olmadığı konuşuluyor; yerlerini dolduracak başarılı kadroları bulmakta zorlandığı için mevcutlara katlanıyor.
Şehri yönetemeyen bir ekip iş başında.
Bunun üstüne bir de iktidarın CHP’li belediyeleri işlevsiz bırakma operasyonlarını ekleyin.
Bir süre sonra daha öfkeli, daha kontrolsüz ve çaresiz bir Ahmet Akın görebiliriz!
Su zammının yargıya takılması, zaten borç batağında debelenen BASKİ’yi daha büyük açmaza sürükleyecek.
SGK ve Maliye baskısından kurtulmak çok zor.
İller Bankası payları büyük ölçüde kesintiye uğruyor.
Yakında personel maaşlarını ödeyemeyen bir Büyükşehir’le karşı karşıya kalabiliriz.
Bu arada CHP’li belediyelerin hemen hepsi, Esenyurt, Beşiktaş, vesaire belediyelere yönelik operasyonların bir benzerini yaşamaktan korkuyor.
Yönetim kadrolarının başarısızlığı açısından sıkıntılı durumdaki Başkan Akın, Meclis’te de yalnız bırakılıyor bir anlamda.
Olan biteni izlemekle yetinen, indir kaldır işlevinin ötesine geçmeyen, Büyükşehir yönetimine katkı sunmaktan aciz bir Meclis yapısıyla nereye kadar?
***
OĞLUMLU moğlumlu konuşuyor, araya ‘lan’ man karıştırıyor ama, yine de sabırlı, öfkesine hakim olabilen bir yönetim anlayışı ortaya koymaya çalışıyor Ahmet Akın.
Ne ki, üzerindeki bu ağır baskı ve zorlu koşullar, her an öfke patlamalarına neden olabilecek düzeyde.
Muhalefet bundan sonraki süreçte çok daha fazla yoracak O’nu.